1|Yeni Ev Arkadaşı

8.2K 428 167
                                    

Kurgu 'threesome' arkadaşlar (ENSEST DEĞİL)
ayrıca feminen Taehyung var!! Rahatsız olanlar okumasın.. sonra her yerde linçlendiğimi görmek istemiyorum!



Taze bir bahar sabahı geniş yolda güneşe doğru
yürüyorum, Seoul'a ilk defa geliyordum. Liseyi bitirmiş üniversiteyi ise Seoul'da okuyacaktım. Başımı kaldırıp gözlerimi kısarak güneşe baktım; ne kadar da parlak. Keşke güneş kadar özgür olsaydım. Çünkü değilim, yönelimim ve feminenliğim nedeniyle arkadaşım olmadı ve hep dışlandım. Ben kötü bir şey yapmıyordum ki tanrı beni böyle yarattı. Neden insanlar bu kadar kötü.

Üzerime giydiğim açık kahverengi dar kumaş
pantolon ve kolsuz dar crobla boyunuma taktığım zincir kolyem, yüzük, saat ve ufak çantamla gayet iyi görünüyordum.

Yurtta kalmayacaktım. Annemin üniversiteden
beri arkadaşı olduğu Sunyeon teyzenin oğlu
varda, annem konuşmuş ve orda kalmama karar vermişlerdi. Oğlu da yalnız yaşıyormuş zaten, ev arkadaşı olacaktık.

Tek isteğim beni giyinişim ve yönelimim yüzünden yargılamaması. Kormuyordum.

Sonunda evi bulup kapıya geldim. Derin bir
nefes alıp zile bastıktan sonra bekledim. Korkuyordum nasıl karşılayacaktı beni, ya homofobikse, o an  karnıma bir ağrı girdi. Sonunda kapı açıldığında yutkundum, karşımda tatlı bir tavşan duruyordu. Evet bir tavşan. İnsan ve tavşan karşımı melez bir erkek gibiydi.

"Yuh tavşan" dediğim yüzünden kıpkırmızı kesilirken elimle ağzımı kapadım.

Ne dediğimi duymamıştı zaten salla.

"Merhaba ben Taehyung, annenle annem
konuşmuştu sende kalacakmışım" deyip tatlı bir şekilde güldüm. İlk günden kendimi sevdirmek istedim.

Karşımda çocuk biraz düşündü ve gülümsedi.  "Ah evet bende Jeongguk, biliyorum hadi gel içeri" dedikten sonra geçmeme izin verdi.
"Bu arada biraz önce bir şey mi dedin"

"Ha yok bir Şey demedim"

İçeri girdiğimde beni salona yönlendirip kendisi de arkamdan geldi.

"Otur lütfen çekinme" dedikten sonra kendisi tekli koltuğa oturdu. Beni baştan aşağı süzüp güldü. Neden güldü ne oldu anlamadım. Acaba beni sevmedi mi? Kıyafetlerimle alay mi etti?

"Okumaya geldin dimi Seoul'e"

Tanrım bu çocuk ne kadar tatl biriydi. Giydiği bol tişörtü ve bol şortla o kadar tatlıydı ki, peki ya uzun hafif dalgalı saçları, güldüğünde ortaya çıkan tavşan dişleri... çok güzeldi. Onu incelemeyi bitirip kendimi toparladım.

"Hm evet birinci sınıfım daha, annem arkadaşımın oğluyla aynı üniversitedesin dedi, git işte onda kal beraber yaşarsınız dedi"

"Ah evet bizimle aynı üniversitedesin biz ikinci
sınıfız" dedi.

Bir an 'bizimle' dediğinde
kaşlarımı çattım. Tek değil miydi ki bu evde.
Acaba kardeşi mi vardı kendisinden büyük yada küçük. Annem arkadaşımın oğlu' dedi  sadece.

Kaşlarımı çatıp baktım yüzüne neden
sırıtıyordu. "Anladım" deyip güldüm.

Daha sonra Jeongguk ayağa kalktı "Sen rahatına bak hemen geliyorum" deyip
içeri girdi. Kafamı sallayıp gülümsedim.

Ayağa kalkıp etrafı incelemeye başladığımda eve hayran kalmıştım, çok güzel ve sade bir evdi. Her tarafta iron man oyuncağı vardı. Galiba iron manı çok seviyordu.

"Hassiktir oha salonumuzun ortasında taş var"
arkamdan duyduğum sesle hemen arkama döndüm.

Hayal mi görüyordum şu an. "Asıl sana oha" deyip iyice baktım Jeongguk'a. Ona biraz
yaklaştım ve dikkatlice yüzüne baktım. "Senin az önce Saçların uzun değil miydi? Ayrıca dudağında piercing'in yoktu"

Perestish | kooktaeggukWo Geschichten leben. Entdecke jetzt