ARJİN +18

BÖLÜM 15

Selaaam. Arkadaşlar bir yanlışlık olmuş ve bölümlerin yerleri değişmiş ben bunu yeni fark ettim. Şimdi bölüm 15i silip tekrar yayınlıyorum. Tekrar iyi okumalar.

* **

-"Peki benim suçum ne?" dedim gözyaşlarımın arasından. Onu ağladığını görmek beni duygulandırırken, abimin intikamını benden aldığını öğrenmek, kalbimi paramparça etmişti.

-"Sadece abinin canını acıtmak istedim. Benim canım nasıl yandıysa onun canı da yansın istedim. Belki dedim..belki senin için saklandığı yerden çıkar diye düşündüm. Ve böylelikle intikamımı alabilirdim." tüm sinir hücrelerim bir anda akın etmişken, sinirle haykırdım.

-" Allah belanı versin! " bacaklarımda derman kalmazken dizlerimi büküp kendimi yere bıraktım.

-" Bak görüyor musun? " dedim bakışları tekrar beni bulurken devam ettim.

-" Abim için bile ne kadar önemsiz olduğumu görüyor musun? Zaten berbat bir hayatım olduğunu ve o hayatı daha da berbat bir hale getirdiğini görüyor musun? Yarattığın enkazı görüyor musun Bora? " sinirden yumruk yaptığım elimle toprağı avuçlarken, tırnaklarımın arasına giren küçük taş parçalarını hissediyordum.

-" Özür dilerim.." deiyebildi sadece.

-"Dileme. Çünkü bir özürle geçmeyecek bütün bu olanlar. Şimdi senden kurtulacağım ama bu yaptıklarını ömrüm boyunca unutmayacağım. Seni unutsam bile yaptıklarını unutmayacağım Bora." bacaklarımı kalkmaya zorlarken, dirseklerimle yerden destek alıp doğruldum.

-" Evet. Benden kurtulacaksın, buna ne kadar sevindiğini tahmin edebiliyorum... "deyip dudaklarını yaladı ve doğrulurken devam etti
-" Sana son bir iyilik yaptım. Mezarlığın çıkışında seni bekliyor. " akan burnumu içime çekip kazağımın koluna umursamazca sildim.

-" Senin iyiliğini istemiyorum. Senden hiçbirşey istemiyorum. Bana yapacağın en büyük, iyilik benden uzak durman olacak." dizlerime bulaşan toprakları silkeleyip mezarlığın çıkışına doğru ilerledim.

Arkamdan gelip gelmediğini kontrol etmek için başımı çevirecekken, bir anda gördüğüm manzarayla donup kaldım.

-" Baba. "diye haykırıp bacaklarımda kalan son dermanla ona doğru koştum ve tüm gücümle sarıldım. O da bana karşılık verirken buram buram kokusunu içime çektim.

Orada ne kadar durduk ya da ne kadar sarıldık bilmiyorum. En son bizi zar zor ayırdıklarını hatırlıyorum. Babamı bırakmak istememiştim. Sanki ondan ayrılırsam, onu tekrar kaybedeceğimi düşünmekten kendimi alıkoyamamıştım. Sonra arabaya binmiştik. Ve şimdi Bora 'nın evinde, Bora' nın salonunda, Bora 'nın koltuklarında oturuyorduk.

- "Valla ne yalan söyleyeyim kızım, seni zorla alıp getirdiklerinde sana kötü davranılacağını düşünmüştüm. Senin mutluluğunu da gördüm ya ölsem de gam yemem." dudaklarıma götürdüğüm çay bardağıyla donup kalırken gözlerim kocaman açıldı.

-" Anlamadım!Ne mutluluğundan bahsediyorsun baba? " babam çayından keyifle bir yudum daha alırken konuştu.

-" Bora oğlum bana herşeyi anlattı. Valla seni buraya alıştırmak için elinden geleni yapmış. Senin için buradaki bir okula tekrar kayıt yaptırmış. Okuluna devam edebileceksin, hem de en iyi şartlarda." derken gözlerim karşımızda oturan Bora'ya kaydı. Ben kaşlarımı çatarken, Bora masum rolune bürünerek dudak büzdü.

Babamın öksürüğüyle bakışlarım tekrar ona kayarken konuştu.

-" Siz ne kaş göz işareti yapıyorsunuz bakayım. " ikimize birden sorarken Bora devreye girdi.