8

558 92 54
                                    

Kenma ve Tetsuro, büyük marketin içindeki reyonlarda dolaşırken yılbaşı ürünlerinin olduğu reyonda durdu. Tetsuro; uzun, kısa, beyaz, yeşil, ışıklı, ışıksız çeşit çeşit ağaca bakarken konuştu. "Daha önce hiç ağaç kurmadım biliyor musun?"

"Gerçekten mi?" Kenma her zamanki kısık sesiyle Tetsuro'yu cevapladı. Sarışın, siyah saçlı oğlanı da sakin davranmaya, kısık sesli konuşmaya alıştırmıştı. "Birlikte süslemek ister misin?"

"İsterim." Tetsuro kocaman sırıttı ve kolunu Kenma'nın omzuna attı. Kenma artık alışmıştı Tetsuro'nun ona yakın davranmasına ama omzuna değen el, üzerindeki giysiler yüzünden gözükmeyen morluğa çarpmış ve irkilmesine sebep olmuştu. "Ne oldu? İyi misin?"

"Bir şey yok." Kenma'nın geçiştirdiği barizdi. Tetsuro o sırada hâlâ ne olduğunu düşünürken Kenma ufak bir ağacı kucağına aldı ardından süslere ilerledi. "Ne renk süsler istersin?" 

"Beni geçiştiriyorsun." Tetsuro'nun kaşları çatılmıştı.

"Bence yeşil ve kırmızı alalım, en sevdiğim iki renk." Kenma kendisini gülmeye zorladı.

"Kenma." Bu sefer Tetsuro'nun sesi sert çıkmıştı. "Ne oldu?"

Sarışının yüzündeki ifadenin donuklaştığını gören Tetsuro adeta içinde bir şeyler kırıldığını hissetti. Kenma fazlasıyla kötü bir gün geçirmişti ve ağlayacak gibi hissediyordu, insanların içinde ağlamaksa en nefret ettiği şeylerden biriydi.

"Sonra konuşsak?" Kenma'nın kırılgan çıkan sesi onu saran Tetsuro'nun kollarıyla bölündü. "Süsleri yeşil ve kırmızı alalım." 

"Sen nasıl istersen." Tetsuro, ne olduğunu gerçekten çok merak ediyordu ama hafifçe sarı saçları karıştırdıktan sonra o da sanki dikkati dağılmış gibi ışıklara, süslere bakmaya başladı.

2 saat içinde Tetsuro'nun odasında, ufak ağacı süslüyordu ikili. Yeşil toplardan biriyle oynayan üç renkli kedi de ne olduğunu hissetmiş gibi arada Kenma'nın etrafında dolaşıyor arada süsle oynamaya devam ediyordu. Tetsuro, ışığı da sardıktan sonra lambayı kapattı ve odayı sadece ağacın ışığı aydınlatmaya başladı. Bu işleri yaparken ne Tetsuro ne Kenma konuşmamıştı.

"Konuşmak istemiyorsan zorlamayacağım ama son kez soruyorum, ne oldu bugün?"

"Ben... Bugün okula makyaj yaparak gittim." Kenma hafifçe yutkundu. "Abartılı bir şey değildi." Normalde Tetsuro'ya göndermek için bir fotoğraf çekmişti ve telefonunu açıp galerisinde aşağıya indikten sonra fotoğrafı bulup Tetsuro'ya gösterdi. Çok sade, Kenma'ya oldukça yakışan makyaj sarışının yüzünün güzelliğini ortaya çıkarmıştı. "Sonra, şey oldu." 

Kenma, saçlarıyla yüzünü hafifçe kapattıktan sonra devam etti. "Dalga geçtiler. Ben cevap vermedikçe de olay büyüdü. Öğretmenler susturdular onları ama bana da uyarı verdiler. Makyaj yapma bir daha dediler ama diğer kızlar çok daha abartılılarıyla geliyorlar. Ben olduğum için uyarı verdiler. Okuldan çıktıktan sonraya buraya gelecekken de üç kişi önüme çıktı." Sarışın olan hafifçe yutkundu. "Biraz itip kaktılar işte. Önemli değil."

Tetsuro adeta tüm vücuduna sinirlerin bastığını hissetti. Kenma'ya uzanıp tişörtünü hafifçe sıyırdıktan sonra elinin çarptığı yerde olan morluğu gördü. Başka yaralar var mı diye sevgilisinin yüzünü incelerken dudağındaki şişliği yeni fark etti. Birkaç ufak tefek daha yaradan başka hiçbir şey yoktu ama sevgilisinin ne kadar kırıldığını hissedebiliyordu. 

Kenma'yı tüm dünyadan korumak istiyordu Tetsuro. Tüm dünyayı karşısına alırdı Kenma için ve elinden hiçbir şey gelmemesi canını çok sıkıyordu. Farklı okullardalardı, ne yapabilirdi ki sevgilisini rahatlatmaya çalışmaktan başka?

"Canım çok yanmadı, sadece" Kenma'nın o an gözleri doldu. "Çok kötü hissettim. Şu ana kadar alışmış olmam gerekiyordu ama alışamıyorum. Hayatım boyunca göreceğim bir muamele bu, alışmam gerekiyor ama olmuyor."

"Sana acı veren bir şeye alışman, onu normalleştirmen anlamına gelir ve bu kesinlikle normal bir şey değil. Asıl suç onlarda." Tetsuro, elinin tersiyle Kenma'nın gözyaşını sildi. "İstersen kız, istersen erkek, istersen hiçbiri olma, istersen hepsi ol. Umurumda değil. Onların yapması gereken de bu, sadece seni rahat bırakmak. Öğretmenlerinin yaptığı ayrımcılık da ayrı saçmalık. Böyle kişilerin bize eğitim verdiğine inanamıyorum." 

Tetsuro, Kenma'yı kucağına otutturup saçını kulağının arkasına attı. "Merhem sürelim omzuna sen sakinleştikten sonra." 

Kenma burnunu çektikten sonra kollarını Tetsuro'nun boynuna doladı. "Seni seviyorum." 

Bu, Kenma'nın Tetsuro'ya ilk seni seviyorum deyişiydi ve siyah saçlı oğlan sarışının tam yarasının üzerinden öptükten sonra gülümsedi. "Bir daha böyle anlatmamazlık yapma bir şey olduğunda, iyi kötü her şeyi bilmek istiyorum seninle alakalı. Başına daha ciddi bir şey gelse ve haberim olmasa delirirdim."

"Çok aşıksın sen bana galiba." Kenma'nın kısık ama alaycı sesi Tetsuro'nun kulağına gelirken siyah saçlı oğlandan da bir kahkaha yükseldi. 

"Abartmayalım o kadar da değil." 

Kenma, Tetsuro'nun adem elmasına uzanıp ufak bir öpücük bıraktıktan sonra başını boynuna yaslayıp gözlerini yumdu.

𝘳𝘦𝘥 𝘳𝘪𝘣𝘣𝘰𝘯𝘴. - 𝘬𝘶𝘳𝘰𝘬𝘦𝘯Where stories live. Discover now