¹¹» 最初の試験

522 83 107
                                    

{291221-020122}
{Nishimura Riki}
______________


Kafamın üstünde yer edinen çene ve gözlerime kapanan ellerle ilk başta irkilmiş ne olduğunu anlayamamıştım.

Bir zamanlar çokça duyduğum koku yine burnuma dolarken şaşırmıştım. Ağzımı açmama rağmen tek kelime edemeyişimle kıkırtısını duydum. Sahiden, oydu.

"Heeseung hyung?"

Yavaşça gözlerimin açılmasıyla arkamı döndüğümde, kollarını açmış bekleyen bir Lee Heeseung vardı karşımda. Anında dolan gözlerimi umursamadan ayağa fırlamış, kollarının arasına girmiştim.
Ne olduğunu anlayamamıştım ama şu an çok mutluydum, herkesin bize şaşkınlıkla baktığını biliyordum ama onları umursayamayacak kadar çok özlemiştim onu.

"Çok özledim seni hyung."

"Bende özledim ama gelemedim. Dün geldim yoktun, bugün sürpriz yapmak istedim."

"İyi ki yaptın."

Heeseung hyung, lise 1 ve 2. sınıfta ailesinin maddi sıkıntısı nedeniyle burada çalışmıştı. Daha doğrusu ben dersler konusunda zorlanmaya başlayınca annem bana özel ders vermesini teklif etmiş, bir yandan burada çalışırken bir yandan bana ders verir olmuştu ve annem bu yüzden ona daha fazla para veriyordu. Yakın arkadaşlardık aslında ama ikimizinde sınav dönemi, sınava çalışma zamanı derken iki, üç senedir görüşmüyorduk. Bildiğim kadarıyla şu an üniversite 1. sınıftaydı.

"Hadi oturun çocuklar!"

Annemin sesiyle ancak ayrılabildiğim Heesung hyungun arkasında gördüğüm bedenler ile şaşkınlığım ikiye katlanmıştı.

"Jay hyung? Sunghoon hyung?"

Jay hyung "günaydın herkese" diyerek sevimlice gülümsemiş ve el sallamıştı.
Sunghoon hyung ise...
Her zamanki gibi soğuk bir tavırla selam vermişti sadece. Son voleybol oynayışımızdan sonra bana söylediği şeyle ufakta olsa bir şeylerin değişmeye başladığını sandım fakat yanılmıştım. O eski Sunghoon hyungtu, ice prince Park Sunghoon. Bir yanımda annem diğer yanımda Heeseung hyung, onun yanında Sunoo vardı ve Sunghoon hyungta onun yanına geçmişti. Jay hyung Jungwon'un yanına kendini atarken yine bir tebessümle ona "günaydın" mırıldanmış ama geri dönüş alamamıştı.

"Oh, siz tanışıyor musunuz?"

"Evet. Okuldaki önderlik görevinde Sunghoon hyung ile ben takım olduk. Jay hyung ileyse arkadaşım Jungwon."
deyip, Jungwon'u göstermemle Heesung hyungun yüzünde imalı bir gülümseme olmuş ve ardından Jay hyunga dönmüştü.

Ne oluyor ya?

"Hyung siz nereden tanışıyorsunuz bu arada?" deyivermiştim, merak ediyordum.

"Ailelerimiz arkadaştı onlar vesilesiyle tanışmıştık şimdi de üç kafadar aynı evde yaşıyoruz."

"Çok eğlenceli olmalı." Sunoo'nun el çırparak, gözlerindeki ışıltılarla söylediği cümle Heeseung hyungun yüzündeki tebessümün büyümesine neden olmuştu.

"Öyle. Birara sizi misafir edebiliriz?" sorarcasına söylediği cümleyle ben, Junho hyung, Hyewon ve Sunoo 'olur' diye âdeta bağırdımızda annem gülmüştü. Jungwon ise yine sessizdi...

Sonra aklıma kimsenin birbirini tanımadığı gelince, bir tanışma faslı daha geçmişti aramızda. Annemin sahte bir sitemle artık kahvaltı etmemiz gerektiğini söylemesiyle kahvaltımızı etmeye başlamıştık. Bir süre sonra Heeseung hyungun sesini duymuştum tekrar.

𝐈𝐜𝐞 𝐏𝐫𝐢𝐧𝐜𝐞| 𝐇𝐎𝐎𝐍𝐊𝐈̇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin