UZUN HIKAYE

7

Duyduklarımızdan sonra bir süre Elisa ile birbirimize baktık. Bu gayet ciddi bir durumun arkasından yaşanabilecek şeydi. Zaman kaybetmemekte fayda vardı . Ciddi bir sesle nerede oturduklarını sordum . Şehir dışından geliyorlardı İzmit in şehir dışındaki bir ilçesinde yazlık bir belde de yaşıyorlardı . Şimdi yola çıksak bir kaç saate oraya varabilirdik . En azından gidip olayların yaşandığı evi canlı canlı görmek bu aileye yardımcı olmam konusunda daha bir faydalı olacaktı.  Egemen beye ne zaman yola çıkabileceğimizi sorduğumda 

- Siz hazırsanız hemen yola çıkabiliriz diyerek karşılık verdi bana .

   Elisaya bana ufak bir çanta hazırlamasını söyledikten sonra çalışma odama geçip bir kaç kitap almak için hazırlanırken Elisa arkamdan gelip 

- Bu sefer bende senle gelmek istiyorum dedi, bu olay değişik bir olay  sana çokça yardımım dokunabilir diye düşünüyorum . 

Ondaki bu isteği ve hevesi kırmamak adına , peki sende gel dedim . Ama Ebral ne olacak diye de ekledim ardından . Ben onunla konuşurum , zaten aklı bazı şeylere ermeye başladı sözümden çıkmayacaktır biz yokken evden çıkmaz kendi başına idare edebilir diyerek beni kolayca ikna etti. 

Yarım saat sonra Egemen beyin aracının arkasında yola koyulmuştuk . Bu sürede Egemen beyde bizi tanıdıkça aramızdaki soğukluk dağılmış samimi bir hava oluşmuştu . Elisa da ilk kez benle şehir dışına bir olay için geliyordu içimde bununda heyecanı vardı bende.  Onlar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyordum yol boyunca bunun  için Cansu Hanıma 

- Babanız ne işle uğraşırdı diye sordum 

+ Babamın bir nalbur dükkanı vardı . Dedem o çok okusun istemiş ama babam okulu hiç sevememiş... demesine göre askere gidene kadar orda burada kısa süreler çalıştıktan sonra , askerden geldikten bir süre sonra kendi imkanlarıyla güzel bir nalbur dükkanı açmış . İyi de iş yaptığından bir süre sonrada ek dükkanlar açıp lüks bir hayat sürmeye başlamış daha sonrada annemle tanışıp evlenmişler zaten . Ben kendimi bilmeye başladığımda babam artık dükkanlarla uğraşmaz olmuştu işlerini evden yada ofislerden hallederdi çok fazla dükkanımız ve oturduğumuz evler dışında kirada bulunan dairelerimiz var diyerek bitirdi sözlerini .

- O ilk dükkanı açarken dedenizden mi bir yardım almış diye sordum  

+ Hayır diye devam etti Cansu adam , babam  bir askerlik arkadaşından borç para aldığını daha sonrada işlerinin şansı sayesinde iyi gittiğini bu yüzden de zenginleştiklerini anlattı . Zaten o yıllar 70 lerın başına geldiğinde büyük bir inşaatlaşma süreci olduğundan iyi yerlere dükkan açan insanların zenginleşmesi normaldi onlara göre . 

Kimsenin günahını almamak için bu hikayeye inanmaktan başka bir seçeneğimiz yoktu .. Yol boyunca onlar bize biz onlara çeşitli sorular sorarak muhabbet ederek bu uzun yolu bitirdik . Ev müstakil geniş bahçeli ama eski bir evdi burası . Zaman zaman restore görmüş ve sonuçta sağlam kalmıştı . Egemen bey aracını evin garajına park ederken bizde bahçe kapısından Cansu hanımın eşliğinde ve doğru yürüyorduk . 

 Cansu Hanım bana evi anlatırken ben Elisanın bahçenin diğer tarafına bakan çitlerine dikkatle bakarken gördüm . O, benim göremediğim bazı şeyleri görebilen birisiydi . Cansu Hanım anahtarlarını ararken Elisanın yanına gidip sessizce 

- Nereye bakıyorsun , orada ne gördün Elisa dedim. Onun gözleri kocaman olmuş bir şekilde bahçe çitlerinde kalakalmıştı oysa ben hala bir şey göremiyordum. 

