- ruh eşiyiz. |ViTa 6

6.4K 522 138
                                    

İstek üzerine bu akşama sığdırdım yeni bölümü. Umarım seversiniz. İyi okumalar.
😚

-

Uyanmaya yakın hissettiğim ilk şey koku duygumunda yerine geldiğinden itibaren aldığım baskın ferah koku ve iki deltanın varlığıydı. Bir süre kendime gelmek adına gözlerimi kırpıştırıp tavana gözlerimi çevirmiştim.

İlk defa bu kadar ölü gibi uyuduğumu hatırlıyorum çünkü aslında uykum hafiftir. Bilincim iyice yerine geldiğinde dün olanları da hatırladım. Puslu puslu hatırlasamda sarhoş olduğumu biliyordum. Ama ilk defa baş ağrısı olmadan uyandım. Üstüne üstlük uykumu tam almıştım.

Ama uzun süre uyumuş olmam gerek ki gözlerim ve dudaklarım şişmişti. Hala uykulu olduğum için tepki veremiyordum ama sağıma döndüğümde gördüğüm delta benim uykumdan uyanmam için daha büyük bir etken olmuştu.

Olduğum yerde doğruldum. Delta uyanmadı. Saçlarımı karıştırıp karşımdaki koltukta uzanmış telefonuyla uğraşan diğer Delta'yı gördüm. Yataktan savsak adımlarla kalkarken onun görüşünün bana döndüğünü hissettim. Uyuşukça mırıldandım ve onun yanına oturdum. O da yerinde toparlanmıştı. "Şey,acaba neden buradayım?"

Ve onun cevap vermesine fırsat bile kalmadan camdan bacaklarıma vuran rüzgarla irkildim. Üstüme döndüğümde kıyafetlerin bana ait olmadığını fark ettim. Kaşlarım çatıldı. İşte şimdi forma girmiş gibi hissetmiştim. "Ve neden üstümde bunlar var?" Dedim bir kaşımı havaya kaldırıp tişörtü çekiştirirken.

Bir kaç saniye sessiz kalıp vücudumda gözlerini gezdirdi ve gözlerini yeniden gözlerime çevirip konuştu. "Dün sarhoş oldun. Ben de seni yanımda getirdim. Üstünü de biz değiştirdik,montla kalmayı mı tercih ederdin?"

Dedikleri şeyler istemsizce beni sinirlendirmişti. Derin nefesler eşliğinde ayağa kalkmıştım,sinirlendiğim için istemsiz feromon salgılıyordum. Cama çıkıp hava almak istediğimde biraz durmuş sonra alayla ona dönüp konuşmuştum. "Böyle her sarhoş olanı yanında götürür müsün?"
gülümsedi yarım ağız. "Hayır," dedi "yalnızca,benim vita'm olanı."

Bu gerçek yüzüme sert bir şekilde çarpmıştı. Evet deltalarla konuşmak istiyordum ama beni öyle aramızda hiçbir şey yokken bilincim bile yerinde değilken buraya getirmesi sinirlendirmişti. Sesim istemsizce yükseldi. "Ben vita değilim. Hele senin vitan hiç değilim!"

Arkamdaki kıpırdanmalarla diğer Delta'nında sesi duyup uyandığını hissetmiştim. Boğuk sesini duyduğumda istemsiz bir duraklasam da tavrımı korumakta kararlıydım. "Vita? V? Ne oluyor?"
İşte yine şu kelime. "Bana Vita deme!" Sinirle arkama dönüp yüzüne bakmıştım.

Bakmaz olaydım. Üstünde tişört yoktu,az önce onun sıcaklığıyla uyuduğum ve orada uyandığım gerçeğini hatırlamak bana iyi gelmemişti. Saçları karışmıştı,uykulu haliyle bile yunan tanrısını andıracak güzellikteydi. Sadece güzel demek yanlış olur,yakışıklı ve kesinlikle karizmatik duruyordu.

"Sakin ol Jeongguk,üzerini giyin,yemek yemeye gideriz. Seninle konuşmak istediklerimiz var,bu yüzden buradasın." Demiş benim yanıtımı beklemek istemediğini belli edercesine hızlıca önümden geöip lavaboya girmişti. Hışımda yerdeki kıyafetleri alıp yatağa attım. Pantolonumu giyip tişörtü çıkaracağım sırada arkamı döndüm.

Kızıl saçlı Delta beni süzüyordu. "Önüne dön." Hafifçe sırıtıp tekrar telefona dönmüştü. Ben de tişörtü çıkarıp hiçbir utanma belirtisi göstermeden kendi kıyafetlerimi giydim. Tabiki de utanıyorsun Jeongguk,sadece onun karşısında utangaç bir omega gibi gözükmek istemedin.

İç sesimle boğuşurken çıkardığım tişörtü elime aldım. Gelecek haftanın sonuna doğru kızgınlığa girecektim,acaba tişörtü yanıma alsam o zamana kadar deltaların kokuları kalır mıydı? Bunu düşünmek saçmaydı biliyorum ama kendime yuva yapmam kızgınlığımı o şekilde geçirmem gerekirdi. Göz ucuyla kızıl deltaya baktığımda hala telefonla uğraştığını gördüm. Daha sonra ise bu fikirden vazgeçtim.

ViTa | TaekookvWhere stories live. Discover now