29. Aramızda zincir var

8.1K 509 199
                                    

Uyarı: Cinsellik vardır. (+18)

.

"D-daha, daha hız-hızlı ahğ... Ertuğrul içimde gidip gelirken kendimden geçmiş haldeydim.  Benden duyduğu komut  ile daha da hızlanırken  derinlerimde hissettiğim har darbe gözlerimin kararmasına neden oluyordu. 

Zevk noktamı bir dakika önce keşfetmiş, üst üste aynı yere vuruyordu.  Bacaklarımı beline sarmış haldeydim. Ellerim boynuna dolamıştım.

Yüzünü boynumdan çıkartıp dudaklarıma yaklaştı. Soğuk zincir bedenime değdikçe ürperiyordum. Alt dudağımı ısırdı. Acıdan inledim. Acıttığı dudağımı emmeye başladı.

Eve gelir gelmez, beni yatağa götürmüştü. Hızlıca üstümde gidip gelirken bugünün öfkesini dövdüğü üç adamdan çıkaramamış olmalıydı ki içinden kalan öfkesini de benden böyle çıkartıyordu.

Sertleşen aletim karnına sürtünüp duruyordu. Ağzı ağzıma dayalı bir şekilde boğukça inlerken benimde inlemelerim ona karışıyordu. 

"Esmer..." gözlerini mavilerime dikti. Sıcak nefesi ağzıma doluyordu.  "Ahh.." başını geri atıp inlerken içimdeki sıcaklığı hissettim.

Rahatlayan bedenini üstüme bıraktı. Çok kasılmaktan ağrıyan bacaklarımı belinden çözüm yanlara bıraktım.  Hâlâ bacak aramda içimden çıkmadan duruyordu.

Boşalması gereken biri daha var esmerim! Hey yoo! Uzunluğunu içimden çıkardığında ıkınır gibi bir inleme çıktı dudaklarımın arasından.

Üstümden tam çekilmeden elini aramıza sokup erkekliğimi kavradı ve çekmeye başladı. Zaten fazlasıyla dolmuş olduğum için kısa sürede eline geldim.

Eğilip emim ısırmaktan yaraladığı dudağıma öpücük kondurdu.

"Çaktırmadan beni böyle dövüyorsun değil mi?" dedim yorgun ama eğlenceli ses tonuyla.

"Tüh anladın demek." dedi. Bedenini yanıma attı. Ona yaklaşıp bedenimin birazını üstüne bıraktım. Bacağımı bacaklarının üstüne atıp başımı göğsüne yasladım.

"Sana dokunmama izin verecektin hain esmer."

Altımda kalan kolu hareketlendi. Eli dağılmış, terden nemlenmiş sarı saçlarıma daldı. "Dokundun ya." dedi.

Başımı biraz kaldırıp ters ters ona baktım. "Boynuna dolamam dokundu anlamına mı geliyor çikolatam?" dedim.

"Dokun o zaman şimdi." Kara gözleri arzuyla baktı mavi kürelerime. Dudaklarımı yaladım.

"Şimdi?"

"Evet."

Dur ya... Bir anda deyince bende cesaret falan gitti.  Ertuğrul kahkaha attığında kaşlarım havalandı. Sarsılan bedeniyle bedenimde hareket ederken anlamayarak ona baktım.

"Ne, neye gülüyorsun?"

"Kalakaldın sarı, lafta mı senin ki?" dedi.

"Yoo."

Hâlâ inanmayarak bakıyordu. Sinirlenip eğildim ve  göğüs ucunu ısırdım.

"Ha siktir!" Küfür ettiğinde sırıttım.  Üstüne çıktım. Erkekliği kalçama denk düşerken biraz üstünde sürtündüm.

Ellerini kaldırım belime koydu.  "Şşş karışmak yok. Ellerini belimden çekti.  Dudağının yanı kıvrıldı. Sanırım en favori yüz ifadesi buydu, bayılıyordum.

Ellerini başının altına koydu.  Oh beyefendinin rahatına  bak.  Eğilip dudağını öptüm. Saniyesinde karşılık verdi. Dillerimiz birbirine dolanırken kendimi ona bastırmaktan alı koymuyordum.

Barutla YanTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon