Perestish | kooktaegguk

58|İyi Geceler Güzel Çocuklar

Yaklaşık beş dakika izleyebilmiştik onları. Çünkü ikizlerin babası şu an bahçemizdeydi.

"Bay Jeon"

Bahçenin ortasında duran adam, oğlularının gülüşlerini seyredip, olduğu yerde durdu öyle. Çocuklarını özlediği gözlerinden belli oluyordu, izlerken yüzündeki tebessüm ve gözlerinin
parlamasına şahit oldu Taehyung. Esmer adam kendi kendine kısıkça söylediği Bay Jeon'nun adını duymadı kimse. İkizler hala annelerini gülerek izledikleri için görmüyorlardı babalarını.

Taehyung ne yapması gerektiğini bile edi şu an. Bu güzel anı bozmak istemiyordu, fakat karşısındaki adama üzüldü.

"Jungkook" dedi Taehyung önce, daha sonra "Jeongguk" deyip ellerini ikizlerin omuzlarına koydu. "Ben annelerimizi içeri götüreceğim, sizde burda kalın tamam mı"

İkisininde neler oluyor bakışları ve kaşlarını
çatmaları az sonra yaşanacak kaos'un habercisiydi.

"Bir şey mi oldu? Neden yüzün düştü bebeğim?" Dedi Jeongguk endişeyle.

"Yok bir şey siz burda kalın sadece, geleceğim ben"

Taehyung, anneleri sarhoş oldukları için onları ikna etmesi ve içeri götürmesi kolay oldu. Taehyung bahçe kapısından içeri girerken arkasından Jeongguk'un "Bizi yalnız bırakma" dediğini duydu. İkizler bay Jeon'u görmüş ve yalnız kalmak istememişlerdi. Yanlarında Taehyung olursa daha rahat hissedeceklerdi.

Taehyung annelerini misafir odasına kadar ikisini de kollarıyla dengesiz bir şekilde yürüyerek taşıdı. Onları yataklarına uzattıktan sonra üzerlerini örtüp, kendisini bekleyen uzun gecenin sorunsuz bir şekilde geçeceğini ümid etti.

Esmer adam adımlarını yavaşlıkla tekrar bahçeye attı. Masada oturan ikizler ve bay Jeon sessiz bir şekilde hiç konuşmadan öylece boş boş etrafa bakınmakla meşgullerdi. Taehyung rahatladı o an. Jungkook'un yine babasının kolundan tutup dışarı atmasını bekliyordu.

İkizler, Taehyung'u gördüklerinde bir çocuk gibi sevip rahatladıklarını gördü esmer adam. Sevinçlerini belli etmeselerde Taehyung anlamıştım onları. Her bir hareketlerini ezbere biliyordu artık.

"Hoş geldiniz bay Jeon" dedi Taehyung ve adamın yanına oturdu, ikizler ise bay Jeon'un ve Taehyung'un karşısında kalıyordu. Bay Jeon Taehyung'u gördüğünde çok sevindi. Önceden
konuşmuşlukları vardı. Taehyung'ta sevmişti onu, tatlı ve çok karizmatik bir adam olduğunu düşündü. İkizlerin karizmalarını kimden aldığını çok belliydi.

"Hoş buldum oğlum" dedi adam Taehyung'a. Adam Taehyung'a babasını anımsattı. Babasından sonra ilk kez babası yaşında bir adam Taehyung'a oğlum demişti. Taehyung'un içi sevinçle dolup taşarken gülümsedi.

"Nasılsın oğlum"

"İyiyim efendim siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim" dedi yaşlı adam. Taehyung göz ucuyla ikizlere baktığında sanki babaları ve Taehyung orda değilmiş ve konuşmuyorlarmış gibi davrarıyorlardı. Bay Jeon ise her dakika başı oğlularına bakıyor ve Taehyung'la konuşmaya devam ediyordu.

Bir süre sessiz kaldı herkes. Bay Jeon ve ikizlerin söylecekleri o kadar şey vardı ki hepsini içlerine attıklarına emindi Taehyung.
Konuşsalar her şey çözülüp rahatlayacaklardı. Fakat çok kızgın ve kırgındılar babalarına. Bunu gözlerinden anlıyordu Taehyung. Gözlerindeki o parıltı tam sönmesede sönük kalıyordu babalarına karşı.

Taehyung, sessizliği bozarak bay Jeon'a döndü "Bir şey içer misiniz?"

"Ah hayır teşekkür ederim Taehyung"