14-Geçmişten Bugüne

35 1 0
                                    

Merhaba. İşte yeni bölüm!

🌠🌠🌠
Bölüm şarkısı Ashton Irwin-Drive
🌠🌠🌠

İYİ OKUMALAR 💞

**Geçmiş**

Mutlu olmak ne demekti?

Güvenmek, sevmek ne demekti?

Zayn ve Kate beraberken mutluydular. Her şey güzeldi. En azından Kate öyle düşünüyordu. Ancak o akşam her şey değişecekti...

Kate, Zayn için güzel yemekler hazırlamış, Flora'yı evden göndermişti. Beraber aldıkları kırmızı elbiseyi giymişti ve heyecanla Zayn'in gelişini bekliyordu.

Ancak saatler geçiyor, Zayn bir türlü gelmiyordu.

Bir süre ayakta evi arşınlayan Kate dayanamayarak yerine oturmuştu. Telefonuna bakmak aklına gelmiyordu. Dışarıdan gelen her seste kapıya koşuyor ve hayal kırıklığına uğruyordu. Zayn dün geceden sonra ona bir söz vermişti. Beraber kaldıktan sonra Kate'ten kendisine yemek yapmasını istemiş, bir sürprizi olduğu söylemişti.

Kate bu geç kalışı sürprize bağlıyor, aklına başka hiçbir şey gelmiyordu. Ancak dışarıda gürültülerin azalmaya başlamasıyla bir şeyler olduğunu düşünmeye başlamıştı. Saatin ilerlediğini düşünerek telefonunu eline aldı.

Cevapsız arama yoktu. Mesaj yoktu. Zayn'i aradı ancak telefonu kapalıydı. İyice meraklanmıştı. Hızla içeriye gidip üzerine rahat bir şeyler giyerken kapıdan sesler gelmişti. Kate koşarak kapıya geldiğinde karşısında endişeli bir yüzle kendine bakan yakın arkadaşı Flora'yı görünce şaşkınlıkla "Hani sen gelmeyecektin?" diyebilmişti.

Flora yavaş adımlarla içeriye geçmiş, hiç adeti olmadığı halde montunu ve çantasını holde bırakmıştı. Kate arkadaşının eşyalarını yerden alarak odasına doğru ilerlemişti.

Flora söze nasıl başlayacağını düşünürken Kate tekrar konuşmaya başlamıştı. "Flora bir şey oluyor. Lütfen bana söyler misin artık?" heyecanla elini saçlarına götürdü. "Yoksa ailelerimize mi bir şey oldu?"

Derince nefes alan Flora artık bu gerçeği söylemenin bir kolayı olmadığını anlamıştı. "Zayn..." diyebildi.

"Başına bir şey mi geldi yoksa?"

Flora başını iki yana salladı. "Keşke gelseydi. Böyle olacağına keşke ölseydi..."

Flora'nın sözleri Kate'i çok korkutmuştu. "Ne oldu, anlat artık!" diye bağırdı.

Flora söyleyemedi. Yapamadı. O gücü kendinde bulamadı. Ancak telefonunu gösterdi. Kate hemen telefonu aldı ve arkadaşının parolasını bildiği için telefondaki haberle karşı karşıya kaldı.

Okudukça aylardır kurduğu mutlu dünyası başına yıkılıyordu. En başta düşündüklerinde ne kadar haklı olduğunu anlıyordu. Son cümleye kadar okuyamadı.

Dün Zayn ile otelden çıkarken çekilen fotoğraflar da habere iliştirilmişti. Kendisi korktuğu her şeyle suçlanıyordu. Arabozucu ilan edilmişti. Tüm sosyal medya hakkında konuşuyordu. Yazılanlara bakmaya cesareti yoktu, tıpkı haberin devamını okumaya cesaretinin olmadığı gibi...

Telefonu zorlukla Flora'nın eline tutuşturdu. Gözyaşlarına boğulmuştu ancak sesi çıkmıyordu. Bir süre daha öyle sessizce durdu ve olduğu yere yığıldı.

Flora o kadar telaşlanmıştı ki ne yapacağını bilmiyordu. Ambulansı aramak istedi ancak magazincilerin gelmesinden korkuyordu. Kate'in titreyen bedenine bakarken su getirmek aklına geldi ve koşarak mutfağa gitti. Masanın üzerinde Kate'in telefonunu görünce aklına Louis'yi aramak geldi. Su dolu bardağı kaptığı gibi telefonu da aldı ve Louis'yi aradı. Louis telefonu birkaç çalışta açmıştı.

You Don't UnderstandDonde viven las historias. Descúbrelo ahora