Öncelikle hoş geldiniz :)
Özlemisim ayol
baslıoz
- - -
Oturduğumuz yer sofrasında etrafıma bakındım. Babaannem haberleri görünce bizi çağırmıştı.
Hayır kendi ailemle konuşmadım sen ne alaka?
Babam önündeki poşeti açarken sinirli olduğunu fark ederek derin bir nefes aldım.
''Baba bir şey diyeyim mi?'' dediğim şeyle poşetten çıkardığı lahmacunu önüme attı.
''Hiçbir şey deme al etli ekmek ye insanlık gör köpek.'' dediği şeyle gülecek olsam da durdum. Normalde olsa çok tiktok izliyorsun demek isterdim fakat şu an dersem büyük ihtimalle selam okunurdu.
Derin bir nefes alırken bacağımda hissettiğim elle sinirle homurdandım.
Sikecem artık ha! Bir sığmadınız şuraya.
Dante'den
Yanımdaki yaşlı kadın tarafından itildiğim için elim Nar'ın bacağına çarpınca Nar homurdandı. Sinirli homurdanmasına gülmek istesem de susup, önümdeki pizzayı kemirmeye devam etti. Tuhaf bir tadı vardı.
''Türk işi pizzada ayrı güzel.'' Dediğim şeyle Nar bana bakıp hemen ardından hızlıca babasının önüne geçti.
Babası bana doğru hareket edince şaşkınlıkla onlara baktım.
Ne oluyor?
''Baba bilmiyor o. Ben öğreteceğim ona lahmacunu tamam.'' dediğinde Nar'ın babası geri yerine geçti.
Nar bana döndüğünde sırıttım.
Güzel kadındı.
''Cahil, Anadolulu, neredeyse hiçbir özelliğini geliştirmemiş! Lahmacun bu. Ağzının ortasına vurmamak için zor duruyorum ya!'' Lahmacundan sonrasını algılayamamıştım çünkü sesi kısılmıştı.
''Anladım...'' diyerek sustuğumda önüme döndüm. Karşımda bana sırıtan ikiz çocuklara baktığımda bende tebessüm ettim.
Çocukları seviyordum, kafamı Nar'a çevirdim.
Özelikle kıvırcık saçlı, çilli ve kısa boylu olanları.
Normalde kendi ülkeme dönecektim fakat dönersem bu oyun bitecekti. Türkiye'ye dönmeyecektim, Nar'la görüşemeyecektim.
O fotoğrafları ben yaydırmıştım, burada kalabilmek için fakat onun ailesini hesaba katmayarak bencillik yapmıştım.
Sabahtan beri babasına kendisini affettirmeye çalışan Nar'la vicdanım sızlamıştı.
''Bir de ulu orta yerde! Tövbe yarabbim!'' Yaşlı kadının dediği şeyle ona baktım. O haber yayıldıktan bir saat sonra Nar'ın babası bizi buraya çağırmıştı.
İyi adamdı, Nar'ı sevdiği belli oluyordu.
Sadece üzülmüş gibiydi. Tabii üzülür doğal bir durum değildi.
Buradan gitmem belki de en iyi olanıydı fakat gidemezdim, böyle hissederken, hızlarım hızlı gelişmişken neden, nasıl giderdim?
Nar'ın babaannesi kafasını iki yana sallayarak yüzünü buruşturdu.
''Sende gel üçl-'' Nar cümlesini tamamlayamadan karşımdaki ikizler sırıttı.
''Beşli, Nar abla. Bizi unuttun.'' dediğinde ortam daha sessiz oldu. Olayı konuştukça batırıyorlardı.
''Yemeğinizi yiyin sonrada bu işin en önemli yerini çözelim.'' kadının dediğiyle aslında bizim öpüşmemiz yüzünden değil de başka bir meseleden çağırdıklarını anlamıştım.
Herkes susarken Nar'ın babası halen bana bakıyordu. Biri bakarken ciddi kalamazdım, gülmemek için kendimi sıkarken önümdeki etli pizzaya döndüm.
''Hadi afiyet olsun.''
- - -
''Kim bu?'' dedim. Karşımdaki uzun boylu, hafif sakallı, takım elbiseli adamı süzerken. Nar'ın babaannesi yüzünü buruştururken eşarbının ucuyla dudaklarını sildi. Elimdeki çayı daha sıkı tutarken kadına odaklandım.
''Nar'ın beşik kertmesi o!'' dediği şeyle kaşlarım çatıldı.
O ne demekti bir fikrim yoktu fakat iyi bir şey olacaktı ki Nar gülümsedi.
''Madem böyle şeylerim var niye söy-'' cümlesini tamamlamadan göz göze gelince kafasını salladı.
''Cehalet döneminden mi geldik? Beşik kertme ne?'' dediğinde iyi bir şey olmadığını şimdi anlamıştım.
''Merhaba.'' adamın konuşmasıyla ona baktım. Nar'a bakıyordu.
Birkaç kişi adama cevap verirken Nar'ın babaannesi eliyle koltuğu gösterdi.
''Geç otur hele oğlum.'' kadının yön göstermesiyle adam otururken ortamda sessizlik vardı. Hiçbir şey anlamıyordu.
Nar'a doğru eğilip:
''Beşik kertme ne oluyor?'' dediğinde yüzünü bana çevirdi. Dudakları dudaklarıma yakınken gözlerim aşağı kaysa da hemen tuttum kendimi.
''Küçükken evlenmemiz için okuyup üflemişler mi ne yapmışlar bende bilmiyorum.'' dediğinde kaşlarım çatıldı.
Aptal mı bunlar?
''Dinliyorum Saliha Teyze.'' dediğinde Nar'ın babaannesi tekrar konuştu:
''Biz o işi bozmaya karar verdik.'' dediğinde sırıttım. Kıvırcık kafa ben varken neden başlarına baksın ki?
Konunun muhatabı adam alayla gülümsedi.
''Sözünüzden dönüyorsunuz yani?'' derken gözleri benim üzerimdeydi. Hayvan herifin aklında başka bir şey yokmuş ki o iş dendiğinde Nar'la olan evliliği anlamıştı.
''O iş başka oğ-'' Nar'ın babaannesinin sözünü keserek alayla gülümsedim.
''Evet.'' Türkçe aksanımı düzgün tutarak konuşmuştum. Bu sefer karşımdaki adam ayağa kalktı, alayla gülümseyerek:
''Ben artık gideyim. Benim kararım net. Sözünüzden vazgeçerseniz bu köyde ne duruma düşersiniz artık o sizin hayal gücünüze bağlı. İyi günler diliyorum.'' diyerek gittiğinde kafamı iki yana salladım.
Adam yaralamaktan karakola girmekte varmış kaderimde.
"Bu işi evlilik çözer."
--
-
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tarif Defteri - Yarı Texting - Tamamlandı ✔️
ChickLitTamamlandı Siz: Sen sanıyorsun ki zengin olduğun için Siz: Yakışıklı olduğun için Siz: Güzel yemek yapabildiğin için Siz: İtalyada bana hayat verebileceğin için dediklerini yapacağım? Siz: Medyum musun be abicim? Siz: Nokta atışı yapmışsın. Siz: Se...