UNUTAMAYACAĞIM

81 12 64
                                    

Sadece böyle bir kitap yazmak istedim. 5 bölümden oluşacak Umarım beğenirsiniz.

Stajyer öğrenci: Merhaba Uraz Bey öncellikle onca öğrenci arasından beni seçtiğiniz ve katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederim.

Hafifçe tebessüm ederek karşılık verdi yorgun beden.

Stajyer öğrenci: Başlayalım o halde hazırsanız.

Uraz: Tabi buyrun.

3,2,1 kayıttayız , başlayabilirsiniz.

Stajyer öğrenci: Hepinize merhaba saygı ve sevgi değer izleyiciler bugün yanımda olan konuğum hepinizinde yakından tanıdığı Uraz Bulut. Kısaca onun hayatına yolculuk yapacağız. Uraz Bey'i çok bekletmeden başlamak istiyorum.

Diyerek kafasını adama doğru çevirdi genç onayı aldıktan sonra sorularını sormaya başladı.

Stajyer öğrenci: Öncelikle kendinizi kısaca tanıtırsanız sevinirim.

"Ben Uraz Bulut. BULUT SANAT GALERİSİ VE BULUT MÜCEVHER HOLDİNGİNİN sahibi Trabzon doğumluyum spor yapmayı ve bitkilerle uğraşmayı çok severim."

Stajyer öğrenci: Teşekkür ederim efendim. Ülkemizde iş ve sanat sektöründe oldukça büyük bir otoriteniz var bunu neye borçlusunuz?

Adam hafif bir gülümse verdi bu klişe soru karşısında ve önündeki sudan bir yudum alarak söze girdi.

"Çok çalışmadım diplerden tırmanıp gelmedim babamdan kalan bir şeydi hazır mala kondum diyebilirim."

Stajyer öğrenci: Çok açıksınız efendim peki kalıcı olmanızın sırrı nedir?

" Şöyle söyleyeyim küçük, hazıra konmuş olabilirim ama asla aç gözlülük edip çalışanımın ve hak edenin hakkını yemedim işimi daha üst seviyeye taşımak için çalıştım bu şekilde oldukça iş teklifi aldım."

Genç adam kafasını onaylar biçimde sallayarak elindeki deftere küçük notlar almaya devam etti.

Stajyer öğrenci: Babanız sizin için çok değerliydi onu kaybettikten sonra nasıl toparlandınız?

"Tabi ki öyleydi ben değil ama babam dipten gelmişti bizim öyle olmamızı istemezdi. Babam vasiyetinde o öldükten sonra asla yas tutmamı istememiş aksine dik durmamı istemişti biraz zor oldu ama iyi çocuk olup sözünü dinledim."

Stajyer öğrenci: Bildiğimiz üzere şuanda sizi çok zorlayan bir hastalığınız var yaşınız da bu hastalık için oldukça küçük son değerleriniz nasıl?

"İlgilendiğin için teşekkürler küçük bir ilerleme yok maalesef her an ölebilirim." Diyerek güldü adam.

Stajyer öğrenci: Umarım iyileşirsiniz efendim. Biraz kaba olabilir kusuruma bakmayın ama siz öldükten sonra mirasçınız var mı evli değildiniz.

Adam idrak edemedi soruyu.Genç çocuğu o kadar çok incelemeye dalmıştı ki. En sonunda yönetmen seslenince kendine gelebildi.

" Ha şey evet bir mirasçım yok ama çok sevidiğim birinin oğlu var ona bırakmak istiyorum."

Stajyer öğrenci: Sizin için güvenilir olmalı acaba kim bu şanslı kişi?

"Evet kendimden bile çok güveniyorum. Kimliğine gelecek olursak ben ölene kadar sır olmasını istiyorum." Genç adam not defterindeki bir sorunun daha altını çizerek diğerine geçti.

Stajyer öğrenci: Hazır evlilik konusu açılmışken sizin gibi birinin çok fazla ilişkisi oluyor evli ya da ilişkinizin olmaması şaşırtıyor açıkçası.

Genç adam söylediğine lanet ederek mahçup oldu hemen özür diledi. Tabi adam sadece çocuğu dikkatle izliyordu.

Stajyer öğrenci: Özür dilerim efendim yeni oluşuma verin hadsizlik ettim.

"Özür dilemene gerek yok küçük rahat olabilirsin çoğu insan gibi ben de evlenmek istedim bir ilişkim vardı tabiki de ."

Stajyer öğrenci: Hakkınızda çok araştırma yaptım ama herhangi bir ilişkinizle alâkalı bir şey bulamadım sizin için hem önemli hem de çok gizli biri olmuş olmalı."

"İlişkimi karşı taraf istemediği için duyurmadım küçük yoksa herkes bilsin görsün isterdim kalbimi verdiğim kişiyi."

Stajyer öğrenci: Şuan birlikte misiniz?

"Maalesef değiliz o benden gideli çok oldu küçük."

Stajyer öğrenci: Biraz bahseder misiniz ilişkinize dair eminim sizi seven bir çok insan bunu merak ediyordur tabi siz de isterseniz.

"Yıllarca gizli tuttuğum bir şeyi bir anda söylemek biraz garip olabilir ama anlatmak istiyorum benden bir parça kalır ileriye."

Kestik. 10 dakika mola veriyoruz herkes işini halletsin. Yönetmenin sesiyle herkes ayaklanmaya başladı bir kişi hariç.

" Şiii küçük bir bakar mısın?"

"Buyrun efendim bir şey mi istemiştiniz?"

Çocuğu baştan aşağı süzdü elindeki defterde gözü takılı kaldı ve söze girdi.

"Defterine bakabilir miyim?" Genç anlamaz bir şekilde adama baktı.

"Tabi bakabilirsiniz de neden eski defterime bakmak istediniz ki"

"Sadece dışı hoşuma gitti yeni bir deftere de benzemiyor."

"Babam vermişti onun için çok değerli ona da bir arkadaşı vermiş o arkadaşı tasarlamış."

"Anladım küçük oldukça güzel bir tasarımmış."

İlk bölüm böyleydi umarım beğenirsiniz çok önceden yazmıştım öylesine duruyordu ben de paylaşayım dedim.










SON KASETWhere stories live. Discover now