looking at taehyung |taekook ✔️

32

yorum🥹🥺

-

Jungkook şifresini girdiği evin açılan kapısıyla içeriye adımladığında onu karşılayan karanlıkla beraber titrek bir nefes alıp yutkundu. Burnunu çekip kapıyı kapatırken boynunu hafifçe kütletti ve duvarın en aşağısındaki mavi led lambaların ufaktan aydınlattığı koridorda duyduğu minik adım sesleriyle kafasını eğdi.

Bam olduğunu görünce buruk bir sırıtmayla tek omzundaki çantasını sağlam bir şekilde geriye attı ve tek dizi üzerinde çökerek yüzünü avuçlayıp sevmeye başladı gün gün büyüyen arkadaşını. Titrek bir nefes daha kaçtı dudaklarından ve dudağının içini ısırdı birkaç saniye.

"Taehyungie evde değil mi, evet evde ama sinirli de değil mi? Sizi de mi gerdi, sesiniz çıkmıyor. Tan ve Gureum odasında mı? Evet mi, tamam. Geç geldim değil mi kararmış her taraf."

Jungkook tüm süre boyunca fısıldayarak konuştuğunda Taehyung'un, onun bu peltekleşen tatlı sesini duysaydı nasıl birden yumuşayacağını bilmiyordu ama birkaç dakikaya öğrenebilirdi.

"Kızgın mıydı çok? Of, haksız mıyım ben? Sen söyle hadi haksız mıyım? Bakma öyle Bamie. Tamam, git uyu hadi şapşal bebek."

Jungkook, Bam'ın kafasına öpücük kondurduğunda Bam sanki dediklerini anlıyormuş gibi erkenden uyuyan arkadaşlarının yanına onlar gibi güzel bir uyku için koşmuştu bile.

Jungkook ayağa kalkıp daralan göğsüyle yeniden titrek bir nefes aldığında yavaşça oturma odasına ilerledi ve karanlığa alışan gözleriyle kimseyi göremeyince sessiz adımlarla odalarına çevirdi bu sefer yönünü. Her bir adımında daha da heyecanlandı, çantasının kulbunu biraz daha sıktı. Kapılarını açık görünce dudak içini çiğnemeye başladı ve odaya girip yataktaki sırtı dönük yorganın altındaki uyuyan(!) bedenle yavaşça kapıyı kapattı.

Taehyung ise evin kapısının açılma sesini duyduğu andan itibaren yaptığı gibi uyuma numarasına devam etti. Yalan değildi. Dışarıdaki işi bitip eve geldiğinde arkadaşlarıyla biraz da olsa morali düzelsin diye oyunlar oynamış, kendini tutarak Jungkook'u aramamış ve yaklaşık bir saat öncesinde ise yatağa girmişti uyuma düşüncesiyle ama başaramamıştı. Debelenip durmuştu olduğu yerde ki duyduğu sesle ise mecali olmadığı için numara yapmanın en doğrusu olduğunu düşünmüştü.

Kırgındı.

Hem de baya kırgındı ki kendisini haksız görmesinden fazla haklı görüyordu. Elbette kabul de ediyordu bazı noktalardaki haksızlığını ama Jungkook'un arkadaşım diyerek her dediğine -ona göre- mantıksız cevaplarla karşı çıkması kırmıştı onu. Açıkladıklarına, papatya olayına, hoşlanıyor senden demesine rağmen hala kaybetmek istemiyorum demişti ve Taehyung da bırakıvermişti işte o an.

Konuşsaydı eğer kendini tutamazdı ve daha kötü olurdu her şey. O yüzden kendini tutamayacağından korkup kırmak istememişti papatyasını. Gitmekte bulmuştu çareyi.

Şimdi biraz bile olsa sakinleşmişken bu saate kadar onunla mıydı düşüncesiyle istemsizce derin bir nefes alıp yatakta ufaktan kıpırdandı ama bu Jungkook'un numara olduğunu bir kez daha anlamasına engel değildi.

Bundan ki Jungkook gözlerini devirmiş, masalarının önüne çantasını koyarken perdesi açık camdan içeriye giren ışık sayesinde yatağın önünden geçip Taehyung'a bakmadan önce giyinme odasına girmiş, aldığı pijama takımı ve baksırdan sonra yan taraftaki banyolarına girerek kapıyı örtmüştü.

Kısa bir duş aldı, tüm sinirini stresini ve yorgunluğunu attığını hissetti. Eve gelmeden önce hem sinirden hem ne yapacağını bilememesinin verdiği o karın boşluğundaki korkuyla ağlamaktan şişen gözleri bile rahatlamıştı bu duş sayesinde. Üzerini banyoda giyinip saçını nemli olacak şekilde kuruttu ve ışığını kapatıp odalarına geri geçti.