You Don't Understand

10- Zaman Geçer

Selam! ❤️
Sonunda bölüm geldi.

💫💫💫

🎧 Bölüm şarkısı Zayn-Entertainer 🎧

💫💫💫

🍬 İyi okumalar! 🍬

***Zaman Geçer*** 💫

Zaman herkes için kolay geçmese de akıp gidiyordu. Hayat istediği güzergahı seçiyordu ve insanların elinden sadece bu güzergahta ilerlemek geliyordu.

Kalp atar. Ruh ona uyum sağlamaya çalışır. Âşık olursun. Mutlu olacağın garanti değil. Mutsuz olursun, hep mutsuz olacağın garanti değil. Pamuk ipliğine bağlı gibi...

Hayatta her şey bitmek, tükenmek için var sanki...

Zaman geçer. Bir şeyler biter. İnsan bir şekilde ilerler. Belki geçmişte kaybolur. Belki günü yaşar. Her şekilde bir şeyler yitirir ya da kazanır. Ömür dediğin artılar ve eksiler toplamı. Defterinde ne kadar güzel anı biriktirebildiysen o kadar yaşamışsındır. Güzel anıların yanına kâr kalır.

Kate elindeki defteri kapatıp Clara'nın üzerini örttü ve odadan sessizce çıktı. Merdivenlerde bir gölge gibi indi. Mutfağa doğru ilerlerken Ashton'ın eşiğinin altından sızan ışığı fark etti. Mutfaktan bir bardak su alıp Ashton'ın kapısına doğru ilerledi. İkinci vuruşunda Ashton'ın uyuyakaldığına emin olup ses çıkarmamaya dikkat ederek kapıyı açtı. Odada hapsolan duman Kate'in yüzüne çarparak etrafa dağıldı. Elindeki bardağı kapının kenarındaki sehpaya bırakıp Ashton'ın pencereye dönük yatağına doğru ilerledi. Her zamanki gibiydi. Yine üzerini örtmemiş, uyurken gözlüklerini bile çıkarmamıştı. El çabukluğu ile önce gözlüğünü alıp üzerini bir battaniye ile örttü. Birkaç adım daha atıp Ashton'ın yere attığı çerçeveyi alarak ters bir şekilde yatağa yakın komodine bıraktı. Yerdeki kulaklığı, bagetleri toparladı. Son kez Ashton'a baktı ve bardağını alarak ışığı kapatıp odadan ayrıldı.

Ashton iyi değildi. Hiçbir şey iyi gitmiyordu onun için. Daha doğrusu çıkmazdaydı. Bir kızı vardı. İlişkisi o kadar kötüydü ki kızına vakit bile ayıramıyordu. Bu darmadağın ilişki içinde her şeyi nedense yıllardır Kate üstlenmişti. Ashton'a bir tek onun varlığı iyi geliyordu.

Kavgalardan, gürültülerden, tüm kötülüklerden herkesi koruyan Kate'ti. Sevimli cadı Clara da artık grubun maskotu olmuştu.

Sabah olduğunda Ashton yine savaştan çıkmış gibi uyanmıştı. Üzerindeki örtüye bakarak gülümsemiş, duşa doğru ilerlerken üzerini örtenin âşık olduğu kadın olmadığını hatırlayarak yine kedere boğulmuştu.

Aslında her şey çok kolaydı. Her şeye sahiptiler.

Clara. Zor bir çocuktu. İsmini Luke koymuştu. Annesi ve babası gibi Ashton'ın da ilişkisinde kavga gürültü eksik olmuyordu. Bu karmaşada tüm sorumluluk Kate ve arkadaşlarına kalmıştı.

Ashton çok uğraşmıştı. Fakat olmuyordu. Yapamıyordu. Hayata çok fazlaymış gibi geliyordu. Hele böyle umutla uyandığı sabahlardan nefret ediyordu.

Clara büyüyordu. Büyüdükçe sorular soruyordu. Ashton, Kate, diğerleri peşinde pervaneydi.

Fakat Ash çok mutsuzdu. Mutsuzluğuna çözüm bulmak için elinden ne gelirse yapacaktı...

**Kate'in Ağzından**

Clara uyanmıştı. Her zamanki gibi kucağımda mutfağa gelmişti. Kahvaltıyı hazırlarken tüm ısrarlarıma rağmen televizyon kumandasını ele geçirmişti.