to Yuta

17 4 0
                                    

Sana kadar mektup yazabildiğime inanamıyorum.

Tüm zihnimi mürekkebe akıtacağım, sanki kalemi tutan, benim elim değilmiş gibi.

Aşkım, sonlanacak hayatım, hiç bitmeyen sevgim, sevgilim...

Tanrı'dan çok, sana minnettarım. Tanrı, sürekli bilinmezlikleri karşıma çıkartıyor ama sen, fark etmediklerimi gösteriyorsun. Öyle birisin ki Yuta; tarihlerin, dinlerin, mitolojilerin, edebiyatın ve nicelerinin binlerce yıl boyunca konu olduğu Tanrı'ya tercih ediyorum seni.

Her bir ayrıntını aklıma kazıdığım için mutluyum sevgilim. Her bir kirpiğini saymış olabilirim. Seni severken delirmiş olabilirim. Senli ve sensiz bir hayat düşünemeyecek kadar aptallaştım.

Sensiz bir hayatın hayalini kuramayacak kadar gerçek, senli bir hayatı düşleyemeyecek kadar akıl almazsın.

Seninle tanışana dek, aşık olmadığıma sevinen biriydim. Çünkü, sevdiğim insana sırnaşmayı, sürekli onu düşünmeyi çok severdim. Eğer birisine aşık olursam çok değişirim diye düşünürdüm. Ama sen varlığınla bile beni bir korkumdan daha korudun.

Sanki dipsiz bir kuyusun. Öyle sıradan bir kuyu değil. Alice'in düşmeye çokça devam ettiği o delik gibisin. Düşüyorum, düşüyorum, düşüyorum...

Yolun sonu nereye çıkar, hiç umursamadan devam ediyorum gitmeye.

Eğer dikenli bir yolsa ayak bastığın bu yol, izlerini koşarak takip ederim.

Selam sevgilim, ben arsız ve aptal aşık Dong Winwin*.

Sense, kelimelerimin yetmediği, filozofların düşünemediği, bilimin ışığında aydınlanamayan, tıpın açıklayamadığı, benimse 'Aşk'ım' olarak tanımladığım biriciğimsin.

Biliyorum, biriciğim gibi kelimeler kullanmak... biraz utanç verici. Ama seni "kişi" olarak tanımlamak istemedim. Bir tanesin sen. Eşin benzerin yok anlamında değil. Benim için biriciksin. Belki senden bir sürü daha vardır, onları sevemem. Herkes Yuta olabilir, herkes benim Yuta'm olamaz.

Yuta'm, bugün bencil olduğumu kabul ettim. Eskiden en yakın arkadaşımın bana söylediği lafları, dün başka bir yakınımdan duydum. Sırf insanlara sevgi gösterirsem, kendimi durduramam, her zaman daha da sevgi gösteririm diye kendimi uzak tutmamdan ötürü, en kıymet biçtiğim kişiler, onları sevmediğimi düşünüyor.

Oscar Wilde'n da dediği gibi "Bencillik, insanın istediği gibi yaşaması değil, başkalarını kendi istediği şekilde yaşamaya zorlamasıdır.".

Ben insanları, onlara gösterdiğim değeri fark etmelerine zorluyorum. Çünkü benim için çok zor, sevgi sözcüklerini dillendirmek. Acizim bu konuda.

Bak, hâlâ kendimden bahsediyorum. Hangi ölüm meraklısı insan, yazdığı her mektupta kendisinden bahseder?

İnsanlara, istediklerini vermiyorum. İstediklerimi kabul ettiriyorum.

Ah, Yuta!

Biricik sevgilim...

Kıyamet kopacak der İlahi kitaplar, oysa kıyamet kopuyor zaten.

Her gün, birilerinin içinde can veriyor insanlar. Ya kendilerini öldürüyorlar zihinlerinde ya da başkalarını.

Akıl denen gücün, tozdan farkı yok aslında. Üflesen uçup gider, bu kadar basit.

Ama hayır, aklım başımda benim. Rüzgar sertçe esip içime işlese de aklım başımda. Kulağımda kulaklık yok fakat dans ediyorum sokak ortasında. Müzik, zihnimin içinde. Rüzgar, hızını azaltmıyor. Yağmur gittikçe şiddetleniyor. Aynı benim hareketlerim gibi.

Çıplak ayaklarımı öpüyor asfalt zemin. Korna sesleri, gök gürültüsü, şimşekler.

Birisi mırıldanıyor, hiç bilinmeyen bir şarkıyı. Tanıdık tını, olmayan ritim...

Tanrı'nın sesi kulaklarıma ilişiyor.

Hayır, gitmek istemiyorum. Ölüm bu kadar yakınken, vazgeçiyorum isteğimden.

Neden, Yuta?

Neden yutkunamıyorum? Oysa yaptığım tek şey mektup yazmak. Zor olmamalı bu kadar.

Beni, kendine bağladın. Gidemiyorum şimdi.

Bu kadar çok mektupla ne yapacağım ben? Herkese her şeyi anlatmışken, nasıl olur da hiçbir şey olmamış gibi devam ederim?

Tanrı'nın sesi, seninki gibi sevgilim. Bana seni hatırlatıyor bu yağmur, bu gök gürültüsü, bu şimşek.

Son dansımı sana adıyorum. İsmimle değil, dansımla yaşayacağım.

İlk beni senden başkası öpüyor Yuta'm.

Ölüm bana kucak açtı, sarılıyor. Öpüyor gözyaşlarımdan.

Eğer gitmezsem, bileklerimden öper misin? Acıyorlar.

Hiçbir kesik olmamasına rağmen bileklerim sızlıyor.

Yardım et Yuta. Çünkü kafam karmakarışık. Seni göremeyecek miyim ölürsem?

Sanırım kararımı bir kez daha gözden geçirmeliyim.

Bekle sevgilim...

Bekle...

–Son nefesini dans için harcayan Winwin

🥀

* : Sicheng her mektubunda, gerçek adını kullandı ama Yuta ona her zaman Winwin dediği için Dong Winwin yazdı.

Goodbye Letter † YuwinWhere stories live. Discover now