2. Bölüm 《●☆●》Savaş'ın İlk Kıvılcımı

115 15 8
                                    

Bedenim bir yaprak misali titrese de kollarında olduğum beden tuhaf bir güven duygusu ile dolup taşmama sebep oluyordu. Daha fazla içinde bulunduğum durumu gözlerimi kapattım diye görmezden gelmemin imkansız olduğunu da biliyordum. Yine de burnuma dolan koku biraz daha diyordu aklıma. Biraz daha kal bu huzurun ruhunu sarmaladığı güvenin içinde ama diğer taraftan mantığım hemen kendimi toparlamam gerektiğini bas bas bağırıyordu beynime. Sanki içimde ruhum ve mantığım arasında muhteşem bir savaş baş göstermişti.

"İyi misin?" Bu iki kelimenin kulaklarıma ulaştırdığı ses tonu resmen inlememe sebep olacaktı. Öyle tok ve genizden geliyordu ki, bir kadın sırf bu ses tonu ile bile orgazma ulaşabilirdi.

Beynimdeki sapık düşünceleri bir köşeye hapsedip yavaşça araladım kirpiklerimi. Ne kadar süreyi uzatmaya çalışsam da yapabileceğim fazladan birkaç dakikadan başka bir şey değildi.

"Ev-evet. Teşekkür ederim." Bu kelimeleri titrek bir ses tonu ile sarf ettiğimde az önceki tondan sonra kendi sesim resmen kedi miyavlaması gibi geldi kulağıma. Bir taraftan da onun elimi saran elinden destek alarak toparlanmaya çalıştım. O kadar güçlüydü ki tutuşu, azıcık bir baskı uygulasa bu parmaklar, elim kesinlikle hasar görebilirdi. Tuhaf bir uyuşukluk vardı bedenimde ama daha iyiydim.

"İstersen otur şuraya biraz. Suratının rengi gitmiş." O dün gece bana konuşmakta öylesine pinti davranmıştı ki şimdi karşımda birden fazla cümle kurması şaşkın gözlerimi dikip ona bakmama sebep oldu. Yine aynı ifade vardı yüzünde. Ne kadar bakarsa baksın beni görmüyor gibi duruyordu. Karşısındaki insana kendini değersiz hissettiren bir duruşu vardı adamın. Buna rağmen gözlerimi ona dikip bakmak kendime deli gibi öfkelenmeme sebep oldu. Nefret eder olmuştum sadece adını bildiğim bu adamın karşısında bu kadar aptal gibi davrandığım için.

Fırına inen basamaklardan birine oturdum yine de. Çünkü cidden kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Yerdeki buzlar kıçıma bir şok dalgası gibi yayılmaya başlasa da yine de o an için soğuktan gram etkilenmedim. Hem mide bulantım hem de dönen başım serseme çevirmişti beni. Tuhaf bir ruh hali içindeydim. Bakışlarımı yerdeki buzlara dikip bir süre sessizce beklemeye başladım. Tepemde dikilen adamın yüzünü göremiyordum ama benim kışlık botlarıma yakın duran pahalı botlarına gözümü dikip bir süre baktım. Benim bu sessizliğim onun da konuşkanlığına son vermişti.

"Abi aldım simitleri. Köşedeki kahve açılmış. Çay vardır orada. İster-" yabancı bir erkek sesi başımı kaldırıp fırından çıkan kişiye odaklanmama sebep oldu. Beni görünce de zaten kelimeleri yarıda kesildi. Sanırım tepemde duran adama abi demişti. Bir süre gözlerimi ona dikip baştan aşağı süzdüm benim yaşlarımda olan uzun, genç adamı. Ona olan bakışlarım kesinlikle Ateş denen adama olanlar gibi değildi. Sadece kim olduğunu merak etmiştim. Tıpkı abi dediği adam gibi uzun boyluydu ama onda Ateş denilen adamda olan o tuhaf çekim yoktu. Yakışıklı bir adamdı, evet. Yine de dün akşam Ateş'e hissettiklerimin gramını hissetmemiştim ona.

"Sen geç Mert Ali ben birazdan gelirim" Tepemdeki insan dışı varlık ona hitaben konuşunca başımı kaldırıp bakabildim en sonunda. O ise gözlerini bana dikmiş kısık bakışları şüpheyle baştan aşağıya süzüyordu . Sanki avına odaklanan bir avcı gibiydi. Ya da savaşa hazırlanan bir komutan. Adının Mert Ali olduğunu öğrendiğim genç adam bu defa meraklı gözlerini bana dikti. İki adamın da beni böyle pür dikkat süzmesinden rahatsız oldum. Oturduğum yerden destek alarak ayağa kalkmaya çalıştım. Hafifçe sendeleyince tek bir sert kelime ile yerime çakıldım.

"Otur!" Öyle sert çıkmıştı ki sesi bir an gözlerimi şaşkınlıkla birkaç defa kırpıştırıp Ateş denen adama baktım. Bir insan nasıl bu kadar ruhsuz olabilirdi ya? Onun karşısında kendimi azılı bir suçlu gibi hissetmem normal miydi? Yine de gözlerimi kısıp en olabildiğim gıcık bakışlarımla baktım ona. Kendini ne sanıyordu ki bu şimdi? Bana emir verebileceğini sanıyorsa daha Alev ile tanışmadığı belliydi. Görünen o ki, etrafında ellerini birleştirip emir bekleyen adamlarına alıştığı için herkese bu şekilde davranabileceğini sanıyordu.

Kapı Komşum 《¤》Alev ÇemberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin