dead feelings

1.6K 157 210
                                    

Kalan günlerde bende okula gitmemiş bulduğum bir kaç günlük işe giderek bir kaç işimi halletmiştim. Jisung okula gittiğimi sanıyordu. Daha fazla işte çalışmama istemiyordu. Bense her geçen gün ona karşı daha mahcup hissediyordum.

Jeongin'in haberi vardı ama rica etmiştim Jisung'a söylememesi için. Beni kırmamış kabul etmişti.

Şimdi ise evden çıkmış yeni bir haftanın başlangıcıyla okula adımlarımızı çevirmiştik. Felix yurda dönmüştü. Bu zamanda sözde akrabasında kalıyormuş gibi göstermiştik. Pek umurlarında olmamıştı.

"Şu okula gitmekten nefret ediyorum artık. Önceden bir sebebim vardı en azından."

Önümdeki taşı ileri fırlatmıştım yüzümdeki belli belirsiz tebessümle.

"Neymiş ki o sebep?"

Elini havada salladı geçiştirmek istercesine.

"Hiç. Öylesine söylemiştim."

Başımı iki yana sallamıştım. Tatlıydı.

Okulun içinde gördüğümüz kalabalık ve bizimkilerin o kalabalığın ortasında olmasıyla kaşlarımı çatmış Jisung'la hızlıca yanlarına varmıştık. Seungmin karşısındaki kişiyle hararetle kavga ediyordu.

"Ah baş rollerimiz de geldi. Anlattıklarımı onlardan dinlemeniz daha doğru olur sanki."

Bu şerefsiz Felix'i döven çocuktu.

Bana doğru yürümüş önümde durmuştu.

"Ne kadar istiyorsun?"

Cümlesini anlamama fırsat vermeden Jisung yüzüne yumruk atmıştı.

"Ne diyorsun sen şerefsiz!?"

Titremiş korkarak onlar da gezdirmiştim bakışlarımı. Hepsinde kınayıcı iğrenç bakışlar vardı.

Yüzündeki kanı silip tekrar bana çevirdi bakışlarını. Ayağa kalkarak etraftaki insanlara döndü.

"Size bunların aynı evde kaldığını söylemiştim. Annesinin yolundan gittiği o kadar belli ki. Sana ne vaad etti Jisung?"

Jisung'un hırslı adımları ve o itin yere serilmesi, hepsi bir anda olmuştu sanki. Bunları yaşamak zorunda mıydım gerçekten?

Koluma değen kolla irkilmiş geri adım atmıştım.

"Bu durum senin için normal sayılmalı. Neden bu kadar korktun ki?"

Kolumdan tutmuş ve çekiştirmişti beni kendimi geri çekmek istesemde.

Seungmin'in onu çekip yere atmasıyla uzaklaşmıştım ikisinden.

Sanki annemin eve getirdiği o adamlarla olan bir andı bu, geçmişi düşünmek sağlıklı düşünmemi engelliyordu. Titriyordum, bir çeşit krizdi sanki. Babamın yerde kanlar içerisinde yatışı geliyordu gözümün önüne. O gece bana saldıran iki kişinin gözleri geliyordu gözlerimin önüne.

Felix ve Jeongin beni arkasına almıştı hızlıca. Korkarak bakıyordum hepsine. Bağırıp çağırmaya gücüm yoktu. Fiziksel olarak aldığım yaralardan daha çok canımın yanması normal miydi bilmiyordum. Dolan gözlerimden usulca iniyordu gözyaşlarım yanaklarıma.

Seungmin ve o çocuğun da kavga ettiğini görmüştüm.

Hyunjin bağırarak kalabalığı dağıtıyordu.

"Felix onu okulun arkasındaki parka götür. Burayı toplayıp yanınıza geleceğiz."

Felix koluma girmiş adımlarıma uygun bir şekilde beni okuldan çıkarmıştı. Tek kelime konuşamıyor, düşünemiyordum.

Streetlight • Han JisungWhere stories live. Discover now