BÖLÜM 17

80 22 54
                                    

Son dersinde bittiğini haber veren zil çaldığında Arda esneyerek eşyalarını çantasına yerleştirmeye başladı. İki gündür düzgün uyuyamadığı için deli gibi uykusu vardı. Sinem eşyalarını toplamış olmasına rağmen eski günlerdeki gibi Arda'yla birlikte gidebilmek için oyalanıyordu. "Ne oldu?"

"Birlikte gidelim diye bekliyorum." Arda kalem kutusunuda çantaya attıktan sonra güldü.

"Gidelim, Efe'yle ders çalışacağız ama iki dersi var daha. Kendisi gelir."

"Harika!" Sinem gülümseyerek yerinde kıpırdandı. "O zaman bize gidelim?"

"Olmaz, eve gidip Efe gelene kadar uyumayı planlıyorum aksi takdirde ne kendim bir şey anlayacağım ne Efe'ye yardımcı olabileceğim, beynim akmak üzere." 

"Tamam, başka zaman o halde." 

İkili yol boyunca oldukça az konuşmuştu, barışmışlardı barışmasına ama aralarındaki soğukluk halen daha kendini belli ediyordu. Özellikle Arda çok değişik hissediyordu, Sinem'le her zaman konuşacak bir konu olurdu ama şu an ikiside sessizlik yemini etmiş gibiydi.

Sinem'in evinin önünde durduklarında Sinem, Arda'yı yanağından öptü. "Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz Sinem." Kız içeri girdiğinde Arda yanaklarını şişirdi ve tuhaf bir ses çıkararak nefesini dışarı üfledi. "İyi gitti diyebiliriz herhalde."

***

Sinem'e uyuyacağını söylemiş olmasına rağmen tek yaptığı yatakta bir o yana bir bu yana dönmekti. Kapı birkaç kez tıklatıldığında Arda, Efe'nin geldiğini anlayarak yerinde doğruldu. "Gel!"

Efe odaya girip kapıyı yavaşça kapattı. "Bitkin görünüyorsun, gideyim mi ben?"

"Yok ya iyiyim, nerede çalışmak istersin?"

"Fark etmez." Efe boş boş etrafa bakındı. "Moralin bozuk sanki?"

"Uğur okuldan erken çıktı, bir şeyi var belli ama anlatmak istemedi."

"Önemli bir şey değildir belki?" Arda cevap vermeden kemirme oyuncağıyla uğraşan köpeğe çevirdi bakışlarını. "Arda, ben gidip evde çalışacağım sende güzelce dinlen tamam mı? Anlamadığım bir şey olursa mesaj atarım."

"Sen buradayken de dinlenebilirim," dedi başıyla çalışma masasını işaret ederken. "Kaytarmak yok, otur hadi." Efe ikiletmeden Arda'nın masasına yerleştiysede üzerinde hissettiği bakışlar yüzünden bir türlü odaklanamıyordu. "Altın beni pek sevmedi galiba."

"Yeni evine alışması zaman alacaktır, biraz zaman geçsin gör bak nasıl peşinde dolanıyor."

"Haklısın sanırım." Arda yataktan kalkarak Efe'nin başında dikildi. "Bir sorun yok değil mi?" Efe sözlü bir cevap vermektense başını iki yana sallamayı tercih etti. "Mutfağa iniyorum, sana atıştıracak bir şeyler getireyim."

"Gerek yok, dinlenmeni söyledim neden dolanıyorsun?"

"Uyuyamadım, Altın'ın mamasını alacaktım zaten mutfakta kaldı."

"Peki, al gel madem." Arda durgun durgun kapıya doğru yürüdü, deli gibi Efe'ye yakın olmayı isterken şimdi ondan kaçıyormuş gibi hissediyordu. Aklına Efe'nin, "Benden sıkıldın mı?" sorusu geldi. Ondan sıkılmadığını biliyordu... Yine de son zamanlarda Efe'den biraz uzaklaşmıştı. "Arda."

HEDEF: MUTLULUK ' bxbDonde viven las historias. Descúbrelo ahora