27-Final(şükrü şükrü)

269 13 4
                                    

Pekala ummm nasıl başlasam huh öncelikle AĞAAĞAĞAAAĞAĞAAĞAĞA YOONGİ İLE ÖPÜŞTÜM ULAN huh tamam sakinim.

AĞAĞĞAĞAAĞ DURAMIYORUM TEPİNCEM AĞAAĞAĞAAĞ OKEY.BİR YERİBDE DYR NAMJOON AĞH huh ikinci krizimde geçti.Bunu yazmasıda çok zor elim titriyo. lan gelecekteki bücürlerim.Sakın sizi siz olun benim gibi olmayın.Sanırım artık günlük tutmıcam ama bilinki bu ilerdeki aptallıklarımı görmeyin diye hem size kendi ağzımla anlatmam daha güzel olur.'

Elimdeki defterin kapağını kapadım ve mutfağa ilerledim.

Namjoon,Hoseok sıçanın doğumgünü için kendi eliyle pasta hazırlıyordu.Son süslemeleri kalmıştı.Defteri arkasındaki masaya kodum ve arkadan sarıldım.Omzunun üstünden göremicem için kafamı kolunun altından soktum.Aniden yaptığım şeyler sonucu hafif ürkmüş benim olduğumu görünce yüzündeki gülümseme ile yanağıma uzun bir öpcük vermişti.

"Ne kadar kaldı Jonnie~"

"Son süslemeleri yapıyorum pisi pisi"

"Yah Namjoon sana kaç defa dicem bana pisi deme kedimiyim ben diye"

"Yoongi kabullen artık sen bu dünyada değilse bile paralel evrenin herhangi birinde kedisin hissediyorum ben"

Elimi alnıma vurdum.Sinir ediyodu ama şapşirikliğini seviyodum.
(Şapşiriklik??ne yazıyom lan ben)

"İyi peki kediyim ben.Neyse ben salonu süslemeye devam ediyim."

Kaşının biri yukarı kalkmış bana  bakıyordu.

"Sen iki saattir napıyordun peki içeride"

"Umm şey süsün biri eksikti.Hepsini senin odana koymuştuk.Odana gidip ararken gözüme bişi takıldı..."

"Eeee sonra"

"Sonrası işte o gözüme takılan şey senin defterinmiş yerdeydi açılmış ney diye bakarken baştan sona okudum galiba bak hatta arkanda defter" demiş ve gelirken masaya kodum defteri göstermiştim ona.Bir yandanda kızcakmı diye onu inceliyordum.Yüzünün kırmızılaşmasını öfke zannetsemde dudağını ısırıp kafayı eğince utandığını anladım.

Hemen ona bir sarılma verdim."Utanma Namjoon-ah çok tatlıydın o yazıları okurken seni bir kere daha sevesim geldi"deyip yanaklarını sıktım "ve habersiz özelini okuduğum için üzgünüm" dedim

"Hayır Yoon üzülmene gerek yok.Oraya seni yazdım sonuçta ve onlar bir anı zaten sır değil.Sadece olanları hatırlayınca ilk günki gibi heyecanlanıyorum.Neyse hadi sen süslemeleri bitir ben pastayı dolaba koyayım.Sonrada bizimkileri arıyalım olur mu?"

Parmak uçlarıma çıkıp dudağına küçük bir buse kondurdum ve onu orda domates gibi bırakıp salonu süslemeye devam ettim.Bu pisi dediği için.İntikam güzel şey ....

---------

"Ya ne demezsin hyung,Hoseok hyung sürekli Leric ile oynuyor.Hayır köpeğide anlamıyorum.Sizden daha çok seviyor bu meymenetsizi!!"

"Seni duyuyorum Channie ve hyung deme artık garip oluyor.Ayrıca Leric'i bize bırakan onlar"
Dedi Hoseok geriden bir sesle.

Namgi ikilisi ise onlara gülüyordu.Görüntülü konuşmada  diğerleride vardı.Ama onlarda sadece bu iki çifti izleyip gülüşüyordu.Akşam hepsi Amerika havalimanına gidip Kore deki Namgi çiftinin evinde Hoseok'un doğumgününü kutlucaklardı.Birkaç ay önce kafa dinleme amaçlı gitmişlerdi.Namjoon da arkadaşına Leric'i vermiş ve Yoongi ile Korede kalıp gün geçirmişti.

Kiren diye biri yoktu artık.WI'da yoktu.

Huzurlu bir Namgi,Chanseok ve onları hiç bırakmayan arkadaşlarının mutluluğu vardı.

Eh bide leric....

=========================================

Adiós bebeler bu kitap artık bitmiştir.İlk kitabımdı.Mantık hataları var.Duyguları ve normal olarak bazı yerlerde anlatım yetmezliği var.Diğer kipatlarda görüşürüz inş ben gaçar bu ne biçim final diyebilirsiniz bazı şeyler de açıklanmasın siz aklınızda kurarak geçin neyse babay.

D.O. -NamgiWhere stories live. Discover now