marguerite

prince de lys

okuyun !
hey selam umarım yeni çalışmamı seversiniz omegaverse yazmaya bayılıyorum özellikle bu tür konular

oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar

-

ben Park Jimin, Jeon krallığına satılan bir omega prenstim.

prens karşısındaki uzun aynadan üstündeki uzun zümrüt yeşili elbiseye bakıyordu, her yeri işlemeyle dolu kadife kumaştan yapılı bi elbise Jeon Krallığını karşılamak için özel olarak diktirilmişti. sonuçta 'sevgili' eşine güzel gözükmeliydi değil mi?

aylar önce aldığı bu haber onu tamamen yıkmıştı, öyle ki saatlerce Piyanosunun başından ayrılmayan omega aylardır bir kerecik bile piyano taburesine oturmamıştı.

Park Jimin, güzelliğiyle dünyanın dört bir yanına ün salmış bir omegaydı. ensesine kadar gelen açık sarı saçları, koyu yeşil gözleri, dolgun dudakları, dolgun suratı ve incecik bedeniyle bütün alfa erkekler için gözde bir omegaydı.

kral babası onu çok güçlü bi krallığa vermek istemişti yıllarca, bu sayede karşısına güçlü bi rakip alamayacaktı, ki alsa da Park Krallığının yenileceği çok barizdi.

bu yüzden Jeon krallığının velihat prensi Jeon Jungkook ve Park Jimin'in nikahını kıyma kararı alınmıştı.

Jeon Jungkook, genç yaşındaki bu azmi ve başarısıyla dünyada adını çokça duyacağınız bir alfaydı. acımazsızdı, soğuktu.. denilenlere göre kabaydı da.

omega düşünüyordu nasıl böyle bir alfayla birlikte olabileceğim diye. zira, onun hayallerindeki alfa kibar, anlayışlı ve şefkat dolu bir alfaydı. kendi kendine içinden tekrar etti; "önyargı yapma Jimin belki sadece dedikodudur" diye

normal omegalara göre, okçulukta çok iyiydi son sürat bir atın üstünde bile mükemmel atışlar yapabilirdi. ondokuz yıllık hayatında onbeş yıl boyunca piyano eğitimi almıştı. ufak parmakları dört yaşında bir bebekken piyano tuşlarıyla buluşmuştu.

Jeon Jungkook cesaretli, güçlü, kudretli, istediğini elde eden baskın bir alfaydı. yirmidört yaşındaydı beş yıldır seferlere çıkıyor, tek bir kere bile yenilgiyle dönmüyordu. kral Jeon'a baş kaldırıyor, ve muhteşem stratejik kararlar alabiliyordu.

Jimin'in aklı düşüncelerle dolmuşken arkasındaki işlemeli kapıdan içeri kız kardeşi girdi. "Jimin oppa Jeon ailesi gelmek üzere aşağı insen iyi olur" Jimin kafa sallamakla yetindi, arından kardeşine yaklaştı. "Rose burada çok dikkatli ol kardeşim sen bi alfasın sakın kendini ezdirme" kardeşi ona güven verici bi gülümseme vermiş ve kafa sallamıştı. "endişelenme iyi olucam. bide şu var kraliçe Park sana bunu yolladı kolyeyi takmanı istiyor"

Jimin kardeşinin uzattığı ahşap kutuyu eline alıp açtı, içinde zümrütlerle işlenmiş kocaman bi kolye vardı, elbisesiyle renkleri aynıydı, kafasındaki ufak taç ile harika duracağına emindi. fakat, bu kolye çok büyüktü, olgun kadınlar için gibi duruyordu. yine de taktı zorundaydı, kraliçenin istediklerini yapmak zorundaydı.