FİNAL

609 73 252
                                    

jungkook ağzı burnu kan içinde kalmış adamı yakalarından tutup kaldırdı. "katil miyim lan ben?"

kurt acıyla inilderken son nefesini vermek üzereydi, haliyle cevap vermedi bu soruya.

onu ittirerek yere bıraktı, ayağa kalktı. yerdeki iki kurda bakıyordu. "otuz yedi ve otuz sekiz numara, tamam."
yüzüne kan bulaşmasın diye, oysa tepeden tırnağa kıpkırmızıydı, bileğiyle ağzının üstünü sildi. "söylemeden geberdin, katil miyim ben? canavar mıyım? hayatımda sadece iki amaç için can alan ben, katil mi oldum?"
ulan siz keyfiniz için küçücük kız kardeşimi öldürdünüz be. ben sizin oğlunuza bırak dokunmayı, psikolojisini bile zedelememek için onu uzaklaştırdım. ama hem katil olan ben oluyorum hem de savaşa giren hem de terk edilen ben. hepinizi dünyanın merkezine gömsem o zaman korkulan, saygı gören ben olurdum. dünya böyle bir yer sonuçta; haklının önemi yok, güç önemli yalnızca.
zihni sustuğunda, ruhsuz bakışlarla cesedin gözünün içine baktı. bir kahkaha atarken "evet!" diye bağırmıştı. "evet ulan, katilim, canavarım!"

aniden durdu, cesetlere çömelip kollarını dizlerine dayadı. "otuz dokuz ve kırk cehennemin dibine de saklansa bulurum, bu dünyada girdiğiniz her delik benim avcumun içi ve siz sadece keyfime göre oynattığım piyonlarsınız." takım elbisesinin cebinden kağıdı ve çakıyı çıkardı. üzerinde, sıra sana geliyor, yazan kağıdı çakıyla kurdun göğsüne sapladı. "savaş mı istiyorsunuz? size kıyameti yaşatacağım."

(&&.)

seokjin elindeki poşetleri yere koyarken ayağıyla kapıyı kapattı. anahtarı ve ceketini bir yere fırlattı, odalara bakınmaya başladı.

namjoon'u odalarında bulduğunda içeri girdi, yüzündeki koca gülümsemeyle arkasından boynuna sarıldı onun. yanağına bir öpücük kondururken diğeri de başını ona yaslamıştı. "makale mi yazıyorsun yine?"

"birimizin çalışması gerek."

"jungkook ömrümüzün sonuna kadar yetecek kadar para verdi." güldü seokjin.

namjoon'un gülümsemesi soldu. "o iyi midir? son bıraktığımızda... hiç iyi değildi."

"deli deli hallerinden mi bahsediyorsun," iç çekti seokjin. "korkarım çoktan balataları sıyırdı."

"jimin'in ihaneti, ona çok ağır gelmiş olmalı."

"hafife alınacak bir ihanet değildi." kollarını ondan çekip yanına geçti, masasına yaslanıp kollarını bağladı. "kurtlara katıldığını duydum, düşmanla işbirliği yapıyormuş."

namjoon alt dudağını ısırırken arkasına yaslandı. "jungkook delirmekte haklı."

"jungkook ne yapsa haklı, göstermese de, kabul etmese de jimin'e derin bir sevgisi vardı."

"onun peşine mi düştü?"

seokjin burun kemerini ovaladı. "hayır, onu kaçıran kurtların peşinde hala..."

(&&.)

yoongi mutfağa girdiğinde taehyung da oradaydı. bir şey demeden dolaba gitti, dolapta dizilmiş kan torbalarından iki tane alıp birini taehyung'a uzattı. "beslen."

Kasvetli Kutlama ✓Donde viven las historias. Descúbrelo ahora