BUĞU

5.Bölüm:Bakarsın Güneş Doğar Gecemize

***
×Seori-I Wanna Cry
×Great White-Love Is A Lie
×Lee Suhyun-In Your Time
×Ghostly Kisses-Empty Note
***

Sıcak bir tene değen kızgın ateş, gün doğumunun o kızılına bulaşmış kederli bir parlaklıkla günü doğuruyor. Berrak bulutların en tepesindeymiş hissi ,yere düşene kadar seni avutuyor. Belki de toz pembe rüyalar gördürtüyor. Belki de sadece sendeki koca bir boşluğu doldurtuyor.

Geçmiş öyle bir şey ki dediği gibi geçip gitmiyor. Kalıp bir köşede uzaktan seni izliyor. Ne zaman düşersen başucuna geliveriyor. Dost görünümlü en büyük düşmanın gibi. Anlamıyoruz tabi ilk başta. Tanıyamıyoruz, zamanın her kum taneciği bir bölmeyi doldurmaya çabaladıkça, unutuyoruz bize yaşattıklarını.

Geceyi askıya alan o yarına açtım gözlerimi. Yarı ölü olduğumuz uykulardan bu sefer gerçekten dirilmeyi beklemiyordum. Yastığımın bir köşesinde kıvrılmış yatan o bıngıl yaratığı görünce cin görmüş gibi içimden tüm bildiğim duaları okumaya başladım. Zaman geçtikçe bir boz ayının yavrusu olabilecek kıvama gelen, kedi demeye bin şahit gereken AMA KEDİM Kavurma'nın yanımda kış uykusuna yattığını yeni fark ettim.

Onu yavaşça yataktan iterek yattığım yerden doğruldum. Üstünden atlayamayacak kadar üşengeç ve onu sinir etmeyi sevecek kadar psikopatım. Bana hırlamaya başladığında pek tınlamadan ayağa kalktım. Kalkar kalmaz başıma saplanan milyonlarca bıçağı hissettiğimde ellerimi şakaklarıma koyarak tekrar geri oturdum. Film şeridi gibi geçti dünden kalan bir kaç yarım yamalak anı. Ya da kabus mu demeliyim?! Nasıl eve geldiğimi bile hatırlamıyorum. En son gene Melis'in evinden firar ettiğimi hatırlıyorum. Beni buraya kim getirdi gerçekten merak ediyorum. Tek başıma gelemeyecek kadar sarhoştum.

Masanın üstündeki telefonumu uzanarak aldım ve tekrar eski pozisyonuma döndüğümde telefondan saate baktım. Harika! Okula bir yıl kadar geç kalmışım. Saat 12.53. Ne diye içeceğime lanet olası alkolü katarsınız ki!? Şimdi annemin dırdırını da çekeceğim iki saat. Bir de bugün için plan yaptık. Onun için annemden nasıl izin alacağım bunu daha çok merak ediyorum.

Belki duymamıştır gelişimi. Aynen bu ihtimali de göz önünde bulundurarak konuşsam iyi olur. O zaman şimdi ki plan üstümü bir değiştirip ilk fırsatta kendimi dışarı atmak. Annem evde mi onu da bilmiyorum, bu yüzden hemen sıvışmalıyım. Sonra da Melis'le buluşup Ezellerin okuluna gideriz. Tabi ilk önce onlarında buluşup buluşmadığını öğrenmem lazım. Çünkü saate bakarken beni milyon defa aradığını ve mesaj attığını gördüm. Aman Allah'ım gerçekten hiçbir halt bilmeden ne çok şey yapacağım!

Günün geri kalanı bana neler doğuracak bilmiyorum ama anı kollayarak hareket etmeliyim. Ki öyle de yapmaya başladım. Kustum mu ,sıçtım mı tam olarak anlamadığım bir koku vardı üstümde. Dünü hatırlamamak belki de beynimin bana sunduğu bir hediye olabilir mi? Çünkü pek iyi geçtiğini sanmıyorum şu halime bakılırsa...

Siyah kot pantolonumu ve siyah bir tişört geçirdim üstüme ve lila rengi hırkamı giydim. Çıkardıklarımı da kirli sepetine attım. Odamdan çıkmadan öncede bir parfüm sıkma gereği hissettim. Birinin bu neremden geldiği tam anlaşılmayan gaz kaçağını durdurması gerekir öyle değil mi?

Yavaş ve temkinli adımlarla odamdan çıktım ve merdivenlere yöneldim. Evde ki sessizlik hiç hoşuma gitmemişti. Egemen'in okulda olduğunu düşünüyorum. Öğle yemeği için gelebilir az sonra falan. Ama annem nerede? Asıl soru bu.

Merdivenlerin sonuna geldiğimde o son basamağı da indiğimde hiç düşünmeden dış kapıya ilerledim. Galiba şansım ilk defa yaver gidiyor olabilir. Dış kapının koluna uzanan elim o sesi duymamla duraksadı.