ZAAF -LEZ

TANITIM

"Bu gün Osmanlı İmparatorluğundaki güçlü padişahları işleyeceğiz."

Yanımdaki beden oflayıp kafasını sıraya koydu. Masanın üzerinde duran elimi alıp dudaklarına yerleştirdi. Yavaş yavaş öperken, ben iki yıldır alışık olduğum hu görüntüye aldırmadan hocayı dinlemeye başladım. Serseri olabiliriz ama dersler benim için önemliydi.

Avucumun içi, parmak uçlarım yavaşça öpülürken, boşta kalan elimle de not almaya çalıştım.

Sinem, lise birden beri en yakın arkadaşım, kardeşim. Okulun iki belalı tipi diye nam salmıştık, kız olmamıza rağmen herkes bizden çekinir ve korkardı. Sinem biraz daha zorbaydı, ben bana kötülüğü olmayana dokunmazdım.

Sinem sevgilisi Akif'e bile kötülük yapardı. Bir tek bana yapmazdı. Okulda ve mahallede Sinem'in zaafı olarak bilinirdim. Beni sürekli boynumdan öperdi, eğer birileri o gün içinde Sinem'i bir yerlerde arayıp soruyorsa cevap muhtemelen "Kübra'nın boynundadır." oluyordu.

Hayır Sinem eşcinsel değildi. Eşcinsel olmayı geç, homofobikti. Bunu tüm okul, hatta tüm tanıdıklarını bilirdi. İşte bu yüzden beni öpmeleri onlara acaba lezbiyen mi diye düşündürmezdi. İlk gördüğünde düşünenler olmuştur elbet ama ikinci gördüğünde kesinlikle lezbiyen değil ve Kübra'dan hoşlanmıyor derdi.
Bu kesindi.

Ama gel gör ki beni öpmekten ve sakınmaktan asla vaz geçmezdi. Sevgilileri de bu durumu kabullenmişlerdi. Ben bile ilk başlarda ondna şüphelensem de kesinlikle lezbiyen olmadığına kanaat getirmiştim. Hemcinsine o gözle bakmayacağını biliyordum. Zamanla ben de alıştım. Eskiden kendimi sıksam da şimdi bırakmıştım.

Ben homofobik değildim ama kesinlikle lezbiyen ya da biseksüel bile değildim. Sadece Sinem ile aramda çok garip bir şey vardı. Elimi halen öperken ona döndüm.

"Şş akşama sofra kuralım köprünün orda." dediğimde işaret parmağımı iki dudağının arasına almıştı. Yüzü oldukça keskin hatlara sahipti. Kafasını salladığında ben de önüme dönüp dersi dinlemeye devam ettim.

Hadi bakalım girdik bir yola...