16: for you

1K 109 60
                                    

yorum bekliyorummmm 🥺

insta/twt: bogostipdia

-----------

"tanrım Yeonjun." demişti benden ayrılırken, ismimi telaffuz etmesi bile kalbimdeki kıpırtıyı arttırmıştı. Nasıl böyle olduğumuzun bir önemi yoktu aslında, o dönmüştü, başka hiçbir şeye ihtiyaç yoktu ki.

"hm?" içi gider gibi gözlerime bakmış, gülümsemişti. Kafasını salladı iki yana, yaşadıkları gerçek değilmiş gibi, sanki birazdan uçup gidecekmişim gibi bakakaldı.

"Yeonjun, Yeonjun!" dizlerime düşen saçlarını soğuk parmaklarımla hafifçe okşadım. "nasıl bir şeysin sen? nasıl bu kadar güzel olabilirsin? nasıl böyle saf kalabildin?!" kıkırdadım ve baş parmağımı alnında gezdirdim.

"sandığın kadar masum birisi değilim." dedim üzgünce. Gülümsedi ve dikleşti. "tabii ki de sandığım kadar masum birisin. saf güzelliğinin altında yatan toz parçalarını görebiliyorum Yeonjun. çok üzmüşler seni."

Neden böyleydi? Nasıl böyle ince düşünüyor, kırılmamam için nefeslerini tutuyordu?

"nasıl anlıyorsun?" dedim çatık kaşlarımla. "nasıl yapabiliyorsun bunu? beni nasıl böyle iyi tanıyabiliyorsun?" gülümsedi, tek elini yanağıma çıkarttı. "kalbim senin için çarpıyorken, bir zahmet tanıyayım değil mi?" dudaklarımı yaladım tereddütle.

Odamdaki, duvara asılı olan saate baktım. Saat akşam sekize geliyordu. Endişeyle Soobin'e döndüm. "gitmen gerek." dedim aceleyle. Saat neden bu kadar hızlı geçmişti?

Kaşlarını çatıp oturduğu yataktan kalktı. "ne oluyor?" alt kattan kilit sesini duymamla hızlıca ayağa kalkıp endişeyle ona baktım. "annemler." dedim fısıltıyla. Kısık bir sesle küfür ettiğini duydum.

"Yeonjun!" alt kattan ismimin seslenildiğini duymamla gözlerim kocaman olmuş, Soobin'in düşünceli gözlerine bakmıştım. "in." demişti fısıltıyla. "ben çıkacağım." endişeyle ve tereddütle ona bakarken, o güven verici bir şekilde gülümsemiş dudağıma bir öpücük bırakmıştı. Gülümsedim, iyi hissettiriyordu. Endişem, korkum, kaygım hiçbir şeyim kalmamıştı sanki.

"efendim baba!" Soobin üstüne montunu giymiş, çantasını takmıştı. Masamın üstünde duran siyah maskesini almış, şapkasını takıvermişti. "hadi gel aşağıya, bir şey konuşacağız!" Soobin'in camı açtığını görünce "ne yapıyorsun?" diyivermiştim. "gidiyorum işte." demişti gülümserken.

Göz devirmiş, annemlere geleceğimi söylemiştim. "tut." Soobin çantasını bahçeye atarken orada kimin olduğunu sorgulamıştım. "kim o?" dedim cama yaklaşırken. "Tanrım!" Yunho'nun sesini duymamla şaşkınca Soobin'e baktım. "bir bunu yapmadığımız kalmıştı." Yunho hafifçe bağırmış, Soobin sinirle cam kenarında duran süs taşlardan birini kafasına fırlatmıştı. "acıdı lan!"

Ardından bana dönmüş "bavulunu almaya gelmişti." diye açıklama yapmıştı. Kafamı sallayıp cam kenarında duran sevgilime göz attım. Üniversiteye gitmesi büyük bir şaşkınlık oluşturuyordu, küçük bir çocuk gibiydi sanki. Şu an olduğumuz durumdan eğlendiği belliydi.

"hadi görüşürüz." dedi ardından. Ayaklarını camdan aşağıya sallandırdı, cama doğru yaklaşıp ne yaptığı görmek için ona baktım. Esnek vücudunu hareketlendi ve tek ayağını alt katın üst mermerine yerleştirdi, ardından tekrardan aynısını yaparak aşağıya indi.

Yunho kafasına yediği taşı yerde arıyor, Soobin'e söyleniyordu. Soobin onu asla takmıyor, çantasını sırtına geçiriyordu.

Kıkırdadım ikisinin bu görüntüsüne, Soobin tatlı bir şekilde bana el sallamış ve Yunho'nun omzunu tutarak bahçe çıkışına yürütmüştü.

Suratımdaki tebessümü silemezken, daha çok annemleri bekletmek istemediğim için camı hızlıca kapattım ve arkamı döndüm.

Tabii, arkamı dönünce bana bakan iki çift gözü beklemiyordum.

------------

mars
kalbim senin için atıyorken,
delirecek gibi oluyorum, senden başka hiçbir şey göremiyorum.
bebeğim, kalbim senin için atıyor,
yanıma gel, bana bir öpücük ver.
iletildi 02.22

-----------

MERHABA 👋🏻

yarın okul var onun için kıyak geçeyim dedim 🤭🤭🤭

konun nasıl gittiğini falan bilmiyorum, umarım güzel gidiyordur düşüncelerinizi almak isterim...

AYRICA MUTLAKA MEDYADAKİ ŞARKIYI DİNLEYİN GERÇEKTEN ŞAHESER 😩

öpüyorum sizi, iyi geceler 🤎💫

hold onWhere stories live. Discover now