0.2 • joke

2.3K 160 79
                                    

"Kim gelmiş Jimin?"

"Eeee evet kim açıklayacak?" diye yanındakilere baktı adının Jimin olduğunu öğrendiğim adam.

"Şimdi şöyle. Biz dedik ki bir şaka yapalım."

"Sakın bana bunun bir şaka olduğunu söylemeyin!"

"Tamam , söylemeyiz."

"LAN BÖYLE ŞAKA MI OLUR HADİ BANA NEYSE KIZ EVİNDEN ÇIKMIŞ SONUNDA EV BULDUM DİYE! BU KIZ NEREDE KALACAK!"

"Abooo kız ciddi misin evinden mi çıktın salak mısın? Ya sapık olsaydık?"

"O kadar güvenilir konuştunuz ki öyle bir ihtimal aklıma getirmedim." deyip göz devirdim.

"E o zaman olay çözüldüyse kalkıyorum ben."

Ben tam kalkarken Jeon Bey beni durdurdu.

"Durun hanımefendi Jimin Bey size gereken evi sağlayacak. Bir ev bulana kadar orada kalırsınız."

"Lan asıl zengin olan sensin ben de para mı var?"

"E şaka yapmasaydın o zaman."

"Ben ne bileyim kızın bu kadar salak olduğunu."

"Pardon da bana salak diyemezsiniz." diyip araya girdim.

"Tamam durun o zaman size birkaç günlük otel ayarlayabilirim. Gerçekten kalacak kimseniz yok mu?"

"Hayır , yok. Ailem Tayland'da yaşıyor. Burada birkaç tanıdığım var ama herkes okuluma çok uzakta."

"Tamam o zaman otel konusunda anlaştık. Seul Üniversitesi yakınında otel arayacağım."

"Lan gerizekalı Jungkook , mantık yürüt. Seul Üniversitesi ne kadar uç bir yerde. Dünyanın ucuna okul yapmışlar amına koyim gelmiş otel arıyorsun."

Gerçekten haklıydı. Okulum Seul'ün bir ucundaydı.

"Madem uzak bir yerde üniversite , bu evi neden seçtiniz? Yurt falan yok mu?

Hesap sorar gibi konuşması beni sinirlendirmişti.

"Beyefendi evinizin yakınında metro var ve metro ile okulum 20 dakika sürüyor yani benim için çok büyük bir şanstı. Eski evimde 2 saatte gidiyordum. Ayrıca bir dönem yurtta kaldım ama yabancı öğrenci olduğum için çok fazla zorbalığa uğradım gerekirse sokakta kalırım ama bir daha adımımı oraya atmam."

"Siz de hiçbirşey beğenmiyorsunuz!"

"Pardon da size bana ev bulun demiyorum. Olay çözüldü ve gidiyorum ev bulmaya dedim. Kendim hallederim bana sorgu sual yapan sizsiniz."

"Taman haklısınız. İzin verin düşüneyim."

"Lan Jeon sen de kalsın birkaç gün sokakta kalacağına. Hemen ev bulur yerleştiririz."

"Ne!" diye bağırdık ikimizde bir anda.

"Ay bir durun be. Ev kocaman zaten Lalisa hanım evin 1 odasında yaşasa bile duymazsın. 1 tane odayı ver birkaç gün kalsın."

"Aslında mantıklı." diye kafasını salladı Jeon.

"Pardon da tanımadığım bir adamın evinde onunla birlikte kalmak bana iyi bir fikir gibi gelmedi."

"Sokakta kalmaktan iyidir Lalisa hanım. Sizi kapının önüne bırakırdım ama mal arkadaşlarımın yaptıkları yüzünden vicdanım el vermiyor." hızlıca nefes verip devam etti.

"Yani başka seçeneğiniz yok ayrıca eşyalarınız nerede madem evden çıktınız?"

"Pek eşyam yok. Hepsini evden çıkarken sattım. Bir tek kıyafetlerim var."

"Neden sattınız?"

"E ev eşyalı kiralıktı çünkü."

"Ciddi misiniz cidden buna da inandınız mı? Neyse tamam şimdi valinizi getirin bugün akşamdan itibaren kalabilirsiniz , size güveniyorum zaten çok salak duruyorsunuz. Biz de kiralık ev bakalım."

"Sensin salak." deyip evden ayrıldım.

Birkaç saat sonra valizimi toparlayıp ciddi manada evimden ayrılmıştım. Kapıda Bay Jeon'un arabasını beklerken ev sahibimle karşılaştım.

"Lalisa hanım evden çıktım , çıktım diyorsunuz. Hâlâ çıkmış gibi durmuyorsunuz."

"Şu an itibariyle çıktım alın bu da anahtarınız." deyip eline anahtarı verdim.

Ev sahibi ise "Sonunda." deyip bir görüşürüz bile demeden gitti.
Pislik herifin tekiydi.

Sakinleşmeye çalışırken bir korna sesi ile yerimden zıpladım.

"Ne o Lalisa hanım far görmüş tavşan gibisiniz. Ayrıca çok sinirli duruyorsunuz , hadi binin arabaya."

Jeon Bey bana seslendikten sonra arabaya doğru ilerledim. Belki şimdiye kadar bindiğim en lüks arabaydı.

"Herşeyini aldın değil mi?"

"Evet."

"Yolumuz biraz uzun. O sırada biraz kendinden bahseder misin? Ben de bahsedeceğim. Birbirimizi tanımamız gerek sonuçta birkaç gün de olsa aynı evde kalacağız."

"Peki tamam ben Lalisa Manoban. Kısaca Lisa diyebilirsiniz. 22 yaşındayım ve Seul Üniversitesi Güzel Sanatlar son sınıfım.

"Taylandlı'sın değil mi?"

"Evet orada doğup büyüdüm ama lise ve üniversite eğitimimi burada aldım ve alıyorum. Burada kalmaya devam da edeceğim."

"Güzel , ben de Jeon Jungkook. 26 yaşındayım senden biraz büyükmüşüm. Abin sayılırım. İşletme mezunuyum ve aile şirketimizde çalışıyorum."

"Tanıştığıma memnun oldum." dedim kafamı sallayıp.

"Ben de memnun oldum."

Uzun bir sessizlikten sonra eve vardık. Valimi taşımaya çalışırken elimden aldı ve iki kolumla zor taşıdığım valizi tek koluyla yukarı çıkarmaya başladı.

"Evet , gir bakalım."

"Şu oda senin odan şöyle göstereyim. Valizini buraya koyabilirsin."

"Teşekkür ederim."

Valizimi bırakıp üzerime rahat birşeyler giydikten sonra odada boş boş oturmaya başladım.

Evde cidden hiç rahat değildim. Gerçekten insan kendi evinde mutluydu.

Kapı tıklama sesinden sonra ayağa kalktım ve kapıyı açtım.

"Evet , giyinmişsin. Birşeyler yemek ister misin?"

"Yok sağolun ben uyumayı düşünüyorum."

"Peki yemezsen yeme , iyi geceler."

Sabah ki bu adam öküz düşüncem nazik davranışları ile azıcık değişmişken şimdi tekrar haklı olduğumu farkettim. Cidden öküzdü ama haklıydı da. Benim evime de tanımadığım biri gelip kalsa aynı tepkiyi verirdim.

Oldukça stresli bir günün ardından hiç tanımadığım bir evde gözlerimi kapattım.

flat for rent • lizkook  Where stories live. Discover now