looking at taehyung |taekook ✔️

30

"Bekle Bamie."

Jungkook çattığı kaşlarıyla dudaklarını büzmüş elindeki minik kıyafeti yerinde rahat durmayan Yeontan'a giydirmeye çalışırken Bam da ağzındaki yeni oyuncağı ve ilk ona giydirilen üzerindeki mavi-pembe kıyafetiyle Jungkook'tan ilgi bekliyordu.

Jungkook ilk Bam'a sonra Gureum'a giydirmişti kıyafetleri ve şimdi de Yeontan ama gerçekten de onu zorluyordu. Birden zıplıyor, köşedeki plastik oyun alanının kurulumunu yapan Taehyung'a ve yanındaki sakin duran Gureum'a bakarak havlıyordu. Onların yanına gitmek istediği aşikardı ve garip bir şekilde Yeontan'ın Taehyung'a ayrı bir bağı var gibiydi.

Taehyung ise duyduğu ince sesin tınısıyla şaşırmış, kurduğu plastikten destek alırken omzu üzerinden Jungkook'a dönmüştü. Çatılı kaşlar ve büzülü kırmızı dudaklarla Yeontan'ı giydirmeye çalışıyordu. O kadar tatlı duruyordu ki şu an Taehyung dondu kaldı, yüzünde istemsizce beliren sırıtmaya engel olamadı. Jungkook fazla tatlıydı. Her hareketi her söyledikleriyle dünyanın en tatlı insanı falandı Taehyung için.

Taehyung dudaklarını yalayarak gülümsedi ve ayaklanıp saçlarını geriye atarken kenarıda duran birkaç paket renkli plastik topların poşetlerini alıp açarak oyun alanına döndü hepsini dökmeye başladı. İşi bitince elindeki poşetleri buruşturup Jungkook'un çöpleri koyarız diyerek kenarıya koyduğu kutuya attı ve geri yerine gidip Gureum'u kucağına alarak burnuna öpücük bıraktı.

Gureum heyecanlı heyecanlı Taehyung'a bakarken yüzüne dil darbesi attı ve bu Taehyung'un ufak bir sesle gülmesini sağlarken sonunda Yeontan'ı giydiren Jungkook'un da bakışlarının üzerine dönmesini sağlamıştı. Jungkook gördüğü manzarayla gülümserken Taehyung Gureum'u plastik topların arasına bırakıp ellerini belinin iki yanına koyarak izlemeye başladı. O sırada ayağının etrafına dolanan Yeontan'ı fark etti ve onu da kucağına alıp öptükten sonra orta boyuttaki alanın içine koydu.

"Sen de gir bakalım Tannie."

Minik yavrular ilk defa gördükleri toplarla duruyor, ufak bir hareket sonrası hoşlarına giden toplarla daha da hızlanıyorlardı. Bu Taehyung'u kıkırdatırken onları bırakarak Jungkook'a döndü ve hafif bir tebessümle kendisini izlediğini fark etti.

Kalbi hızlanırken önüne dönüp kafasını eğen Jungkook'un yanına ilerledi ve arkasına yan bir şekilde oturup ayaklarını uzatırken sağ dizini kırarak kendine çekmiş, sağ kolunu dümdüz uzatarak oradan sarkıtırken sol elini de Jungkook'un bağdaş kurduğu bacaklarının yanına yaslayarak ona doğru eğilmişti biraz. Yandan yakınındaki yüze ufak bir bakış atıp ağzındaki oyuncak kemikle bekleyen Bam'a döndü ve kafasına bir öpücük bıraktı.

"Onlar çıkınca da seni katalım. Tamam mı oğlum, şimdi seni katarsak yer sıkıntımız olur belki. Of Jungkook, sana demiştim bir tane daha alalım bundan sığmazlar diye bak üzüldü çocuk."

Jungkook duyduğu mızmız sesle şaşkınlıkla Bam'a baktı, hala hiçbir şey olmamış gibi hiçbir şey anlamadan kendilerine baktığını fark etti ve dudaklarını birbirine bastırıp bedenini hafif çevirerek Taehyung'a baktı. Bu sırada kalçasının soluyla, Taehyung'un bel kemiği temas ettiğinde bu teması bozmadan yutkundu.

Taehyung hafif çattığı kaşları, büzdüğü dudakları ve sinirli tutmaya çalıştığı bakışlarıyla kendisine bakıyordu. Jungkook o an yanaklarını tutup çekiştirmek ona bir sürü öpücük bahsetmek istedi.

Taehyung ikisi ve arkadaşları için asla maddiyatı sıkıntı görmemişti çıktıkları alışverişte. Bunu Jungkook'un gözünün değdiği her şeyi 'alalım mı' diye sormasından bile anlayabiliyordu Jungkook ama istemsizce çok pahalı tutacak ve çok masraf diye gerilmiş, bazı şeylerde 'hayır' diyerek şunu da alalım diye ağlayan çocuğunu azarlayan anne gibi azarlamıştı Taehyung'u.