Hemşire Hanım (+18) Askıya Alındı

|8|

Uzuun bir bölüm olduu

Lütfen kendi yorumlarınızı yapın ama diğer okuyucularıma saygısızlık yapmayın.

Düşüncelerinize saygı duyuyorum gerçekten, ama bazen öyle kırıcı yorumlar yapıyorsunuz ki karşınızda bir insan olduğunu unutuyor gibisiniz.

Düşüncelerinizi saygı çerçevesinde paylaşalalım tamam mı?

Şey bir de instagram hesabımı takip ediinn.
Belki edit falan yaparsınız ne bilim dleşğwğw

Kullanıcı adım: _nergiskara_

Sınır geçmeden dayanamayıp atıyorum bölümleri ah ben var ya ldiwğeieie

Ama bundan sonra sınırın geçmesini bekleyeceğim. ^^

334 bin ✨

İyi okumalar. ♥️

*Sınır= 1500 oy 1000 yorum

🤍🤍

Hare'den...

"Hare abla?" diye seslendi Helin.

Tenceredeki pişilerin tersini çevirirken, "Efendim güzelim." diye cevapladım onu.

"Şey..." diyip duraksayınca, elimdeki kıskacı kenara bırakıp ona döndüm.

Tezgahın gerisine sandalyeye oturmuş beni izliyordu. Yanına yaklaşıp ellerimi tezgaha dayadım.

"Söyle bakalım."

Dudak büzdü. "Söylesem mi söylemesem mi acaba?" diyince kaşlarım yukarı kalktı. "Bebeğim ne olduğunu anlat bana?"

Önüne gelen sarı kıvırcık saçlarını geriye iterken konuşmaya başlamasıyla gülümsedim.

"Şey... Elçin'in doğum günüsü bugünmüş. Dün bana davetiye vermişti. Bizde gidelim mi? Lütfen! Lütfen!" diyip ellerimi çenesine koydu ve bana yalvaran gözlerle bakmaya başladı.

Yüzümdeki gülümseme yavaşca şaşkınlığa dönüşürken. "Gidelim bebeğim." dedim.

Bu ağzımdan tamamen istemsizce çıktı. Ama Helin mutluydu, bu kabul etmem için yeterli bir sebepti.

"Neredeymiş bu doğum günüsü?" diye sordum gülümseyerek.

Gideceğimiz için çok sevindiği için ağzı kulaklarındayken konuştu. "Daysındaymış. Hani toplantıda karşılaştığın abi var ya..."

Gözlerim kocaman oldu. "Yusuf Agah'ın evi mi?"

"Abinin ismini bilmiyorum, Hare abla. Ama sen tanıyorsun sanırım."

Helin'in söyledikleri ile yerinde dikleştim. "O nerden çıktı güzelim? Tanımıyorum. Yani tanıyorum ama tanımıyor gibiyim."

Bana anlamamış gibi baktığını gördüğümde ona hak vermiştim.

"Ne zaman bu doğum günü peki?"

Aynı heyecanıyla hızla yanıtladı. "Bugün! Dur davetiyeyi getireyim." diyip yanımdan uzaklaştı.

Dudağımı ısırırken, aklıma pişiler gelince hızla arkamı dönüp onları kontrol ettim.

Tezgahta duran telefonumdan yükselen bildirim sesiyle, pişileri tabağa koyup telefonu elime aldım.

Gönderilen: Yusuf Agah Bey
Akşam geliyorsunuz değil mi?

"Hare abla! Bak bu." diyip, kartı uzattı Helin bana.