5. Bölüm

4K 133 2
                                    

Medya: Resul Altunkaynak 💥⚡

Zeynep'in anlatımıyla

Hiç yatağınıza aşık oldunuz mu?

Ben şuan o durumu bilmem kaçıncı kez yaşıyorum. Yumuşacık aga. Odamın kapısının tıktıklanması ile yastığıma daha çok sarıldım.

"Zeynep abicim hadi kalk. Kahvaltı yapman gerekiyor". Konuşan şahsiyet kesinlikle Fatma abla değildi.

Bir kere erkek sesiydi.

Hızla gözlerimi açtım. Tabii yaa!
Kafa mı kaldı? Yaşadıklarımı hatırlayıp sıkıca gözlerimi kapattım. Uyumak ilaçtır! İlaç!!

"Zeynep bak giriyorum. Müsait misin?"

Diyen Yahya abinin sesi ile muhteşem flaş TV oyunculuğumu sergiledim.

Kapının aralanması ile sessizce olduğum pozisyonda ne yaptığını anlamaya çalıştım. Yavaş adımlarla yatağa oturdu.

Bir süre yüzümü inceledi. Elleri saçımı
minik minik okşarken hafifçe kıpırdandım.

Nedense hemen samimi olmak içimden gelmiyordu. Bir yanım onlara sonsuz güveniyordu. Bir yanımda hiç bir şeyden emin olmuyordu işte.

Kıpırdanmam ile elini hemen saçımdan çekti.

"Zeynep abicim. Kalkman lazım bak. İğne saatin geçiyormuş" dedi.

Gözlerimi araladım yavaşça. Görüş alanıma gelen hafif sakallı erkeksi yüzü kocaman gülümsemesi ile çok tatlı bir hal almıştı.

Bu hâline gülümsemeden edemedim. Bana gülümseyerek,

"Günaydın" dedi.

Bende uykulu bir şekilde,

"Günaydın" dedim.

Ben ona, o bana bakarken Yusuf abinin sesi duyuldu.

"Minik premsesimizi hala uyandıramadın mı Yahya??"
İkimizde kıkırdarken Yusuf abi odaya girdi.

"Ooo premsesimiz uyanmışsınız" dedi ve yanıma gelerek saçlarımı okşadı. Gülümsedim ve yavaşça doğruldum.

Sabah iğnemi vurulmadığım aklıma geldi.

"Saat kaç acaba?" Dedim. Yahya abi saatine bakarak cevapladı.

"08.25" anında ayağa fırladım.

"Geç kaldım geç. İgnemi vurmaya da okula da geç kaldım. İnşallah yok yazılmam. Hadi siz çıkın da ben işlerimi halledeyim" diye taramalı gibi konuşmuştum. Yahya abi beni omuzlarımdan tutup odada bir o yana bir bu yana gitmemi engellemişti.

"Sakin ol. Okul için müdürle konuşup izin aldık o konu için bir sıkıntı yok. Biz çıkalım sen üstünü filan değiştir sonra aşağı in. Birlikte yemek yeriz sonra iğneni yaparsın. Tamam mı?" Dedi beni sakinleştirmeye çalışarak.

Rahatlayarak kafamı salladım. Onlar odadan çıkınca bende etrafa baktım. Instagram hikâyelerinde çektikleri aklıma gelince onların evinde olduğum fikri ampul gibi kafamda yandı.

Hep hayal etmiştim bu anı. Onlara abi demeyi. Onlarla zaman geçirmeyi. Ama böyle, bu şekilde olsun istemezdim.

Resmen yalandı.

Bir intikam uğruna hayatım kullanılmıştı.

Ailem sandığım kişiler aslında ailem değildi.

Bütün bu düşünceleri kafamdan atan uyanmak için kurduğum bilmem kaçıncı alarmımdı.

Telefonumu alıp alarmı kapattım. Ve telefonuma gelen binlerce arama ve mesajları gördüm. Tabii ki beni merak etmişlerdi.

Bana ulaşamayınca Cihangirlere ulaşmaya çalışmışlardı herhalde. Onlara da ulaşamayınca deliye döndüklerine yemin edebilirim. Onlardan işiteceğim
azar aklıma gelince telefonu bir köşeye bırakıp ilk önce gündelik işlerimi sıcak bir duş aldım. Saçlarımı kurutup yaptığım kombini onaylayıp üstümü giydim.

 Saçlarımı kurutup yaptığım kombini onaylayıp üstümü giydim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Saçlarımı tarayarak kendi haline bıraktım. Yavaş adımlarla aşağı inmeye başladım. Merdivenleri hep kenarındaki tutunma yerinden kayarak inmek istemiştimdir. Ama maaselef. Bunun sonu bende genellikle pek hayırlı bitmiyor. Bu yüzden insan gibi inmeye başladım. Yemek odasının yerini hikayelerden az çok biliyordum. Galiba merdivenlerin hemen karşı tarafındaydı.

Yemek odasına yaklaşırken ki konuşma sesleri ilgimi çekmedi değil. Yavaş adımlarla biraz uzakta durup dinlemeye çalıştım. Resul abinin sinirli sesi kulaklarıma doldu. Onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum.

"Sikerim Recep. Öğrenmeyecek diyorsam, öğrenmeyecek!! Daha dün neler yaşadı. Tekrar tekrar onu o şekilde görmeye dayanamam. Şimdilik bu söylediklerimizi bir idrak etsin. Alışsın.
Bize alışsın... Tamam mı? Bir daha bu konu açılmayacak ben yeri gelince Zeynep ile konuşurum."dedi. Hepsi onaylayan mırıltılar çıkardılar.

Gerildikleri her hallerinden belliydi.
Valla ben bile göt korkusundan ölmeden önce kaçış adlı planımı şimdiden kurmuştum.

Kendimi toparlayıp odaya girdim. Odaya girmem ile hepsinin gergin bakışlarını şefkat dolu bakışlar almıştı. Bu hallerine gülümseyerek ,

"Günaydın"dedim. Hepsi bir ağızdan günaydın diyerek karşılık verdiler.

"Nasılsın? Bugün dinlen istedim. Dün biraz yorucu geçti" Resul abinin babacan konuşması içimi yumuşatmıştı gerçekten.

" Lütfen bu soruyu kahvaltıdan sonra sorun Resul bey " cümlem ile kahkaha attılar.

Yaptığımız tatlı sohbetler ile devam eden kahvaltımız zilin çalınması ile bölünmüştü. Yusuf abi kapıya bakmaya gitmişti. Ben dahil sabah sabah gelen kişiyi merak etmiştik. Yusuf abiden ses gelmeyince Resul abi ona seslendi.

"Kimmiş Yusuf?"

"Polis.."

••••••••••

Kestik!

Arkadaşlar aslında bu yoktu. Harbi yoktu. İçimden geldi. Uxmdxums.

Geçen hafta ve bu hafta sınav haftam ama yinede içimden geldi gerceketen.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Hayatınızın en hayırlı en güzel geçmesi dileğim ile diğer bölümde görüşürüz<33

SHREDDED BOOMM!!

Dişi Aslan Where stories live. Discover now