bir

405 27 10
                                    

bölümün bir kısmında cinsellik var, başına +18 uyarısı koydum, ona göre okursunuz. onun haricinde birazcık kanlı, cinsel içerikli ve sert bir kurgu olacak. (kesinlikle t3c4vüz veya t4c1z olmayacak veya buna benzer şeylerin güzellemesini yapmayacağım.)

sadece jaehyun'un bir dominant tops (baskın aktif) olduğunu, johnny'nin ise bir submissive switch (karşı tarafa göre daha uysal olan ve hem aktif hem pasif olan) olduğunu & birliktelik sırasında aşağılanmaktan ve sınırlarının aşılmadığı sürece sevişme sırasında partnerinin kendisine sert davranmasındsn zevk aldığını unutmayın. (evet, anne. çocuğun interneti çok doğru kullandı.)

neyse fazla uzatmayayım, iyi okumalar.

depoda birbirine yapışmış bir şekilde haykıran adamların izlediği görüntü ona kast sistemini hatırlatıyordu.

en altta kendisi vardı. sabit bir değeri yoktu. ödülleri ve cezaları gibi değeri de cuma günü aldığı yaralara göre belirleniyordu. kendi basamağının bir üstünde yer alan basamakta kendisini izleyenler yer alıyordu. sarı saçlı olan acıyordu bu insanlara, kendilerini ringdekilerden üstün buluyorlardı çünkü. oysa bilmiyorlardı, en üstte olmadığın sürece basamakların önemi yoktu. her türlü yönetiliyorlardı.

yönetilmek, tabi. en üsttekiler tarafından yönetilmek; üstündekilerin izni ile nefes almak, üstündekilerin emri ile son nefesini vermek.

işler tıpkı babasının evi terk etmeden öncesinde eline tutuşturduğu kitapta yazan cümle gibiydi, her hayvan eşitti. fakat bazı hayvanlar daha da eşitti.

başını kaldırdı. vücuduna değen soğuğa rağmen yanan bedenini umursamadan bakışlarını deponun kenarında bulunan kameraya kaydı.

izlediğini biliyorum, dedi. efendisinin o kamera sayesinde kendisini izlediğini biliyordu.

yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirdi. karşısındaki uzun saçlı japona baktı. gözlerini karşısındakinin gözlerine kenetledi. gözlerini ayırmadan ayağa kalktı. elini demir tellere attı ve içinde bulunduğu kafesi sarstı.

bu yaptığı ile salondakiler haykırmaya başladı. bu haykırışların üstünden çok geçmeden dövüş başladı. sarı saçlı olan gözlerini siyah saçlı olanın gözlerinden çekti.

artık birbirlerine bakmıyorlardı. sadece karşıdakinin hareketlerini tahmin edip onu savuracak bir hamle yapmayı düşünüyorlardı. uyguladıkları hareketlerin kökenini umursamıyorlardı. ter damlaları kanla birleşip çehrelerinden süzülürken iki beden de alacaklarını düşlüyor, birkaç saat önce erkek vücutlarında gezdirdikleri elleri ile karşısındakini yere düşürmeye çalışıyordu.

arkadan gelen sesler ikisinin de umrunda değildi. ikisi de kendilerini izleyenlerin koca bir beyinsiz olduğunu düşünüyordu.

siyah saçlı olan sert bir atakta bulundu. sarı saçlı olan bunu tam olarak engelleyemedi. ilk önce bir metalin yere çarpma sesi duyuldu, sonrasında esmer olan göğsünde bir acı hissetti. bakışlarını göğüslerine kaydırdığında meme ucuna taktırdığı metalin koptuğunu gördü.

bu manzara karşısında acı ile inledi. bu inilti ile kendisini tutan tüm kayışları kopardı. böbreklerinin üzerindeki bezlerden salgılanan adrenalin yavaş yavaş damarlarında gezen lsd* ile karışırken atağa geçti.

konulan kuralları umursamadı, arkasındaki sesleri duymadı, maçın bitiş sesini es geçti. odaklandığı tek şey az önce kum torbasına dönüşmüş bu vücuttu.

hiç durmadı. yumruklarını art arda deriden olan kum torbasına indirdi. cansız olduğunu düşündüğü bu cisimden gelen iniltileri umursamadı.

misfit - johnjaeWhere stories live. Discover now