10- final

1.2K 66 38
                                    

Jungkook ile yemeğimizi yedikten hemen sonra doğumhanenin önüne geri dönmüştük.
Üyeler, kızlar hepsi buradaydı ve sanırım hala Rosé ile alakali bir gelişme yoktu.

"Lisa duyunca hemen geldik. Rosé iyiydi değil mi?"

"Iyi unnie merak etme cok hazirliksiz yakalandık ama olsun yetiştik. Sağ salim çıkacaklar oradan merak etmeyin."

"Bizi de tam gününde şirketten çağırdılar cidden.
Yanınızda olmak isterdik."

Jisoo unniem suratını asinca hemen ona sarıldım.

"Yaaa Jisoo-yaa geldiniz işte sorun değil."

Gülerek yerimize oturduk. Yemek yememe rağmen hala rahatsız olan midem yüzünden huzursuz hissediyordum.
Mide ağrılarım surekli oluyordu ve bu artık ciddi anlamda can sıkıcı bir hale gelmeye başlamıştı.

"Hadi kızlar arabamdan bebek çantasını ve süsleri alalım yukarı çıkıp odayı hazırlayalım. Gec bile kaldık. Beyler aslında siz de pasta falan alabilirsiniz şöyle prensese uygun bir şeyler"

Onlar gülerek beni onaylarken ben de arabama doğru yola koyuldum.
Kızlar heyecanla peşimden gelmeye başladılar.

Süsleri ve çantayı alıp Rosé'nin kalacağı odayı öğrendikten sonra odanın bulunduğu kata varmıştık.
Oda numalarina baka baka ilerlerken bulduğumuz numara ile odaya girdik.

Ilk başta Rosé ve bebisimiz için bulunan kıyafetleri dolaba yerleştirdik.
Sonra da poşetlerde bulunan süsleri etrafa koyduk.
Sadece Rosé'nin doğumdan önce ayarladığı organizasyonun yapılması için gelecek olan kişileri bekliyorduk.

Yorgunlukla kendimi koltuğa attim. Atmamla birlikte mide bulantim tekrar gun yüzüne çıktı. Yüzümü buruşturup nefes almaya çalışırken kızlar da bana bakıyordu.

"Bir şeyim yok biraz midem bulanıyor o kadar."

"Yemek yemedin mi gerçi yedin diye biliyorum.

"Yedim ama geçmedi."

Jennie ve Jisoo ilk birbirlerine baktılar sonra da koltukta yanima oturdular.

"Lisa biz şuan ne için buradayız?"

Jennie unnie'nin sorusu ile ona döndüm. Ne saçma bir soruydu bu böyle.
"Bebek için. Dur bir dakika hayır JenJen."

"Emin misin?"

Emin miyim?

"Hayir."

Ikiside gözleri parlayarak bana bakarken ben sadece düşünüyordum.
Gerçekten olabilir miydi?

Hepimiz bekleme salonuna geri dönerken beni farkedip ayaklanan Jungkook'u görmem ile birlikte yanina ilerledim.

Lütfen bir daha bizi mutsuz etme Tanrım

"Haber var mı Jungkook?"

"Hayır hala icerdeler.Siz naptiniz süslediniz mi odayi?"

"Evet organizasyom icin geldiler biz de yaniniza geldik bu yüzden. Zaten cok bir sey kalmadı. Diğerleri nerede?"

"Bahçedeler. Hava almak istemişler."

Kafami onaylar biçimde sallayarak önüme döndüm.
Kafamda dönüp duran soru işaretlerini bir an önce yok etmeliydim. Ama önceliğim Rosé'ydi.

lost starsWhere stories live. Discover now