35

3.9K 303 114
                                    

"Emir, sakinleşir misin artık güzelim?"

Salon ortasında dört dönen delikanlının gerginlik seviyesi oldukça yüksekti. Özgür'ün dediklerini kendi içinde tekrar ederek kendine telkinde bulunuyordu ama yine de gerginliğini bir türlü bastıramıyordu. "Sakinleşemiyorum Özgür."

Emir'in evindeki en sevdiği yerde, gri koltuktaydı Özgür. Kollarını iki yanına açtı ve Emir'i çağırdı. Biliyordu ki kucak, Emir'i yüzde yüz ihtimalle sakinleştirebilecek yegane şeydi. Nitekim öyle de olmuştu: Emir Özgür'ün kucağına oturup, kollarını onun gövdesine sardıktan ve başını onun göğsüne yasladıktan sonra sakinleşmeye başlamıştı. Deliler gibi sevdiği adamın kalp atışlarını dinliyor, onun gövdesinde ve sıcaklığında huzur buluyordu. Özgür de bir elini Emir'in beline, diğer elini saçlarına attı ve genç sevgilisinin saçlarını okşamaya başladı. "Sakinleş güzelim. Hiçbir şey olmayacak; ben yanındayım. Ben varken sana bir şey olabilir mi hiç? Gerekirse tüm dünyayı karşıma alırım, yine de sana bir şey olmasına izin vermem."

Kulağına fısıldanan bu cümleler Emir'in içini öyle hoş ediyordu ki... Midesinde kelebekler uçuyor, ağzı istemsizce kulaklarına varıyordu. "Seni çok seviyorum Özgür. Sana öyle aşığım ki..."

Genç sevgilisinin saçlarına yumuşak bir öpücük kondurdu. "Seni seviyorum Emir. Sen benim bu hayattaki en büyük hazinemsin."

Yüzünü Özgür'ün göğsünden kaldırdı ve dudaklarını onunkilerle buluşturdu. Sevgilisinin tadına asla doyamıyordu.

Çalan kapıyla irkildiler ikisi de. Eğer Özgür'ün kucağında sakinleşmemiş olsaydı şimdi çıldırıyor olurdu ama öyle olmadı: Yerinden yavaşça kalktı ve tüm sakinliğiyle kapıyı açtı. Babası Süleyman Bey her zamanki haliyle karşısındaydı. Siyah saçlarının sadece yan tarafları dökülmemişti. Göbeği yurt dışında bolca alkol içtiği için büyümüştü. Kısa boyu, dar omuzları... Emir'le alakası yoktu. "Hoş geldin baba."

Büyük bavulunu içeri soktu. Emir'in bu yapılı ve güzel fiziğini fark edince şaşırmıştı ama şaşkınlığını gizledi. "Hoş buldum oğlum." 

Emir bavulu kapının arkasına koyduktan sonra kapıyı kapattı ve salona giden babasının arkasından gitti. Süleyman Bey Özgür'le ilk bakıştığı anda vücudunun ürperdiğini hissetti. Özgür'de onu rahatsız eden, ona tuhaf hissettiren bir şeyler vardı. "Merhaba," dedi Özgür'ün çaprazındaki gri tekli koltuğa oturduktan sonra. "Emir'in arkadaşı mısınız?"

Emir sevgilisinin yanına oturmuş, parmaklarını kenetlemişti. "Hayır baba. Özgür benim sevgilim."

Aralarında birkaç saniye süren, ama birkaç saat gibi hissettiren bir sessizlik oluşmuştu. Süleyman Bey gördüklerine inanamıyordu. Bir insan öz oğluna bu kadar kısa sürede, bu kadar çok yabancılaşabilir miydi? "Şaka yapıyorsun sanırım?"

"Hayır," dedi Özgür. "Emir'le bir senedir devam eden bir ilişkimiz var."

Gözlerini kapattı ve derin derin nefesler aldı Süleyman Bey. Kim bilir onun yokluğunda bu ırz düşmanı adam oğlunun aklına girip, neler yapmıştı... "Benim yaşımdasın ulan! Ne demek sevgiliyiz? Utanmıyor musun oğlun yaşındaki çocuğa hallenmeye? Hem de erkek! Şerefsiz!"

Ayaklanıp, Özgür'ün üstüne yürüyen babasının önüne geçti. "Sen yokken beni Özgür büyüttü. Ona böyle şeyler söyleyemezsin, laflarına dikkat et."

Eskiden olsa hemen müdahale ederdi; ancak bu sefer işler çirkinleşene kadar sessiz kalmaya karar vermişti genç adam. Emir'in ne kadar büyüdüğünü, olgunlaştığını kendi gözleriyle görmek istiyordu.

"Ben senin geleceğin için evimden uzakta kalıyorum. Gecelerimi gemide geçirmek ne kadar kötü biliyor musun? Bunların hepsi benden başkasını baba kabul etmen için miydi?"

"Benim geleceğim için mi beni evde yalnızlığa mahkum ettin? Sen yokken ben neler yaşadım biliyor musun?" Gözleri dolmuş, boğazı düğümlenmişti; ama konuşmaya devam etti genç çocuk. "Konuşmayı unutmamak, o sessizlikte sağır olmamak için evde kendi kendime konuşuyordum ben."

Biricik oğlunun söylediği bu cümleler Süleyman Bey'i öylesine üzmüştü ki... Emir maddi açıdan hiç sıkıntı çekmesin diye yıllarını evinden uzak geçirmişti. İşlerin böyle olacağını asla tahmin etmezdi. "Oğlumu gerçekten seviyor musun?" diye sordu Özgür'e. Özgür'ün cevabı ise çok netti: "Evet, kendimden bile çok seviyorum."

Bakışlarını oğlundan ve Özgür'den kaçırdıktan sonra salondan çıktı, bavulunu eline aldı ve evi terk etti. Hiçbir şey söylemeden hem de...

----------

Ya aslında bölümü uzatacaktım ama burada bitirmek daha mantıklı geldi. Neyse sonraki bölümü uzun yaparım bir şey olmaz

Şu fotoyu gördükten sonra bayılmışım ambulansı çağırdılar amım alev almış

Şu fotoyu gördükten sonra bayılmışım ambulansı çağırdılar amım alev almış

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



daddy issues | bxbWhere stories live. Discover now