johnny suh her cuma helheim'da dövüşe çıkar, cumayı cumartesiye bağlayan saatlerde ise jung jaehyun'un altına yatardı.
yetişkin içerik: cinsellik, şiddet, uyuşturucu kullanımı, argo
switch!johnny x top!jaehyun
yan shipler: johnten, jaeyong, dotaew...
ehm, selam. sonunda kar yagisi durdu. ben daha da hastalandim ama yine de mutluyum cunKU uzun zamandir yapmak istedigim bir seyi yaptim ve bunun gazi ile bir bolum yazdim.
bolum ficin su ana kadarki en uzun bolumu yaklasik 2,2k kelime (bn de inanamiom benden nasil cikti.) okurken sakin oln pls.
bir de benim kucuk tatli ficim 200 okunmayi gecmis. 2 tagde de birinci olmus. vaktini ayirip bu fici okuyan ve guzel yorumlar yapan herkese tesekkur ediorm cok tatlisiniz cok tesekkur ederim<3333
neyse cok uzatmadan bolumun sonunda bolum hakkindaki goruslerinizi belirtirseniz sevinecegimi soyleyerek burayi terk ediyorum....
+ sizi yumusatmak icin buyurun tatli johnjae
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
iyi okumalarrrr<<<33333333
---
uyandığında hava kararıyordu. veya zaten karanlık olan hava aydınlanıyordu. sarı saçlı olan içinde bulunduğu günü ve bu günün yaklaşık olarak hangi bölümünde olduğunu kestiremiyordu.
zaman algısını kaybetmişti. tıpkı diğer şeyler gibi zaman algısını da kaybetmişti fakat bu duruma karşı tek bir kelime bile etmedi. sonuçta bu kaybettiği ilk şey değildi. sarı saçlı olan alışıktı bu duruma. bunun için ses etmedi.
yavaşça bulunduğu yataktan kalkmaya çalıştı. bu sırada büyük bir acı sardı vücudunu. sarı saçlı olan bu durum karşısında sadece küfretti. yatakta doğrulurken elindeki sargının birisi tarafından değiştirildiğini fark etti. hızlı bir şekilde telefonunu bulabilmek için çevreye bakınmaya başladı, çok geçmeden aradığı şeyin yatağın yanında bulunan komodinin üzerinde bulunduğunu fark etti. hiç de yavaş olmayan bir şekilde telefonunu kaptı ve ekranını açtı.
7.38, cumartesi .
johnny gün algısını geri kazanmıştı ancak hâlâ günün hangi diliminde olduğu konusunda şüpheleri vardı. hava kararıyor muydu yoksa aydınlanıyor muydu, bunu hâlâ çözememişti.
birazdan çözerim herhalde diye düşündü. keşke her şeyi çözmek bu kadar kolay olsaydı. keşke tüm sıkıntılar da böyle küçük gözlemler ile çözülseydi. keşke insanlar bir sıkıntıları olduğunda sadece bir yere oturup o sıkıntının geçmesini bekleyerek dertlerinden kurtulabilseydi. ama olmazdı, burası gerçek dünyaydı. insan denilen hayvanların yapısı böylesine karmaşıkken bu karmaşık yapıdaki canlıların yaşamının kolay olmasını istemek; bir üçüncü dünya ülkesinde yaşayanlara, yaşadıkları ülkenin çok gelişmiş olduğunu aşılamakla eş değerdi.
sarı saçlı olan sıkıntı ile bir nefes aldı, ellerini saçlarına attı. değiştirmeliyim, diye düşündü. bu saçları değiştirmeliyim.
johnny suh böyleydi işte. sürekli düşünürdü, düşünce gücüyle bir şeyleri değiştirebileceğine inanırdı. hiçbir şeyi değiştiremezdi, aksine her şeyi daha da kötü yapardı. aklına soktuğu o düşünceleri yüzünden kafasındaki labirentlerde kaybolurdu.
