(𝑴)𝑼𝑪𝑰𝒁𝑬

133 16 2
                                    


Baekhyun'un Anlatımından

Evliliğimizin dördüncü ayını devirmiştik. Dolu dolu dört ay nasıl bitmişti hiç anlamamıştım. Kore dönüşümüzden sonra biz Fransa'dayken benim tüm eşyalarım Chanyeol'ün evine taşınmış odası ikimiz için tekrar düzenlemişti. Park Omma, Min-Ki gelmeden önce yaşadığı evine dönmüştü. Bizimle yaşaması için çok ısrar etmiştik ama artık küçük çekirdek bir aile olduğumuzu ve böylesinin daha iyi olacağını söylemişti. Her hafta sonu mutlaka ya o bize gelirdi ya da biz ona giderdik ama. Hiç aksatmazdık bunu. Min-Ki başta olmak üzere Chanyeol de ben de özlerdik zaten biraz fazla görmesek. Aynı şey benim annem içinde geçerliydi.

Annem demişken hamilelik mevzuma gelecek olursam... Annemle konuşmuştum, başlarda şaşırsa da beklediğim gibi kabul etmişti. Olayın onluk olan kısmı sonlanmıştı. Hatta şu an içimde bir, yarı desem daha iyi olur, üreme sistemi ve iki de yumurta vardı. İnanılmaz ama vardı işte. Geçtiğimiz az nakil gerçekleşmişti. Dün sabah verdiğim tahliller ve ultrason değerlendirmeleri sonucu bugün bedenime uyum sağlayıp sağlamadığı haberini alacaktık... Aldığım hormon takviyeleri sebebiyle daha duygusal bir insan olmuştum. Kilo almış ve küçük, minnak bir göbeğe sahip olmuştum. Bunun hamilelik süreci açısından iyi bir durum olduğunu öğrendiğimden bu yana umursamıyordum. "Hamilelikte olacak şeyleri biraz önceden yaşıyor gibi düşün kendini." demişti Eun Hee. Kadınlarda erkeklere nazaran karın bölgesinde olan kilo alımının sebebi olası gebelikte bebeği korumakmış. Göbeğimle mutluydum yani ben. Ayrıca Min-Ki'nin de favorisi olduğu için gayet memnundum. Arada gelip pirinç keki dürtermiş gibi dürterdi. Sonra gıdıklama seansı, gülüşler, kahkahalar...Bu süreci Chanyeol'den gizli yapmak o kadar zor ve yorucuydu ki. Ayrı yerlerde çalışıyor olmamız çok büyük bir avantaj olmuştu benim için. Tabi doğal olarak Jun ve Lay Hyung da şu an içinde olduğum durumu biliyorlardı. Aynı evde yaşıyor olmamızsa en büyük dezavantajdı tabii. Şikâyetim yoktu kesinlikle eşimden ama aynı şeyi O'nun için söyleyemezdim. Sonuçta ameliyattan sonra yanında üzerimi değiştirmiyordum, O'ndan önce uyanıp O'ndan sonra yatıyordum, sevişmeyi bırakın beraber duş bile almıyorduk bir aydır. Kim bilir ne hissediyordu? Geri kalan zamanda bir sıkıntımız yoktu ama. Ameliyatın olduğu hafta bir haftalığına iş gezisine gittiğime dair küçük tatlı bir yalan söylemek zorunda kalmıştım ayrıca. Çabayı gösteren tek ben değildim, farkında olmadan Chanyeol de benimle beraber çaba gösteriyordu. Sabrediyordu farkındaydım sabır da emek, çaba isterdi. Bugün güzel haberi alırsak eğer akşama hasret de giderirdik.

Mesainin bitmesine yarım saatten az kalmıştı ama hala ne arayan vardı ne soran. Zaman geçtikçe içimi bir sıkıntı kaplıyordu. Ya sonuç kötüyse? Ya olmadıysa? Ya emeğimiz boşuna gittiyse? Gözlerim dolmaya başlamıştı. Biliyordum çünkü Su da Eun da kötü haberi çabuk verecek insanlar değildi. Bilgisayarımın yanındaki küçük aile fotoğrafına kaydı gözüm. Tanrım ne olurdu şurada bir minik mucize daha olsaydı? Elimin üstüne akan göz yaşımla telefonumun çalması bir olmuştu.

Eun Hee Arıyor...

Kalbim ağzımda atıyordu.

"Nolur, nolur, nolur.."

Titreyen ellerimle açtım telefonu:

"A..alo Eun Hee." Sesimin titremesini de engelleyememiştim.

"Alo Baekhyun oppa." Sesi normal çıkıyordu. Telefonun el değiştirdiğini anlayabildiğim birkaç hışırtı ve ses duymuştum.

"Ya sen versene şu telefonu bana" Su'nun sesiydi bu.

"Alo Baekhyun oppa." Kısa bir sessizlik ve kıkırtı ardından devam etti.

"Ah özür dilerim. Naklettiğimiz organlar vücuduna uyum sağlamış ve hamile kalma ihtimali şu an yüzde 75 olan Baekhyun oppa demem lazımdı."

SKY MIRACLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin