Yeni Sezon 24. Bölüm 'İllegal Yollar'

257 23 30
                                    

Bölüm Şarkıları,

Seksendört - kendime yalan söyledim
Manga&Göksel - dursun zaman

**
Berk Özkaya -Birkaç Gün Sonra-

Ellerimi dizlerime sarıp oturduğumda esen rüzgar gözyaşlarımı yüzüme dağıtıyordu. Nefes alamıyordum. Ben onsuz olamıyordum.

Haklıydı. Sormadan,sorgulamadan suçlamıştım onu ilk başlarda. Oysa nelere dayanmıştı o? Benim daha duymaya katlanamadığım her şeyi tek tek yaşamıştı. Tek dayanağı ben olmuştum,ben bilmesem de bana sığınmıştı. Ama ben her şeyi berbat etmiştim. Ona yalan söylemiştim. Ne söylersem inanacak olan o kadına,en büyük yalanı söylemiştim ama gerçeği de söyleyemezdim ki. Ucunda ne olduğu belliydi. Onu kaybetmiştim. Bakışlarından anlamıştım. Sanki kardeşimin mezarından gelirken ellerine bulaşan çamurları benim mezarımın üstüne atmıştı,üstelik söylediğim yalanla ben kazmıştım o toprağı,oracıkta.

Gözyaşlarımı sertçe sildiğimde sürekli gülüşü geliyordu gözlerimin önüne. Aşıktım. Aptaldım da. 

Canım yanıyordu. Acısını kendime katıp,bütün yüklerini sırtlamak istiyordum. Ama olmazdı,onu da biliyordum.

O hepimizi içinde taşımış,kalbinin kırıklarından korumuştu. Paramparça kalbinin içinde bize bir yer bulmuş,bütün kötülüklerden uzak tutmuştu. Bense onu korumak yerine,acıların tam ortasına sürüklemiştim. Ben onu,kendimden bile koruyamamıştım.

Gömleğimi nefes alamıyor gibi çekiştirdim. Zaten alamıyordum da. Boğucu bir his tüm bedenimi sarmış,beni kendi nefesimde boğmuştu.

Yüreğimde biriken damlalar, gözlerimden akarken kelimeler anlamını yitiriyordu. Ne zaman konuşmaya kalkışsam,harfler boğazıma dizilip beni boğuyordu.

Sanki bir idam mahkumuydum ve son saniyelerimi yaşıyordum.

Sanki boynuma bir urgan geçirilmişti ve tek bir tekmeyle altımdaki sandalye yeri boylamıştı.

Ellerimi boğazıma götürüp kurtulmaya çalışsam da,bu beni daha çok boğmuştu.

Çaresizdim.

Günlerdir burada bekliyordum,onun gittiğine,gideceğine inanmıyordum. Kardeşimin anılarıyla buluştuğumuz yerde,yine onu bekliyordum. Zaten o yüzden buradaydım. Suçluydum. Ama suçumu kabul ediyordum da. Yeter ki dönsün diye bekliyordum.

Omzuma biri dokunduğunda heyecanla ayağa kalktım.

"Aybike?"

Ama karşımda sevdiğim kadın değil,Fethi abi duruyordu. Gözyaşlarımı silip ona baktığımda burukça gülümsedi.

"Seninle konuşmamız lazım. Artık bazı gerçekleri bilmen gerek."

Anlamıyordum. Neyden bahsediyordu? Ne anlatmaya çalışıyordu?

"Neyi... Bilmem gerek?" diye sordum korka korka. Anlayışla baktı bana.

"Evime gelirsen,orada daha detaylı konuşuruz."

Tereddütle ona baktığımı görünce ekledi.

"Aybike evde değil, Ateş'in yanında birkaç gündür. Malum,bana da kızgın,kırgın."

Neden kızgındı? Ateş'in yanına neden taşınmıştı? Anlamıyordum. Yoksa...

Kafamı hızla kaldırıp baktığımda burukça gülümsedim.

"Aybike her şeyi biliyor,Berk. Ben söyledim."

Biliyorsa neden?

Derin bir nefes verdim.

TROUVAİLLE Where stories live. Discover now