BÖLÜM 41

462K 18K 2.9K
                                    

.......Bölüm 44.......

Hira.

Hemen şimdi, şu saniye hayat dursa nedenini sorgulamadan kabullenecek tek kişiyim belkide.

Kalbim taşıyamayacağım bir ağırlıkla göğsümü daraltırken, yeni yeni kendime gelip nefes almayı akıl edindim.

Çivilenmis gibi yapışık olduğum yerden-titreyen bacaklarımla- bir adım atıp uzaklaştım. Ama hiçbir işe yaramadı o adımım.

Kuzey'e dur diyemeden bir hışımla kavradı Özkan'ın yakasını ve yüzüne kafasını geçirdi.

Vurmanın etkisiyle çıkan ses titrememe neden oldu. Allahım kendi canıda mı yanmamıştı ?

"Kuzey. "

Yoktu işte lânet sesim yoktu,çıkmıyordu. Birkaç adım daha atıp ona yaklaşmaya çalıştım.

"Kuzey. "Ben ağzımı açmadan başka bir ses bastırdı beni. Şaşkın ve minnet duygusuyla arabasının kapısını kapatıp bize doğru koşan Ural'a baktım.

Kurtarıcı meleğim. Bir kez daha yetişmişti imdadıma.

"Ural" diye seslendim ona,yalvarıyor gibi çıkan ses tonumla.

Önce bana baktı daha sonra Özkan'ı yakasından tutup ileriye doğru sürükler vaziyette çeken Kuzey'e doğru koşmaya başladı. Kuzey Özkan'ı işlek caddeden çıkartıp ara yola sokmuştu. Bende kendimi zorlayıp onların peşisıra koşmaya başladım. Gördüğüm manzara olduğum yerde durmama neden olurken,Ural Kuzey'in yanına ulaşmıştı. Derin derin nefesler alıp verirken,Kuzey Özkan'ı duvara çarparak yasladı, eliyle kavradığı saçlarından başını öne doğru çekti ve hızla kafasının arkasını duvara vurdu.

Korkuyla ağzımdan çıkan çığlık ara sokakta yankılanırken tutunacak birşey aradım. Neredeyse düşmek üzereyken,nereden geldiğini anlamadığım Eylül beni omuzlarımdan tutarak kendine çekti ve düşmemi engelledi.

Ural hızla girdi aralarına ve Kuzey'i geriye doğru çekti. Kuzey onun bu haraketi ile bir iki adım geriledi takı bunu fırsat bilen Özkan hemen doğrultup Kuzey'in yüzüne sert bir yumruk atana kadar. Bir çığlık daha koptu ağzımdan, bu defa bana Eylül'de katılmıştı.

Kuzey aldığı darbe sonrası tekrar Özkan'a doğru atılınca Ural önüne geçip onu durdurmaya çalıştı. Ne yazıkki Kuzey'in yumruğu onun çenesine patlamıştı.

"Eline sıçayım Kuzey! "

Sağ eliyle çenesini tuttu Ural,fakat Kuzey gözlerini dönmüş gibi büyük bir sinirle tekrar Özkan'a yürüyünce kendisiyle ilgilenmeyi bırakıp tekrar Kuzey'in önüne geçti.

"Çekil Ural." Kuzey gürler gibi bağırınca biraz daha sokuldum Eylül'e.

Neyseki geri çekilmedi Ural ve onu uzaklaştırmaya devam etti. Özkan duvarın dibine başı öne eğik bir şekilde başının arkasını tutuyordu. Başındaki elinin parmak aralarındaki kan korkumu daha da arttırdı.

Ya birşey olursa?

Kuzey Ural'ın çekmesi ile birkaç adım geriledi ve başını eğip ağzında biriken kan'ı tükürdü. Ellerim titriyor,kalbim acıyordu. Canı nasıl yanıyordu kim bilir.

Peki Ya Özkan? Onun canı?

Eylül bana sarılmış bir şekilde birşeyler diyordu ama kulaklarım uğuluyordu,tüm algılarım kapanmış gibiydi.

Kuzey sinirle onu çekiştiren Ural'ın yakasını kavradı ve önünden çekmeye çalıştı. Ural yine müsaade etmeyince birkaç küfür savurdu tekrar yere tüketerek.

-ÖĞRETMENİM-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin