Hoşgeldinizzz :)
Keyfili okumalar <3
Kim daha temiz ?
Üstü başı parlayan mı ?
Yalan konuşmayıp yüreği ışıldayan mı ?Kim dost ?
Yara bandı yapıştıran mı ?
Yaralarını öğrenmeye çalışan mı ?Hangisi gerçek ?
Ölüm mü ?
Yaşam mı ?"Nasıl anlamam ben bunu ? "Deniz Hanım , saçlarını çekiştirerek ameliyathanenin kapısının önünde bir o tarafa bir bu tarafa yürürken hıçkırarak ağlıyordu .
Suçlu hissediyordu .
Çünkü suçluydu , oğlunun içinde kopan fırtınaları aylardır fark edememişti ...
Güneş ağlamaktan kızarmış gözlerini koridorda turlayan annesine çevirdi . Her şey çok ağır geliyordu ve bu yükleri taşımaktan artık öylesine yorulmuştu ki ...
Başını babasının omzundan kaldırıp etrafa daha dikkatlice baktı .
Herkes bir koltukta oturmuş ameliyathaneden çıkmasını umdukları Cenk'i bekliyordu .
"Kaybedemem ben onu Cihan ,"
"Gözümde küçücük o daha . Bana ilk anne diyişini hatırlıyorum ben , ilk yürüyüşünü hatırlıyorum , ilk anaokula gittiğinde benden ayrılamayışını hatırlıyorum oraya bırakırken içim yanmıştı ben toprağa bırakamam oğlumu ."Deniz Hanım kendinden geçmiş gibi durmadan konuşurken Cihan Bey ayaklanarak karısını kollarının arasına aldı .
"Deniz'im ..."
"Gitmeyecek oğlumuz hayatım , iyileşecek ..."
"Kendini öldürmeye çalıştı Cihan , o kadar yorulmuş ve ben görememişim ... "Cihan Bey karısının başını omzuna yasladıktan sonra elleriyle saçlarını okşuyordu .
"Her şey düzelecek , geçecek hepsi söz veriyorum ."
Güneş , gözlerini anne ve babasından ayırıp güçlükle oturduğu sandalyeden kalktı . Ağır adımlarla tuvalete doğru ilerlerken Hazar kardeşinin bileğini kavrayarak onu durdu .
"Güneş'im ..."dedi parmaklarıyla gözlerini temizlerken .
"Güzelim , lütfen biraz uyu abiciğim perişan oldun . "Güneş kurumuş dudaklarını ıslatıp bileğini abisinden kurtarıp tuvalete doğru ilerlemeye devam etti .
Koridorun sonundaki tuvalete ulaştıktan sonra boş kabinlerden birine girip kapıyı kilitledi ve dizlerinin üstüne çöküp midesinde olan her şeyi boşaltmaya başladı.
Bir yandan da hıçkırarak ağlıyordu .
Bacaklarını kendine doğru çektikten sonra başını dizlerine yasladı .
Herkese yüktü .
Yanında büyüdüğü ailesine de yüktü , gerçek ailesine de yük oluyordu .
Belki de Asrın'nın kalbine de yüktü .
17 yaşında belki de doludizgin bir aşk yaşayabilecekken , Güneş kendi kanserini onun kalbine de yayıyordu .
Gerçek ailesinin yanına hiç gelmemeliydi belki de .
Daha fazla yük olmamalıydı kimsenin kalbine.
Kabinin kapısının tıklatıldığını duyduğunda gözlerini silip oturduğu yerden kalktı .
"Güneş ! "Yekta abisinin sesini duyduğunda kaşlarını çatarak kapıyı açtı .
"Abi , kadınlar tuvaleti burası niye girdin buraya ? "
YOU ARE READING
Güneş| TAMAMLANDI
Teen FictionAbi kurgusu 8 aydır kanserle mücadele eden Güneş'in , kemik iliği tedavisi için biyolojik ailesi ile tanışma serüvenini okumak isterseniz okumaya başla yazısına tıklamanız yeterli :)