12. BÖLÜM - HODRİ MEYDAN

3.1K 481 133
                                    

ve çok eğlendiğim bir bölüm sizlerle :) arka arkaya bölüm paylaşmayı özlemişim :)

-*-

“Evet hanımlar, alışveriş zamanı!” dedi Mert gülerek. “Şimdi bebekler, ben seçeceğim, siz itiraz etmeden deneyecek ve alacaksınız.”
Elif ofladı, “Başımız yanmasın da...”
“Hayır evde olanlardan olmayalım sonra,” diye mırıldandı Alev.
“İşim zaten boka batmış, çok çok sıvayacağım,” dedi Pelin de. “Ee hadi başla bakalım Mert bey. Seç seç ver.”

Mert göz kırpıp, reyonu turlamaya başladı ve her gördüğü seksi, ilgi çekici elbiseyi kızlara uzatıyordu. “Alev, bu senin. Pelin sen bunu al. Elif bu tam senlik. Nil yemin ederim bununla ateş edeceksin...” ve kızlara bir servet ödetip çıktılar o mağazadan. “Şimdi asıl konu-”
“Bu hangi konuydu?” diye bağırıp, yüzünü buruşturdu Elif, “Lan bir servet ödedim şu poşetlere. Asıl konuya girmeyelim bence. Girişte bırakalım.”

Pelin başını sallıyordu, “Gitti aylığım. Gitti param. Bende Elif’e katılıyorum. Hadi bunlar koca parasını yiyorlar, ben ne yiyeceğim?”
Mert kıza dönüp geri geri yürürken, ellerini yana açtı, “Açık büfe olarak hizmetinize açığım Pelin hanım, dilediğiniz gibi kullanabilir ve yiyebilirsiniz beni. Sıcak, soğuk, ara sıcak, soğuk başlangıç. Ama en favorisi bence bitiş.”
“O neymiş?”
“Tatlı,” deyip göz kırpınca Pelin “Tüü!” yaptı ona. “Edepsiz.” Sonra etrafına bakındı, “Daha ne kadar batacağız acaba?”
“Son bir şey kaldı. Ayakkabı tamam, çanta ve elbiselerde tamam.”

“Eee? Kadayıf tatlısından hallice arkadaşım ne kaldı?”
Mert cık cıkladı, “Ben mi size bunları öğreteceğim. Tabii ki iç çamaşırı.” Sonra Pelin’e bakıp dudaklarını büzdü, “Neyse sen bundan muaf olabilirsin. Adam seni görmüyor nasılsa.”
“Sağol ya. Cinsel hayatımın durgunluğunu ve pasifliğini bu kadar yüzüme vurmasaydın iyiydi. Ayrıca ben bunları Tuğra için almadım, kendim için aldım. İç çamaşırları da kendim için alabilirim.”

“Ya he he, taş kıçını seksi iç çamaşırıyla kendin için kapatacaksın,” dedi Mert alay ederek.
Alev elini kaldırdı, “Bir şey sorabilir miyim?”
“Sor tavşancık.”
“Şimdi biz neden iç çamaşırlarımızı seninle seçiyoruz çok pardon?”

“Çünkü küçük hanım, siz kadın gözüyle alıyorsunuz. Sıradan ve sade. Ben size bir erkeğin gözünden seçiyorum her şeyi. Seksi ve göz kamaştırıcı. Tasarım harikaları. Seviyorum kendimi ya,” dedi kendini beğenmiş bir edayla. “Hadi tavşancıklar.”
“Tavşancık ne Allah aşkına?”
“Çünkü çekirge izcilerde olur.”

***

Tuğra okula bakıp bakıp ofluyordu, “Daha dönmediler değil mi?”
Aydan “Yok,” dedi üzüntüyle. “Hala gittikleri ceh-cenabet var sanki bugün üstümde, ben çıkıyorum.” Çantasını alıp kafeden çıkarak, hızlı hızlı yürümeye başladı. Hayır nereye gitmişti dört kızla birden acaba? Hala da dönmediler, akşam oldu. “Hata bende ya, valla. Göstereceğim kıskandırmak nasıl olur.”

***

Elif tam adam odaya girecekken üzerindeki elbiseyi birden çıkardı ve Ateş kapıda donup kalmıştı. Üzerindeki petrol mavisi iç çamaşırı takımı adama kalp krizi geçirtebilirdi.
“Elif? Sevgilim?”
Kadın hiçbir şey olmamış gibi eğilip yerdeki elbisesini alırken, “Efendim kocacığım,” dedi gülümseyerek.
“Üzerindeki?” kravatını gevşetti, “Yani eskilere ne oldu? Ya da bunlar nereden çıktı?”

“Banka hesabına girip, kredi kartı ekstresinden beni takip edebilirsin hayatım. İç çamaşırcıdan aldım, nasıl?” dedi ellerini yana açıp dönerek.
“Nefes...” dedi derin bir nefes alıp bırakırken, “Kesici... Bayağı şey yani... İyi... Hoş...” -Siktir, şimdi nasıl gidecekti?
“Hımm... İyi sevindim. Neyse ben çıkıyorum aşkım,” derken yeni aldığı kırmızı elbiseyi üzerine geçirip, aynaya baktı.
Ateş başını aşağı yukarı salladı, bu iyi olmuştu işte... “Tamam bir tanem, bende çıkıyorum zaten. Yemeğe davetliyim. Gece artık şey yaparız,” dedi üzerindeki elbiseye hayretle bakarak. “Elbise de şey galiba...” yutkundu.

AŞK'4.SANİYE * İ.G.A.S. II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin