11

10K 632 190
                                    

Sırtındaki pembe çanta oldukça ağırdı ama kafasında dolaşan sinsi düşünceler ve içini kaplayan heyecan yüzünden çantanın ağırlığını onu rahatsız etmiyordu bile. Bugün Emir'in spora gelmeyeceğini tahmin ederek ZortFit'e gelmişti güzel kız. Kendini o kadar kaptırmıştı ki... Normalde hep dağınık bıraktığı kıvırcık, kahverengi saçlarına bir taç takmıştı. Salona girip, kaydını yaptırdıktan sonra gözleriyle Özgür'ü aradı hemen. Onu göremiyordu. Belki bugün izinli günüydü, kim bilir? 

Soyunma odasında üstünü değiştirip, üstüne spora uygun bir tayt ve crop top giymişti. Kombini yüzünden Özgür'ün Instagram fotoğrafına yorum atan "Fitness delisi azgın karı" gibi gözüktüğünü fark edince kendi kendine sırıttı. Kankasının mutluluğu için ne hallere giriyordu...

"Gülben? Ne işin var burada?"

Arkasından gelen kalın sese döndüğünde Özgür'ü gördü. Gülümsediğinde ortaya çıkan inci gibi dişleri ile göz kamaştırıyordu. "Hocam ben de kaydoldum spora," dedi yüzüne sahici bir gülümseme yerleştirdikten sonra. Normalde spor yapmaktan nefret ederdi ama kankasının mutluluğu için buna katlanabilirdi. Hem fırsattan istifade yakışıklı birkaç erkek görürdü, gözü gönlü açılırdı. 

Bir elini Gülben'in omzuna koydu, boşta kalan elinin işaret parmağıyla salonun diğer ucunu gösterdi. "Kadınların antrenman programları farklı; o yüzden sana kadın hocamız yardımcı olacak. Merak etme, Sinem Hoca da çok iyi bir antrenördür. Antrenman programını onunla çıkartırsınız. Yine de soru sormak istersen ben buralarda olacağım."

Gülben Özgür'ü onayladıktan sonra Sinem Hoca'nın yanına gitti. Sinem hoca kısa boylu ancak çok çekici bir kadındı. Muhtemelen uzun yıllardır spor yapıyordu. Son derece sıkı bacakları ve karnı vardı. Göğüslerinin şekli ise fiziğini tamamlıyordu. Uzun, düz, siyah saçları ise esmer teniyle oldukça uyumluydu. 

"Hocam merhaba. Ben yeni kaydoldum, hiç spor tecrübem yok. Bana yardımcı olabilir misiniz?"

Sinem Hoca Gülben'i görünce gülümsedi. Dışarıya hiç öyle bir izlenim vermese de yeni gelen öğrencileri zorlamaktan ve onları yormaktan aldığı zevki hiçbir şeye değişmezdi. Şimdi de avını yakalamış çita misali mutlu olmuştu. Gülben'in terden sırılsıklam olduğu ve nefes nefese kaldığı görüntüleri hayal etmek bile heyecanlanmasına yetiyordu. "Koşu bandında on beş dakika, yüksek tempolu bir yürüyüş yaptıktan sonra yanıma gel. Seninle özel ilgileneceğim." (Y.N: Amk benim gittiğim salonda böyle bi hoca var ağzıma sıçmıştı)

Gülben başına geleceklerden habersiz bir şekilde koşu bandına çıktı. Sinem onun canına okuyacaktı...

*

Spordan sürüne sürüne çıkmıştı adeta. Sinem Hoca "Hadi, hadi! Sıkı çalış bak öyle ucundan çalışarak olmaz!" diyerek ona zor antrenmanlar yaptırmıştı, hem de ilk gününde. İki hafta boyunca her yerinin ağrıyacağını biliyordu. Hem Özgür'le çok konuşma fırsatı da yakalayamamıştı. "Boşu boşuna o sadist karının eline düştüm," dedi kendi kendine. Yine de az da olsa Özgür'le konuşabilmişti. O gerçekten temiz ve iyi niyetli bir adamdı ve Gülben'de bıraktığı ilk izlenim de bu şekildeydi.

Asıl kötü ve acı verici olan şey, evinin spor salonuna uzak olmasıydı. Kendini güç bela otobüs durağına attıktan sonra bekleyişine başladı. Eve ölü gibi gideceğini biliyordu.

*

Evde vakit geçirmek için yapabileceği her şeyi yapmıştı genç çocuk. Oyun oynamış, müzik dinlemiş, dizi izlemiş, Sütlaç'la ilgilenmişti. Akşam olmuştu ve canı çok sıkılıyordu, salondaki gri koltukta yata yata kendini jelibon gibi hissetmeye başlamıştı. Özgür'ü de özlemişti. Sırtı çok acımıyordu ama spora gidecek ve orasına yüklenecek cesareti de kendinde bulamıyordu. Durum böyleyken sırf Özgür'ü görmek için spora da gidemezdi. Ne yapacaktı? Onu evine çağıramazdı ki. "Böyle bir ihtimali aklından bile geçirme," dedi kendi kendine. Koca adam, ne diye onun evine gelsindi ki? Hele onun gibi birinin evine... Gülben ona çok iyi biri olduğunu söylese de Emir hala daha kendini sevilmesi imkansız biri olarak görüyordu. 

