Koridorlar her zamankinden çok daha sessizdi. Okul çoktan bitmiş, öğrencilerin hepsi dershanelere gitmek için sınıflarından ayrılmışlardı.
Aslında, neredeyse hepsi. İki kişi hala sınıflarındaydı.
Jeon Jungkook ve Lalisa Manoban.
Jungkook bu aralar fazla yoruluyor olmalıydı ki, son birkaç gündür olduğu gibi yine uyuyakalmıştı. Her seferinde okulda kalıyor, gecenin bir saati gelen görevlinin onu uyandırması ile eve gidiyordu. Lisa da bu durumun farkındaydı, bir süredir oğlanın onunla konuşmaya çalışmasını fark etmişti ancak konuşacak konu bulamıyordu. Bu süre zarfında oğlanı gözlemlerken uyuyakaldığını fark etmiş fakat dershaneye gitmesi gerektiği için bir şey yapamamıştı.
Ancak bu sefer kararlıydı.
Oğlanın yeniden sınıfta uyuduğunu görüp herkesin sınıfı boşaltmasını bekledi, ardından ailesini arayarak o gün dershaneye gitmeyip okulda ders çalışacağını söylemişti.
Oğlanın yanına oturdu ve zaman geçmesi için ders kitaplarını çıkarttı, böylece bir yandan yalan söylememiş olacaktı. Kulaklığının sağ kısmını taktı ve soru çözmeye başladı.
Birkaç saatin sonunda hava kararmıştı, kız ne yapsam diye düşünmeye başladı. Uyandırsa mıydı? Yoksa onun uyanmasını mı beklemeliydi? Bir süre kendi zihni ile kavga ettikten sonra beklemeye karar verdi, çok geç olursa onu uyandıracaktı.
Ancak bilmiyordu ki, oğlan sevdiği kızın kokusunu hissettiği andan beri uyanıktı.
Kız yanına ilk oturduğu zaman, kim olduğunu anlamayıp kızmak için başını kaldıracaktı ki tanıdık kokuyu hissetmesi ile kalp atışları hızlanmaya başladı. Açık saçlarını her savurduğunda, en ufak bir hareketinde bile şampuanın kokusu oğlana ulaşıyordu.
"Bu tehlikeli." diye düşündü oğlan, git gide daha da kızarmıştı. Gözlerini sıkıca kapattı ve kızın, kalp atışlarını duymaması için kendini sakinleştirmeye çalıştı. Ancak her şey daha da beter oldu.
Yorgun bir şekilde sırtını geriye yaslayan kız, oğlanı kontrol etmek için soluna baktı. Yüzünün kıpkırmızı olduğunu gördüğü zaman endişelendi ve hiç düşünmeden elini oğlanın alına götürdü. "Sıcak..." diye düşündü elini çekmeden önce. Ardından ayağa kalkıp sınıfın camlarını açmaya gitti.
"Kahretsin," diye düşündü oğlan, kızın elini alnında hissettiği an kalp atışları çok daha fazla hızlı atmaya başladı ve nefesini tuttu. Kız ayağa kalkıp camları açmaya gittiğinde derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı.
Kız yerine oturdu ve tıpkı oğlanın yaptığı gibi başını masaya koyup gözlerini kapattı. Biraz dinlenecekti...
---
beğenmiş olmanız dileğiyle
-Beril
