23. BÖLÜM: "ÖFKE"

6.7K 342 703
                                    



BÖLÜM 23: ÖFKE

ROSS'DAN

Polly kapıyı çarpıp gittikten sonra sakinleşmesi için bunu yapmaya ihtiyacı varmış gibi, şarap şişesinde kalan beyaz sıvının tamamını bitirdi, sonra da öfkeyle masanın üzerindekileri tek hareketle yere düşmesini sağladı. Polly'nin o adamı hayatına, bahsettiği gibi kariyerini düşündüğü için değil, kendisini çileden çıkarmak için aldığı ortadaydı. Çünkü Ross, Antonio'nun neden onun için doğru adam olmadığını açıkça belirtmişti ve Polly, adamın niyetini bilmesine rağmen onun hayatına girmesine izin vermişti. İstediği inatlaşmaksa, Ross ona istediğini vermekte kararlıydı.

Yukarıya çıkıp Polly'nin Antonio'nun onun için getirdiği çiçekleri nereye koyduğunu bulmaya çalışırken çift kişilik yatağın kenarına düşmüş siyah tangayı fark ettiğinde, külotunu bilerek orada bıraktığından adının Ross Marshall olduğu kadar emindi. Külotu parmak uçlarıyla kavradı ve kaygan ıslaklığı hissetti, sonra külotu burnunun ucuna yaklaştırdı. Islaklığı ekşi, sulu bir meyve gibi iştah açıcı kokuyordu. Kendine engel olamadan dudaklarından sessiz bir küfür savurdu.

Onunla asansördeki sikişme maceralarından beri birlikte olmamıştı. Aletini onun sıcak oyuğundan içeri sokmayalı kaç gün geçmişti emin değildi, ama sanki üstünden koca bir asır geçmiş gibi, üniversitede ondan dört yıl ayrı kaldığı zaman gibi geliyordu. Ona ihtiyacı vardı, onun sıcaklığını derinlerinde hissetmeye ihtiyacı vardı. Ama Polly, ilişkilerini boktan bir nedenden dolayı bitirmişti ve aralarındaki çekime karşı koymak için mümkün olabildiğince kendini uzak tutmaya çalışıyordu.

Pantolonunun cebinden telefonunu çıkarıp Polly'yi aradı ama tam da beklediği gibi Polly telefona cevap vermedi. Israrla aramayı sürdürmek yerine bu sefer onu mesaj attı.

Yatağımın kenarında sırılsıklam bir tanga buldum. Almayı unuttuğunu söyleyemezsin öyle değil mi?

Mesaj birkaç saniye sonra geldi: Çöpe at.

Kısa ve öz.

Peşinden bir mesaj daha geldi: Ofisindeki tablomla birlikte.

Onları atmayacağımı biliyorsun Polly. Çok istiyorsan yarın şirkete gelip alırsın.

Chrstina'ya ver. Hem bu sayede birbirinizi yeniden görmüş olursunuz.

Birini görmek için bahaneye ihtiyacım yok. İsterim ve görürüm. Yarın şirkete gel. Eşyalarını Christina'ya ya da başka birine vermeyi düşünmüyorum.

O zaman çöpe atabilirsin. Gelmeyi düşünmüyorum ve bana mesaj atmayı kessen iyi olur.

Ross, kavisli burnundan hırıltılı bir nefes vererek telefonu cebine yerleştirdi. Sadece ıslak külotuyla bile sikini taş kadar sertleştirmeyi başarırken, daha kendisini boşaltamayan Christina'yı nasıl bir sorun haline getirebildiğini aklı almıyordu. Lisedeki Polly böyle değildi. O bu tür bir şeyleri asla umursamazdı, hatta Ross'un üstünde yarattığı etkisinin farkındalığıyla daha tutkulu ve arzu dolu bir kıza dönüşürdü. Bu yüzden Ross, kendisini her fırsatta onu bir yerlere dayayıp düzerken bulduğunu hatırlıyordu. Ama şimdi aynı şey, nedenine mantıklı bir açıklama bulamadığı şekilde Polly'nin kendisinden ayrılmasına neden olmuştu.

Belki de kararına saygı duymalı ve her şeyi bir kenara bırakıp hayatına onsuz devam etmeliydi ama bunun yerine umutsuzca onun peşindeydi. Ondan uzak duramıyordu ve kendisini neden ondan alamadığına dair hala mantıklı bir açıklaması yoktu. O bir bağımlılık gibiydi. Kafasını ve beynindeki her hücreyi yatıştıran bir uyuşturucu gibi kendisini rahatlatıyor ve içinde onu bencilce tüketme isteği uyandırıyordu. Ona karşı bu şekilde hissederken ondan kolayca vazgeçebileceğini sanmıyordu. Özellikle de peşinde Antonio gibi bir adam varken ve Polly, kendisine karşı o adamı kullanma konusunda hiç olmadığı kadar kararlıyken.

Eşsiz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin