KALBİMDEKİ SEN

12(+18)

Kathleen oturduğu taburenin üzerinde neredeyse uyumak üzereydi. Ada'nın saçlarıyla oynaması onu o kadar rahatlatmıştı ki bugün ne kadar çok yorulduğunu anlamasına neden olmuştu. Gözleri kapanırken Ada'nın saçlarının arasında yaptığı ani hareketlerle kendine geliyordu. Gözlerini ovuşturarak uykusunu açmaya çalıştı. Çok başarılı olamasa da en azından gözleri kapanmıyordu artık. Elini giydiği elbisenin göğsüne koydu. Korse modelinde olan üst, genç kadını çok rahatsız hissettiriyordu. Omuzlarını ve sırtını açıkta bırakan elbisenin kolları omuzlarından bollaşarak bileklerini saran çiçek desenleriyle son buluyordu. Bu kadar açıklıktan rahatsız olduğu için saçlarını açık bırakmak istemişti. Ada da genç kadının bu isteğine uymuş, elbisesine yakışacak bir saç yapmaya çalışıyordu.

Aynada saçlarına bakarken gözleri yara izine kaydı. Elini yavaşça izin üzerine koyduğunda pütürlü deriyi hissetti. Neredeyse ölüyordu ama bu yara sayesinde Edward ile tanışmıştı. Edward aklına geldiği an kızarmaya başladı Kathleen. Ellerini yüzüne koyarak Ada'nın görmemesi için dua etti. Onu düşünürken bile böyle kızarıyorsa gördüğünde ne yapacaktı? Bunu da o zaman düşünecekti, şimdi kendini strese sokmak istemiyordu ki zaten midesi düğüm düğümdü. Bir şey yiyebileceğinden şüpheliydi. Edward'ın annesi hoş bir kadına benziyordu ama onun hakkında herhangi bir bilgisi olmadığı için tedirgin hissediyordu. Aslında Ada'ya sorup öğrenebilirdi ama bunu da yapmamıştı. Leydi İsolde'nin yanında yanlış bir şeyler yapmaktan korkuyordu ve ne zaman böyle düşünse başına bir iş gelirdi. Başını sallayarak kötü düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı. Neredeyse hazır sayılırdı. Ada saçlarının omuzlarından göğüslerine doğru dökülmesini sağlayarak ona gerekli olan kamuflajı sağlamıştı.

-"Teşekkür ederim." diyerek ayağa kalktı ve geri giderek ayna da kendine baktı.

Ne zaman giyimini önemseyen biri olup çıkmıştı anlayamıyordu. Önceden olsa pantolonunu ve gömleğini giyerek inerdi aşağı ve kimsenin ne düşündüğünü ya da söylediğini umursamazdı. Hatta elbise giymeyi bile çok saçma bulduğunu beyan etmişti birkaç kere ama şimdi üzerinde ki zarif kıyafetle dikilmiş kendine bakıyordu.

-"Çok güzel oldunuz. Ah, ama siz zaten güzelsiniz bu kıyafetler güzelliğinizi daha çok ortaya çıkarıyor."

-"Abarttığını düşünüyorum."

-"Asla." diyen Ada kesin bir sesle konuştu ve devam etti. "Anneniz çok zevkli bir kadınmış ve tüm kıyafetleri size tam oluyor."

Kathleen gözlerini yine aynaya çevirerek elbisesine baktı. Krem rengi elbiselerden birini geçirmişti üzerine. Annesi her zaman zarif bir kadın olmuştu. Kızının pantolon ve gömlekle hayatını geçirdiğini görseydi eğer önce baygınlık geçirir ardında tüm pantolonlarını yakardı.

-"Evet, öyleydi." diyerek hafifçe gülümsedi Ada'ya.

Yemekten önce ağlamayacaktı. Gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Tabi korsevari elbisesinin üstü buna ne kadar müsaade ettiyse o kadar aldı nefesi. Sonra arkasını dönerek kapıya yürüdü. Bu sefer Edward onu almaya gelmemişti o yüzden aşağı Ada ile birlikte inecekti. Aslında genç adam hazırlanmak içinde uğramamıştı odaya. Kathleen bunun garip olduğunu düşünürken aşağı inmişti. Sağa sola koşuşturan hizmetliler onu gördüklerinde, yine, önce duraksıyorlar sonra selam veriyorlardı. Bu hareketler pantolonsuz olduğu zamanlara denk geliyordu hep nedense. Kathleen de onlara kibarca gülümseyerek selamlarını alıyordu.

Kapıya yaklaştığında Edward ve Blake'in hararetli bir şekilde konuştuğunu gördü. Bir elini beline koymuş olan Edward kaskatı duran vücuduyla oldukça öfkeli görünüyordu. Onlara yaklaşan Kathleen henüz fark edilmediğini umarak konuşulanlara kulak kabarttı. MacDonald ile ilgili cümleler geçince genç kadın keyfinin kaçtığını hissetti. Daha fazla gizlice dinlemek istemiyordu bu yüzden hafifçe boğazını temizleyerek kendini belli etti. İki adamda konuşmalarını kesti hemen ve Edward arkasını döndü. Genç adam karısını gördüğünde birkaç saniye nefes alamadı. Tanrım o kadar güzeldi ki, genç adam ağlamak istiyordu. Üzerinde ki elbiseyle bir melek gibi göründüğünden habersizdi muhakkak ve Edward ona bu görüntüyü gösterdiği için Tanrı'ya, Azizlere aklına gelen tüm kutsal varlıklara çabucak teşekkürlerini gönderdi ve sonra karısına yaklaştı.