s e k i z

3K 114 10
                                    

@ecearsslan: KAN AĞLADI BU YÜREKLER

@ecearsslan: UYKUSUZ GEÇTİ GECELER

@ecearsslan: BAŞINI ÖNE EĞME, ALDIRMA FENER

@ecearsslan: ÇOK YAKINDA GÜNEŞLİ GÜNLER

@ecearsslan: SANA OLAN BU SEVDAMIZ

@ecearsslan: GÖTÜRECEK BİZİ ZAFERE

@ecearsslan: HAYDİ SENDE, GEL KATIL BİZE

@ecearsslan: ŞAMPİYONLUK ŞARKISI SÖYLE

Fenerbahçe dün ki maçta yenilmişti. 2 gol yemişlerdi. Röportajlardan gördüğüm kadarıyla Altay'ın morali fazlasıyla bozuktu, tüm takımın bozuk olduğu gibi. Belki biraz moralini düzeltirim diye çabalıyordum. Ah bir de şirkette dosyalar ile boğuşuyorum, ne mutlu bana(!)

Bu kadar yoğunken bir de 2 gün sonra mezuniyetim vardı. Elbisemden tut ayakkabıma kadar hiçbir şeyim hazır değildi. Birazdan kızlar gelecekti ve onlar ile alışverişe çıkacaktık.

...

Nil ve Burcu aşırı heyecanlı bir şekilde elbiseleri incelerken. Bende bi o kadar isteksiz bir şekilde bakınıyordum.

"Ya ece, kızım sen umutsuz vaka mısın?"

Noluyor be?

"Elbiselere neden öküzün trene baktığı gibi bakıyorsun."

"Nil, ağzından bal damlıyor."
İç sesciğim susar mısın lütfen?

"Kızım biliyorsun sevmiyorum ben böyle alışveriş yapmayı falan."

Elim kot pantolonların arasında gezerken Burcu ve Nil bana inanmaz gözlerle bakıyorlardı.

"Mezuniyetine de pantolon ve tişört ile gelmeyi düşünmüyorsun inşallah."

Bingo! Bu kız beni tanıyordu.

"Gayet de düşünüyordum."

"Ece sen insanı delirtirsin."

Nil, Burcu'ya kaş göz yapıyordu. Ne yapıyor bunlar?

"Hey! Noluyor ya."

İkisi de benim kolumdan tutmuş elbise reyonuna doğru sürüklüyordu.

"Elbise giyeceksin birtanem, Ben anlamam."

Asıl insanı ben mi delirtirdim, onlar mı?
"Sen tabii ki!"
Son tobo ko! Bir milletin iç sesine bak bir de benimkine. Dost mu düşman mı belli değil.

"Peki tamam, pes ediyorum. Siz kazandınız."

"Bize karşı kazanma imkanın zaten yoktu güzelim."

Ama Altay'ın güzeli.

Kızlar bir kaç elbise seçip beni kabine postalamışlardı.

Tam 6 elbise denemiştim. Hepsine bir bahane bulup öbürünü denettiriyorlardı. Ben ve sinir sistemim bunu kaldıramıyoruz artık. Son umudum şuan elimde tuttuğum lacivert elbiseydi. Elbiseyi üstüme geçirip çıktığımda alışık olmadığım şekilde beğenmiş gibi mırıldıyorlardı.

"Kızımm bu var ya efsane, efsane."

"Aaa sizin bir şeyi beğenme gibi bi özelliğinizde varmış."

"Çok konuşuyorsun, konuşma. Dön bi şu aynadan kendine bak."

Arkamda ki aynaya dönüp kendimi incelemeye başladım. Gerçekten öbürlerine göre fazlasıyla yakışmıştı. İnce askıları ve dizimin biraz üzerinde biten tasarımıyla gerçekten hem şık hem güzel duruyordu. Tabii kışın ortasında bu incecik ve kısacık elbiseyi giymem tam bir deli işiydi.

farklı dünyalar | altay bayındırWhere stories live. Discover now