Cebindeki telefonun titremesiyle irkildi. Telefona baktığında Özgür'ün mesaj attığını gördü, "Ne yapıyorsun?" demişti. Nasıl cevap vereceğini bilemedi. Ona davetkar bir mesaj atıp, evine gelmesine sebep olmak istemiyordu.

*

Emir: Sütlaç'la oynuyoruz evde

Sen?

Özgür: İyi eğlenceler ☺

Müsaitsen sana bir uğramak istiyorum

Emir: Olur 🥰

Özgür: Birazdan sendeyim

Görüşürüz ☺

Emir: Görüşürüzz

*

Telefonu bir hışımla koltuğa fırlattı. Neden hemen kabul edip, gelmesini söylemişti ki? Özgür'e yük olduğunu hissediyordu. O yetişkin ve işinde gücünde bir adamdı; bir de Emir'e bebek bakıcılığı mı yapacaktı?

Kapı çaldığında eli ayağına dolandı. Koca adamı da kapının önünde bekletemezdi ki... Aceleyle kapıyı açtıktan sonra Özgür'ü gördü. Açık mavi kot pantolonu ve beyaz polo yaka tişörtüyle sade ama bir o kadar da seksi gözüküyordu. İçeri geçtikten sonra Emir'in saçlarını karıştırdı ve salondaki ikili koltuğa oturdu. Özgür kollarını koltuğun tepesine yaymıştı ve çok rahattı ama yanında oturan Emir ise diken üstünde gibiydi. Koluyla onu kendine çektikten sonra saçlarıyla oynamaya başladı. "Ağzını bıçak açmıyor, neyin var bugün?"

"Benimle ilgileniyorsun ve sana yük olduğumu, hayatını zorlaştırdığımı hissediyorum."

Özgür genç çocuğu daha da kendine çekti ve onun göğsüne yatmasını sağladı, saçlarıyla oynamaya devam etti. "Hiç kimse bana istemediğim bir şeyi yaptıramadı şimdiye kadar Emir. Bu ben 22 yaşındayken de böyleydi; 32 yaşındayken de. O yüzden asla öyle düşünme. Ne yapıyorsam içimden geliyor, istiyorum, öyle yapıyorum."

Özgür'ün kolları tarafından sarmalanmak, onun göğsünde yatmak... Hissettiği şeyler paha biçilemezdi. Vücuduna ateş basıyor, kalbi göğüs kafesini delmek istercesine hızla atıyordu. "Sen işinde, gücünde yetişkin bir adamsın. Bense sadece kendine hayrı olan ergenin tekiyim. Neden bana vakit ayırasın ki?"

Mavi gözlerini Emir'in elalarına kenetledi. Ondan hoşlandığını henüz ona belli etmek istemiyordu ama içini biraz açması gerekiyordu; genç çocuk başka türlü ikna olmayacaktı. "Çünkü içimden geliyor. Spordan çıktıktan sonra aklıma sen geliyorsun. 'Acaba tek başına o evde ne yapıyor, canı sıkılıyor mu?' diye soruyorum kendime. Seni düşünüyorum. Seni gördükten sonra da içim rahat ediyor. Sebebi bu."

Özgür'ün göğsünde yattığı için çok mayışmıştı ama mayışıklığı bile bu cümlelerin içine işlemesine engel olamamıştı. Özgür onu düşünüyor, onunla vakit geçirmek istiyordu. Böylesine mükemmel bir adam onunla ilgilendiği için kendini çok şanslı hissediyordu. Genç adama bir adım atmak istedi. Tereddütle de olsa elini kaldırdı ve parmaklarını onun bal rengi sakallarında gezdirmeye başladı. İçi içine sığmıyordu. Midesi öylesine kasılıyordu ki... Özgür'ün okyanus mavisi gözlerindeki sevgiyi, şefkati iliklerine kadar hissediyordu. "Teşekkür ederim," dedi gülümseyerek. 

"Rica ederim." 

----------

Ya çok saçma mı ilerliyor olaylar yoksa bana mı öyle geliyor... Ne bileyim hızlı falan mı eğer öyleyse uyarın beni lütfen

Ya bende şöyle bir olay var. İki bölüm arasında çok uzun günler ara verirsem sanki son bölümde yazdığım olayların üstünden çok vakit geçmiş gibi hissedip sonra depar atıyorum LŞJHDSŞFLGHDSLG ÇOK SAÇMA AMK?? İşte o yüzden öyle bir şey olursa beni lütfen uyarın

daddy issues | bxbWhere stories live. Discover now