+84..
elimi tut ve sarıl bana,
içindeki her şeyi anlat bana,
çünkü yolunu kaybetmiş olmanın,
nasıl bir his olduğunu iyi biliyorum.
iletildi 03.22
görüldü 03.33
- yeonbin, texting
yunho sikine takmıyor bu arada amk nereye üzülüyor
yeonjun üzülüyor sus
soobin yesem keşke seni
yena YETTERRRRR VICIK VICIK
vivi :)
yunho üçlü olsun güçlü olsun gelim mi
yeonjun göz devirdim gerçekten berbattı
soobin cidden bu arada
beomgyu dörtlü olsun taşaklı olsun
vivi YA YAPMA İŞTE YAPMA YAPMA DEVAM ETTİRME OLUM OLMUYOR
yeonjun salaklar ya
beomgyu kalbim kirildi bu arsda oyle olsun tm tm tm
yeonjun al kırdın işte
yena ya sus sen üniversite bitiyor zaten üzgünüm ya
vivi çok iyi ev arkadaşlığı yaptığımı gördün ve bana aşık oldun
yunho NE ALAKA NE ALAKA
yeonjun bıktım bu gruptan
soobin aşkım hadi in artık aşağıya seni bekliyorum üç saattir
yeonjun tamam tamam geliyorum görüşürüzzzz
yunho tm git bye
----------
"geldim!" elimde tuttuğum montumu hızlıca giymiş, kapıyı arkamdan kapatmıştım. Soobin elleri cebinde, omuzları üşüdüğü için hafifçe yukarı çıkmıştı, burnuysa kıpkırmızı olmuştu. Beni gördüğünde gülümsedi ve kollarını iki yana açarak beni yanına çağırdı.
Hızlıca yanına giderek açtığı kollarının arasına girdim. Kollarını yavaşça bana dolamış ve kafamı omzuna hizalamıştı. "bu soğukta nereye gideceğiz?" dedim merakla. "dolaşalım istedim, fena olmaz sanki?" kafamı sallayıp ondan ayrıldım.
Parmaklarımızı birbirine dolamadan hemen önce atkımı iyice düzeltti ve burnuma kadar kapattı. Ardından yürümeye başladık birlikte.
Ellerimizin uyumu bile o kadar müthişti ki... onu bulduğum, hayır aslında onun beni bulduğu güne şükürler ediyordum. Onun soğuk eliyle benim sıcak parmaklarımın birbiriyle etkileşim haline girdiğinde hissediyordum huzuru. Ruhumun ruhuna karışmasını hissediyordum.
Yürüyüş yoluna geldiğimizde etraftan geçen insanların bakışlarına maruz kalmıştık. Kafamı yavaşça eğdim. Neden böyle bakıyorlardı ki?
"ah.." dedi Soobin sıkıntıyla. "bu insanlardan gerçekten nefret ediyorum." kafamı kaldırıp ona baktım, suratı gerilmiş, çene hattı iyice belirginleşmişti.
Baş parmağımla elini okşadım. Kafasını hafifçe bana çevirmiş ve gülümsemişti. Ardından ellerimizi kaldırmış ve elimin üstüne küçük bir öpücük bırakmıştı. Gün batımında benimle, bu yürüş yolunda yürüyordu. Yanımda olması bile en önemli şeydi benim için. Konuşup konuşmaması önemli değildi.
Rüzgardan dolayı dökülen yapraklara karşı birlikte yürümüş, insanların garip bakışlarına adeta göz yummuştuk.
O olduğunda mutlu oluyordum. Kalbinin atışları benim yaşama sebebimdi işte. Soğuk parmaklarını ben ısıtıyordum, oysa şarkılarıyla beni büyülüyordu.
Sonunda yürüşümüz bittiğinde, evlerimizin önüne geldiğimizde, havanın karanlığında, dudaklarını benim dudaklarımın üstünde bastırdığında hissetmiştim sıcaklığını ve şefkatini.
"iyi geceler." dedi gülümseyerek. Gamzesine baktım, ardından gözlerim gözlerine çıktı.
"iyi geceler aşkım."
-----------
merhaba 👋🏻
bunların ilişkisi beni çok üzüyor ya 🥺🥺🥺
sonraki bölüm final😭 şimdiden haber vereyim hazır edin kendinizi...
öpüyorum sizi çok, byeee 🤎🪐
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.