"Gureum'u alıp geçsek, sana uygun mudur?"
Taehyung telefonunda birisiyle mesajlaşırken Jungkook'un sorduğu şeyle anında dikleşti. "Evet, lütfen. Ha, ben evde abur cubur olduğundan şüpheliyim bu yüzden markete de uğrayalım." Jungkook kafa sallayarak direksiyonu tam sağa kırdı ki bununla beraber Taehyung'un tüm ilgisi araba kullanan Jungkook'a kaymıştı. Evet biraz kulağa garip gelebilirdi ama Taehyung araba kullanırken insanları izlemeyi seviyordu ve bunu çekici buluyordu fakat hiç sorgulamadı bu zevkini.
Jungkook'un dediği gibi, o herkesin tipiydi belki de. Taehyung onu pek tanımasa da tatlı olduğunu söyleyebilirdi, eh, tatlı olduğu kadar göz alıcı bir yakışıklılığı da vardı fakat o, onun kişiliğini bunun üzerinden değerlendirecek kadar kör birisi değildi.
Jungkook bu sefer direksiyonu tam sola kırıp bıraktığında Taehyung istemsizce kıkırdamıştı ona karşı, biraz da sarhoş bir gülümsemeydi çünkü araba onu mayıştırmıştı. Jungkook ise kıkırtının ardından kısa süreli Taehyung'a baktı ve kıkırtının nedenini sordu.
"Araba kullanan insanları izlemeyi seviyorum diyelim."
"Bu bir tür fetiş mi?"
"Eğer bu bir fetişse, evet."
Taehyung'un hafif mayışmışlığı Jungkook'un hoşuna gitmişti ki gülümsemesini saklamadı, ona göre aşırı tatlı ve doğal duruyordu, bu ifadeyi taşıyanın Taehyung olması apayrı bir hava katıyordu.
"O zaman bu anı fotoğraflamalısınız Bay Kim, Maserati süren birisini bu kadar yakından izlemek herkese verilen bir şans değil."
Taehyung ciddi bir ifadeye bürünüp Jungkook'a hak verdi ve cebinden telefonunu çıkarıp Jungkook'u fotoğraflamaya başladı.
"Nasıl poz vermeliyim?"
"Hareket etmeyin! Çok ateşli görünüyorsunuz Bay Jeon."
Jungkook'un daha önce hitaplara karşı ilgisi bulunmazdı, Taehyung'un dudaklarından dökülenler anında kendi içinde seksüel tansiyonu arttırmıştı ki Jungkook bunu inkar edemezdi.
"Ah ya, alanınız dolu diyor." Taehyung mutsuz mutsuz galerisine girip silecek fotoğraf var mı bakarken bulamayıp çıkmıştı.
"Al benden çek." Jungkook arabada şarj olan telefonunu Taehyung'a gösterdi. "Alıyorum o zaman."
Taehyung telefonu aldığı gibi ilk başta Jungkook'un duvar kağıdı olan Gureum ile karşılaştı ve kocaman güldü. "Merhaba Gureum." Kısık sesle söylediği şey Jungkook tarafından duyulmuştu ama kimse aldırış etmedi. Taehyung, Jungkook'u çekmeden önce birkaç ifşa denilebilecek özensiz öz çekimler bıraktıktan sonra Jungkook'u çekti ve telefonu tekrardan olduğu yere koydu.
"Çok uzun mu yol?"
"Pek sayılmaz. On beş dakikaya orada oluruz. Neden sordun?"
Taehyung bu lüks arabaya anında alışmıştı, Jungkook'un cevabıyla biraz daha rahatlayıp cenin pozisyonuna benzer bir şekil aldı koltuğu kirletmemeye özen göstererek. "Uyuyacağım biraz."
"Koltuğu geriye alarak uyusana, neden kendini zorluyorsun?"
Taehyung ona şaşırmış bir ifadeyle bakarken aynı zamanda gülüyordu. "Pardon? Hayatımda ilk defa bir Maserati'ye bindiğim için olabilir mi?"
