+18
Aramızdaki mesafe o kadar azdı ki nefesi yüzüme çarpıyordu. Yüzünü yüzüme biraz daha yaklaşırken elimi göğsüne koydum.
"Dur."
"Durmam için.."
Nefesini dudaklarıma doğru üflediğinde istemsizce gözlerimi kapatmıştım.
"..bir sebep söyle."
Bir kale...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar 🐢💘
Ne kadardır burada durmuş Çağrı'yı izliyordum bilmiyorum. Ben ona bakarken o da tavanı izliyordu. Hiç dönüp bakmamıştı bana. Bense gözlerimi ondan alamıyordum.
"Nedim hoca sizi aramaya gelmedi."
"Gelecektir. O gelmese bile Martin hoca* gelir. Maç analizine daha başlamamışlardır. "
"Biliyorum. Sensiz, yani sizsiz başlayacaklarını düşünmüyorum."
Çağrı sonunda kafasını bana doğru çevirmişti. Şimdi göz gözeydik ve ben hâlâ bayılmamıştım.
"Telefonun çekseydi-"
"Çekmemesi benim suçum değil. Bunu daha kaç kez söylemem lazım."
"Burada kitli kalmamız senin suçun."
"Takımdaki herhangi birinin sizi aramaması benim suçum değil ama."
"Arıyorlardır. Ama hiçbirinin aklına takıntılı bir taraftar ile bir odada kilitli kaldığım gelmemiştir."
"Takıntılı mı? Ben mi?"
"Evet. Telefon ekranında benim fotoğrafım var. Tam görememiş olsam da formanın arkasında 1 yazıyor. Eminim isim de yazıyordur. "
"Bunlar beni takıntılı yapmaz. Sadece bir hayran yapar."
Sinirle biraz da kırgınlıkla gözlerimi ondan çekerek kafamı eğdim.
Sanırım ben kafamda Çağrı'yı fazla mükemmelleştirmiştim. Çünkü benim bildiğim Çağrı böyle yapmazdı. Beni suçlayıp durmaz , en azından bana takıntılı demezdi.
Ben öyle bir aptalım ki onu diğerlerinden farklı sanmıştım. Ama değilmiş. Ona hayran olduğum için alay edenlerle bir farkı yokmuş onunda.
Aramızda yine uzun bir sessizlik oluşmuştu. Stat ne kadar büyük olabilirdi ki hâlâ bizi bulan yoktu.
"Yani bana hayransın?"
"-dım. Sen-sizinle bu odada kilitli kalana kadar size hayrandım. "
"Niye? "
"Sizi kafamda fazla büyütmüşüm. Düşündüğüm gibi biri değilmişsiniz."
"Ne düşünüyordun ki?"
"Taraftara ve hayranlarınıza iyi yaklaştığınızı. Yani siz kameralara öyle yansıtıyordunuz."
"Öyleyim zaten."
"Bana takıntılı dediniz yaklaşık on dakika önce. Onu geçtim aşırı agresifsiniz. Ben sizin maç sırasında bile en fazla bir iki kez bağırdığınızı gördüm."
Derin bir nefes alıp ayaklandı . Yanıma gelerek tam karşıma oturdu.