+ Bahçe çitlerinde insan cesetleri var dedi ürpererek , görmüyor musun üst üste dizilmiş en az 3 kişi var orada . Ben onun dediği tarafa baksam da hala bir şey görememiştim değişik sadece bahçe çitleriydi oradakiler . Ama Elisanın benden üstün özellikleri olduğunu biliyordum bu tur şeyleri görebiliyordu . Bu gördüğü cesetlerin bu evle bir ilgisi vardı mutlaka . 

  Biz böyle bahçenin ortasında kalakalmışken arkamızdan bize yetişen Egemen bey bir prpblem mi var diyerek durmuştu yanımızda . Onu şimdiden korkutmamak adına birşey yok bahçenizin güzelliğini konuşuyorduk diye geçiştirdi Elisa . Bu sırada da Cansu hanım kapıyı açmış bizim girmemizi bekliyordu .

     Ev çok büyüktü iki kişiye göre ,3 katlı geniş bir salonu ve mutfağı bulunan bir evdi. Zamanında Cansunun ailesi burada yaşadığından ev aile resimleri ve eşyalarıyla doluydu ama gözüme çarpan bir tuhaflık yoktu şimdiye kadar . Hava henüz yeni kararmaya başlamıştı pek zaman kaybetmemek adına ufak bir kahve molasından sonra evi ve bahçeyi dolaşmaya başladım . Ama akşam ezanı okunmuş olsa da evde insan dışı bir varlığın izinden belirtiler yoktu şu ana kadar . 

   Sonra Elisaya gördüğünü söylediği cesetlerin evde duvarlarda bulunan insanlara benzeyip benzemediğini sordum . Duvarlarda çok fazla resimler vardı .Cansunun ve Egemenın aileleriyle ve arkadaşlarıyla hatta akrabalarıyla oldukları çeşit çeşit resimler koridor boyunca asılmıştı duvarlara . 

- Yok hayır, gördüklerim bunlardan hiç birisi değildi dedi . Onların üzerinde daha eski yıllar ait köylü kıyafetleri vardı sanki yada eski zamanların giysileri üçü de erkekti öylece çitlerde yatıyorlardı ama ölümleri normal bir ölüm değilmiş gibi duruyordu elleri ayakları olması gerekenin ters tarafına bakıyordu dedi. ..

   Bu Elisanın çitte cesetlerini gördüğü kişilerin bir cin musallatı neticesinde öldüklerini gösteren bir belirtiydi . Evdekilere son zamanlarda Babalarının kapıya dayanması dışında bir paranormal olay yaşayıp yaşamadıklarını sordum . Egemen bize geceleri uyandırılmaları dışında hiçbirşey yaşamadıklarını fakat son zamanlarda evin içerisinde de geceleri bir şeylerin gezdiklerini hissettiklerini ama kendilerine bir zarar vermediklerini söyledi. Ben gitmeden ev için bir muska yazıp gerekirse onlara da bir tane daha vermek için kitaplarımı açarken yazmaya başlarken Elisa da Cansu ile birlikte eski aile  fotoğraflarını karıştırıyordu . 

    Yarım saat kadar sonra işlemlerimi tamamlayıp hazırladığım muskaları Egemene verdikten sonra evi korumak amacıyla hazırladım suyu da evin çeşitli taraflarına serpmek için izin alıp evi dolaşmaya başladım . Bu sayede evdeki koşuşturma ve dolaşma seslerinin bitmesi gerekiyordu ama henüz Cansunun babası Hüseyin beyin neden her gece mezarından çıkartılıp kapıya getirildiği konusunda hiçbir şeye ulaşamamıştık. 

    İşlemlerimi tüm eve uygulamış alt kata döneceğim sırada Elisanın heyecanla adımı seslenmesiyle adımlarımı hızlandırıp yanlarına vardım. Bana elinde tuttuğu albümdeki siyah beyaz bir resimdeki genç bir adamı göstererek , 

- Bu adam çitlerde gördüğüm cesetlerden birisiydi dedi. Bu haliyle gördüm onu  şu ana kadar  bu yüzden tanımadım onun kim olduğunu . Bu adam Cansunun babasının gençken çekilmiş bir fotoğrafı, yani askerden geldikten kısa bir süre sonra  ki hali . Sonra sayfayı çevirip bu sefer üç arkadaşın olduğu bir resmi göstererek bu ikisi de çitlerde gördüğüm diğer adamlar dedi. Artık zamanında ne yapmışlarsa bu olaylar bu yüzden yaşanıyor olmalı diye bitirdi sözlerini .