kalp atışları kulağımda yankılanıyor

3.5K 386 914
                                    

Sonunda favori bölümüne geldik! Ayrıca lütfen bu bölümün sonundaki notu okumadan geçmeyin!
Minik bir rica ve tavsiye: dans sahnesinde black swan orchestral version instrumental dinlerseniz o havaya girmenize yardımcı olur çünkü ben bu şarkıda dans ettiklerini düşünerek ve dinleyerek yazdım dans sahnesini. Medyaya koydum oradan açabilirsiniz <3


Hizmetçiler sonunda sarayı dekore etmeyi bitirmişti. Bahçedeki çiçekli yola fenerler asılmış, yola gül yaprakları dökülmüştü. Kapıda kocaman bir çelenk vardı ve çiçeklerin kokusu bir insanı herhangi bir içki içmeden bile sarhoş edebilirdi.

Davetliler yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Milena halkı, Kelindar halkı ve birçok krallıktan önemli kişiler... Gelen herkes güzelce selamlanmış ve Kelindar'ın misafirperverliği karşısında şoka uğratılmıştı.

Beklenen konuklar, yani Milena Krallığı'nın kraliyet ailesi ile yanlarında getirdikleri kişiler, geldiğinde herkesi bir telaş sardı. Kelindar Sarayı hizmetçileri çok heyecanlanmıştı, müstakbel kraliçelerinin ailesi buradaydı. Acaba hazırlıkları beğenecekler miydi?
Kral Joongi ve Kraliçe Hyeseul bizzat kendileri bu konukları karşılamaya gelmişti. Şövalye Christopher şoför koltuğundan inip yolcu kapısını açtı ve eğilerek arabadakilerin inmesini bekledi.

"Hoş geldiniz. Sizi tekrar görmek ne büyük mutluluk!" Kral Joongi elini uzattı ve Kral Seokhyuk memnuniyetle bu tokalaşmayı kabul etti.

"Biz de çok mutluyuz, inanın."

Kraliçe Shina ve Kraliçe Hyeseul çoktan kol kola girmiş, dekorasyon hakkında yorum yapıyorlardı. Daha sonra Kraliçe Shina öne doğru bir adım atıp arkalarındaki genci tanınması gerektiğini hatırladı.

"Bu, Kim Seungmin. Bizim krallığın habercisi. Baloya gelmeyi çok istediği için izin verdik. Kendisi Prens Felix'e çok bağlıdır."

Kraliçe Hyeseul gülümsedi.

"Madem öyle bizim krallığımızda kalsın ya! Hem prensinden ayrı kalmamış olur."

Herkes gülüyordu ancak Seungmin burada kalmaya hayır demezdi. Felix'i çok özlemişti.

İki aile konuşa konuşa içeri girdiler. İçerisi de güzelce çiçekler ve kurdelelerle süslenmiş, meşalelerle aydınlatılmıştı. Balo salonuna giden yola kırmızı halı serilmişti.

Balo salonu gerçekten çok güzel görünüyordu. Kim Minjeong ve Yoo Jimin bir takdiri hak ediyordu. Tavana kurdeleler asılmış, kurdelelerin uçlarına küçük papatyalar bağlanmıştı. Duvarlarda çelenkler vardı ve kokteyl masaları parıltılı örtülerle örtülmüştü. Hepsinin üstünde vazoda beyaz kamelyalar vardı. Yemek açık büfe olarak hazırlanmıştı. Kızarmış tavuklar, meşrubatlar, farklı farklı turtalar, salatalar, mezeler, sebze yemekleri, et yemekleri, pastalar ve daha nicesi uzunca bir masaya dizilmişti. İnsan bu görüntüye bakarken bile doyuyordu.

Kim Minjeong ve Yoo Jimin el ele bir şekilde, aslında Minjeong Jimin'i elinden tutmuş sürüklüyordu, kraliyet ailelerinin önüne gelip reverans yaptılar.

"Majesteleri, umarım memnun kalmışsınızdır."

"Elbette Jimin. Her zamanki gibi mükemmel hazırlamışsın her şeyi. Sana olan güvenimizi yine boşa çıkarmadın, harikasın."

Baş nedime gülümseyip balını aşağı eğdi. Yanaklarının kızardığını hissediyordu.

"Umarım Bayan Jimin'e zorluk çıkarmamışsındır Minjeong?" Kral Seokhyuk tek kaşını kaldırdı.

"Ah hayır hayır!" Yoo Jimin hemen lafa atladı. "Minjeong bana o kadar yardımcı oldu ki! O olmasa ne yapardım bilmiyorum. Kriz anını çok güzel yönetti gerçekten!"

black swan | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin