three.

40 4 28
                                    

Saat öğleden sonra 3 civarı Arwen, Selena kişiliğindeki Selena, Josef ve Minalita Selena'nın odasındaki duvara sırtlarını yaslamış oturuyorlardı.

Josef de Minalita da Arwen gibi uzun süredir buradaydılar. Josef, şizofreni hastasıydı Minalita ise hasta değildi, sadece göz perdesi kalkıktı ve insanların göremediği canlıları görüyordu.

"Hey! Onları görüyor musunuz?" Josef eliyle karşılarında kalan boş duvarı gösterdi.

"Ne var ki orada?" diye sordu Selena.

Minalita, Selena'ya döndü. "Dai ve Dahlia, bize bakıp bir şeyler konuşuyorlar fakat anlayamıyorum."

Josef elini yavaşça kaldırdı ve karşındaki duvarda bulunan sözde Dai ve Dahlia'ya el hareketi çekti. Arwen, Josef'in havadaki eline vurup indirmesini sağladı. "İğrençleşme Josef."

Bu sırada kapı açıldı ve içeri Arwen'in doktoru, Doktor Caroline girdi gülümseyerek. "Selam, toplanmışsınız yine çete olarak."

"Size de merhaba doktor." Selena, Arwen ve Minalita ritmik bir şekilde doktora selam verirken Josef sadece kafasını salladı.

Doktor Caroline, Josef'in boşta olan diğer tarafına geçip onunla konuşmaya başladı. Josef, doktorun çocukluk aşkıydı ve doktor bu hastaneye kadar onun için gelmişti fakat bir türlü Josef'in doktorluğunu alamamıştı.

Arwen, onlara bakmayı bırakıp kalktı ve odanın kapısına doğru gitti.

Selena peşinden seslendi. "Gidiyor musun Arwen?"

Arwen kapıyı açıp arkasını dönmeden, "Sence gerizekalı?" dedi ve cevabı beklemeden gitti.

Selena'nın arkasından aptal diye bağırdığını duyabiliyordu, umursamadan odasına gitti ve kamerayı bulup açtı.

Her zamanki yerine geçip konuşmaya başladı. Bugün daha bir durgundu.

"Bugün, hikayemin sonunu anlatacağım sanırım, vakit kaybetmeyeyim. 27 Kasım 2010; oğlumuzun, Aidoneus'un doğum günüydü. Doğumum kolay geçmemişti, çeşitli nedenlerden dolayı Aidoneus ve ben bir süre de hastanede yatmak zorunda kalmıştık." burukça gülümsedi.

"10 veya 15 Aralık'ta hastaneden sonunda ayrılmıştık, mutluyduk. Fakat sonunda eve geldiğimizde evdeki atmosfer bir daha mutlu olmayacağımızı söyler gibiydi.."

Back to 20 January 2011.

"Dean, babam kargo göndermiş onu almak için şubeye gideceğim. Yarım saate gelirim, Aidoneus'a iyi bak." bir yandan kabanını giyerken bir yandan da yanında bekleyen Dean'e neler yapması gerektiğini sayıyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 01, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

the curse of the toy. | deawen.Where stories live. Discover now