1. Bölüm 《●☆●》Yabancı

344 20 4
                                    

Herkese merhaba meleklerim. Yine yepyeni bir kurgu ve karakterler ile karşınızdayım. Bu hikayemiz Kapı Komşum'daki mahallede geçiyor yine ama baş karakterlerimiz farklı tabi ki. Kapı Komşum'daki bir bölümde bahsettiğimiz Alev kızımızı anlatacağız. Gerçekten yazmak için sabırsızlandığım, başından sonuna kadar olayların kafamda oturduğu bir kurgu. İlk bölümü yazar yazmaz fikir edinmeniz için yayınlamaya karar verdim. Bu bölüm ile hem karakterlerimizi biraz tanımış olursunuz hem de kurgu kafanızda biraz şekillenmiş olur diye düşündüm.

Bölümler Kapı Komşum bitince gelmeye devam edecek çünkü buna düzenli bölüm atarsam diğer hikayenin finalini öğrenmiş olacaksınız. Bu nedenle size çerez niteliğinde bir bölüm bırakıp Tekin ve Zelişciğime yeni bölüm yazmaya kaçıyorum😂😂😂

Bölüm ile alakalı yorumlarınızı bırakırsanız sevinirim.

Keyifli okumalar.

Sevgi ve Saygılarımla 😘😘😘

《☆☆☆》


Oturduğum anfi sırasının sert zemini yavaş yavaş kalçamda uyuşukluğa sebep olurken, yanaklarımı şişirip derin bir nefes üfledim. Yaklaşık olarak yüz dakikadır bir an bile durmadan konuşan hocamı dinlerken, artık tüm gücümün tükendiğini bedenimdeki alışıldık uyuşmadan hissedebiliyordum. Her ne kadar sevdiğim ve küçüklüğümden beri hayalini kurduğum bölümü okuyor olsam da her insan gibi benim de bir sınırım vardı elbette. Babamın "Öyle kolay avukat olunmuyor Alev Hanım" sözleri aklıma gelince alayla gülümsedim.

Gerçekten de kolay avukat olunmuyormuş. Üniversitenin son iki senesinde olsam da geçip giden yıllara baktığımda saçıma konan üç beş ak ile bu işin hayallerimdeki kadar basit görünmediğinin farkına da varmış oldum. Başımı çevirip koca salona baktığımda sınıf arkadaşlarımın da benden pek iç açıcı bir durumda olmadığını fark ettim. Hepsi de dersin bitiş saatine odaklanmış ve kendi içlerinde düşüncelere dalmış gibi görünüyorlardı.

Birkaç tane işin dalgasında olanlar hariç.

Yine de pişman mısın diye sorsalar hiç düşünmeden "Hayır" cevabını net bir şekilde verebilecek kadar seviyordum okuduğum bölümü. Avukatlık kendimi her zaman süper kahraman gibi hissetmeme sebep oluyordu. Henüz aldığım bir dava yoktu evet... ama bir gün bir insanın hayatının kurtarmanın, ona özgürlüğünü geri vermenin zevkini tadacağım günü iple çekiyordum.

Akif Hocamın sözleri aklıma geldiğinde ise yüzümü buruşturmadan edemedim. Bir gün onun odasında bir dava dosyasını incelerken, ben bir kısma işaret edip ama bu suç dediğimde bana aynen şu cevabı vermişti. "Her zaman masum insanları savunacaksan neden bu mesleği seçtin Alev? " Kaşlarımı çatıp yüzüne sanki cevap onun çehresindeymiş gibi baktığımda alayla gülümsemişti. Ona göre acemi bir çıraktan öte değildim. Daha kat edeceğim binlerce kilometrem vardı ve ben ilk metrede kendi düşüncesine göre tökezlemiştim. "Yeri gelecek suçlu olduğunu bile bile müvekkilini kanının son damlasına kadar savunacaksın. Belki bu adil olmayacak ama bir avukat olduğunu hiçbir zaman unutmadan işini yapıp yoluna devam edeceksin" sözleri ile genzimden isyana benzer bir hırlama çıkmıştı. Suçlu bir insan nasıl savunulurdu ki? Neden onun kanuna aykırı bir suç işlediğini bile bile kanımın son damlasına kadar savunacaktım? Tüm bu düşünceler başımı hafifçe sağa sola sallamama sebep oldu.

Hayır... Bunu yapmayacaktım... Suçlu olduğunu bile bile bir insanı savunacak kadar vicdansız bir avukata dönüşmeyecektim ben. Kocalarından, ailelerinden ve erkeklerden işkence gören, öldürülüp sanki kadını öldürmesi kadının suçu gibi gösterilerek beraat eden cani erkeklere karşı savunma avukatı olacaktım. Hiçbir mazlumun kanını yerde bırakmaya niyetim yoktu. Gerekirse maddi bir kazanç elde etmeden gerçekten hak arayanların yanında olan bir avukat olacaktım ben. Bu mesleğe ne için, neden girdiğimi unutmadan yoluma devam edecektim. Kim ne derse desin zalimin yanında yer almayacaktım ben.

Kapı Komşum 《¤》Alev ÇemberiWhere stories live. Discover now