22

158 22 30
                                    

Yoongi'den

Uyandığımda yine yatağımdaydım kolumda serum takılıydı.Yan tarafıma baktığımda Namjoon'u gördüm sanırım serumdan dolayıydı çünkü en son normal odaya alıncaktı.

Namjoon ayağa kalkmış odayı turlamış daha sonra da benim yanıma gelmişti.

O büyük ellerinin arasına benim minik ellerimi almış okşuyordu.
O kadar gerçekçi ve güzeldi ki...heran inanabilirdim.

"Ne kadar güzel bir hayalsin,keşke gerçek olsan"
"Seni seviyorum Joonnie"  dedim gözlerinin içine bakarak sanki bakmazsam inanmıyacakmış gibi en derinlerine baktım.

Sağ elini yanağıma koymuş ve başını yavaşça kulağıma yaklaştırmıştı.

"Bende seni seviyorum Yoongi'm"

"Lütfen iyileş Joon bak yoksa seni ben öldürürüm" dedim sahte bir sinirle

Gülümsemiş ve bana o içine 4+1 ev yaptırmak istediğim gamzelerini göstermişti.Ardından alnıma hafif bir öpücük bırakmış sonrada kendi alnını yaslamıştı.

"Dinlen Yoon,söz veriyorum sen uyandığında ben iyileşmiş olcam."

Başımla onaylamış ve gözlerimi kapatmıştım.

Kısa bir süre sonra gözlerimi tekrar açtığımda etrafa baktım.Demiştim işte hayal diye keşke gerçek olsaydın Namjoon.Seni kaybetmek istemiyorum,söz veriyorum o Je Woon itini ve WI işini sonlandırıp görevimi sonlandıracağım.

Diye düşündü bizim minnoş kedimiz Namjoon'un gerçek olduğunu ve gözünden yaş akmasının sebebi olduğunu bilmeden...

Yoongi'nin serumu bitince hemşire çıkarmış ve geçmiş olsun diyerek odadan çıkıp kapıyı kapatmıştı.Kısa bir süre sonra Hoseok gelmiş Yoongi'nin başucuna oturmuştu.

"Dinlendin mi iyice çılgın kedi ne diye ayaklandın ki?"

"Dinlendim ama Hoseok kendini seviyorsan beni şurdan çıkar Namjoon'u görmek istiyorum ben...Uyuyorsa bile yine de götür"

Sıcak bir gülümseyişle kafasını sallamıştı.

"Gel bakayım" deyip kollarımı sıkıca tuttu ve beraber yavaşça odadan çıktık.

Hastane kıyafetini serum takılmadan önce babamlar değişmişti.Şuan üzerimdeki gri eşofman ve beyaz tşörtle bir de kafamdaki sargıyla odaya ilerliyorduk.

Bizimkileri Hoseok sorduğumda üstlerinin çağırdığını acil birşey olursa bize bildirileceğini söylemişti.

Dinlenmeliymişim.

Hah Namjoon'un yaralı olduğunu bilmesem siktir et yarayı der biran önce görev bitsin diye uğraşırdım.

Odanısının önüne vardığımızda beklemeden içeri girmiştik.Taehyung tekerlekli sandalyede oturmuş abisinin yatağının yanında onunla konuşuyordu.Bir yandanda Jungkook Namjoon'a yemekten yediriyordu.

Kapı açılınca üçüde kısa bir süreliğine bize dönmüş ardından işlerine devam etmişti.

Hoseok beni yatağın yanındaki koltuğa bırakmış ardından arkasından biraz iterek yaklaştırmıştı.

Taehyung'la ikisi konuşurken neden sandalyede olduğunu düşündüm o gün yerde kanlar içindeydi.Dövmekten fazlasını yapmıştı babası herhalde.

Tae yüzünü bana döndürmüş ve hafifçe gülmüştü.

"Hyung nasılsın?....Biliyorum belki benimle konuşmak istemeyebilirsin bugüne kadar yaptıklarımdan dolayı özür dilerim.Size sebebsizce kötü davrandım."

Sorun değil dercesine gülümsemiştim.

"Sorun değil Tae asıl önemlisi şimdiden sonra nasıl olcağın sen bizim kardeşimizsin bunca zamandır da öyleydin" demiş ve Namjoon'a bakmıştım yüzünde tebessüm vardı.

"Annen küçük yaşta sizden ayrıydı ve babanda seni sürekli şımarttı.Geçmişte yaptıkların değişmez ama şimdi değişirsin.Sağlık durumun nasıl iyi misin?"

Glümsemesi biraz durgunlaşmış ve bacaklarına bakmıştı ardından abisine sonrada bana bakarak anlatmaya başladı.

"Bacağım Yoongi hyung sinirlerim hasar gördüğü için şuanlık kullanamıyorum."

Hepimizin gözleri yeri buldu bian sonra devam etti.

"Hyung babam...ımmm nasıl desem abim gittikten sonraki günlerde evde sürekli delirmiş gibiydi.Beni dövüyordu abimin ki kadar çok olmasada benzetiyordu.O gün bana yedi yaşımdan beri yaptığı iğneyi yapıcaktı direnç iğnesiymiş sanırım.İstemedim zorladı sonra odamdan çıkıp koşmaya başladım hızlıca yaklaşırken merdivenlerde beni itti ama elindeki şırıngada düştü tabi tam alcakken abim geldi bende o ara bayıldım.Şırıngada içindeki sıvıyla beraber Seokjin abilerin elinde..."

Namjoon şaşkınca Hoseok'a bakmıştı.

Ben ise Taehyung'a

"Peki bize niye hiç söylemedin bu iğneyi"

"Dedim ya hyung direnç iğnesi diye biliyordum size de söylemek aklıma gelmiyordu."

Hoseok telefonuna gelen bildirim sesi ile elini cebine atmış bir süre açmakla uğraştıktan sonra kaşlarını çatıp bize bakmıştı.

"Sanırım Tae...senin bu iğne direnç için değil"

Ne!????

========================================
Noluyoruz lan
Hehe yeni bölümmü bu yes ama siz buraya gelince artık eski olcak niahahaahaha

D.O. -NamgiWhere stories live. Discover now