8

632 28 2
                                    

- 5 yıl önce -

   Adamlar Malik'i bir jete bindirdikten sonra fazlasıyla uzak bir yere götürdüler. Yol boyuncaysa yaraları sarıldı. Saatler süren yolculuk sonunda jetten indiler. Bir eve girdiler. O ev artık Malik'in evi olacaktı...

   Her şeyin üstünden bir kaç ay geçmişti. Adamlar her gün eve geliyor Malik'e eziyet ediyordu.

- Geç kaldınız ne oldu? Dövmek istemediniz mi?

- Yok, bu sefer patron başka bir şey yapacağız dedi.

   Adamlar Malik'i alıp kocaman bir ekranı olan odaya götürdüler. Odaya girdikten sonra ekran açıldı. Malik ekranda gördüğü kişi ile kalakalmıştı.

- Ne bu?

-...

- Ne bu dedim?

- İzle de gör.

   Ekrandaki kişi Josef'ti bir sandalyede oturmuş bekliyordu. O beklerken kadraja Sami girdi. Yavaşça Josef'e yaklaştı önce çenesinden tuttu ve bir tokat yapıştırdı.

- Ah Josef... sana söyledim değil mi? Bana karşı gelme, aksi olma dedim. Ancak sen hala aynı şeye devam ediyorsun.

- Sana. Boyun. Eğmem.

- Buna devam ettikçe dövüleceksin.

- Umrumda değil.

- Malik seni neden sevdi anlaşılıyor. Onun gibisin.

- Onun adını ağzına alma!

   Adam bir yumruk geçirdi.

- Ne yapacaksın? Döverek mi öldüreceksin? Öldür hadi!

   Sami geri çekildi ve yerine başka bir adam geldi. Josef'i sandalyeden kaldırdı ve ölesiye dövdü hatta öyle dövdü ki yüzü gözü paramparça olmuştu. Malik bunları izlerken bağırıp çağırıyordu ama bir faydası yoktu.

- Yapmayın! Size diyorum şerefsiz herifler! Dokunmayın ona!

- Kes sesini.

- Dokunmayın yalvarırım dokunmayın.

   En sonunda Josef yere yığılmıştı. Artık adam karnına teklemeler vuruyordu. Josef karnını tuttu ve öylece bayıldı.

- Allahın cezaları! Geberteceğim hepinizi! Buradan bir çıkayım! Öleceksiniz!

- Kesin çıkarsın.

   Adamlar Malik'in kolundan tutup odaya götürdüler ve öylece bıraktılar...

...

Aradan beş yıl geçmişti Malik'in artık hali kalmamıştı. Nefes almaya bile mecali yoktu. Hala nefes alıyorsa bu Josef içindi. Yine küçük odada oturmuş adamların gelmesini bekliyordu ki çok sürmedi geldiler.

- Yine geç geldiniz.

- Evet, çünkü yine farklı bir durum var.

- ne.. ne durumu?

- Ameliyata gireceksin.

- Ne ameliyatı be?!

- Estetik canım güzelleşmen gerekiyor. Hahah.

- Dalga mı geçiyorsunuz?!

- Yok, sen şu yüzünü görüyor musun? Her yerin yara bere. Eski yüzünden eser yok. Şu dağınık yüzünü toparlayacaklar.

- Niye bir daha dağıtmak için mi?

- Ameliyat sonrası salacağız seni?

- ne?!

- Heyecanlanma küçük tutsak. Sevgiline kavuşman yasak.

   Malik kısa bir ameliyat geçirdi, bir kaç ay hastanede kaldı ve çıktı. Kimliği hiç bir şeyi yoktu. Oldupu ülkeden çıkamıyordu. Ancak çıkacaktı. Çıktıda kaçak yollarla Türkiye'ye geri döndü ve araştırma yapmaya başladı. Önce Josef'e ne olduğunu, nerede olduğunu öğrendi sonra ona yaklaşmak için plan yapmaya başladı. Ancak bir şey bulamadı. Bazen çıkıp ben Malik'im demek geliyordu içinden ama yapamazdı çünkü eğer yaparsa ikiside ölürdü. Birbirlerine kavuşmaları gerekiyordu henüz ölemezlerdi. Malik her gün bir çare düşünürken Josef'in iş ilanını gördü. Aradığı fırsat ayağına gelmişti. Hemen başvuru yaptı ve yeni bir kimlik oluşturdu kendine.

...

   Sonunda o gün gelmişti Malik yeni kimliğiyle gitti. Herkesle beraber beklemeye başladı ki Josef en sonunda geldi. Malik onu gördüğünde kalbi çıkacak gibi hissetmişti hatta öyle olmuştu ki ayağa bile kalkarken zorlanmıştı. Josef kısa bir konuşma yaptı içindeki o kibar adam hala orada bir yerde duruyordu bu belliydi. Herkes yerine tekrar oturdu ve kısa bir süre sonra tek tek çağırılmaya başlandı en sonunda sıra Malik'e geldi. Malik içeriye geçti aralarında uzun bir konuşma geçti. Malik çıkarken içinden geçirdi " Artık çok güçlüsün sevgilim"

...

Malik'i uyku tutmayan bir geceydi. Bu yüzden kalkmış evde dolanmaya başlamıştı. O esnada duyduğu bir ses onu kendine çekmişti. Sesi takip ettiğinde geldiği nokta Josef'in odasıydı.

- Sözünü tutmadın... Herkese verdiğin sözü tuttun ama bana verdiğin sözü tutmadın.

Malik duyduğu sözlerle dizinin üstüne çöktü.

- Özür dilerim sevgilim ama az kaldı sözümü tutacağım ve sana geri döneceğim söz veriyorum.

Olduğu yerden kalktı ve odasına ilerledi.

...

Aradan tekrar günler geçmişti. Sami planını ortaya dökmüş, Josef'i tehtid etmişti. Josef'te kabul etmişti. Ancak Malik'in anlamadığı bir şey vardı; Üç yıl önce ne olmuştu?

Tehtid sonrası eve gittiler Josef çok üzgündü. Eve girer girmez rahatsız edilmek istemediğini söyledi ve odasına gidip ağlamaya başladı. Josef bunu biliyordu çünkü kapının önüne çökmüş onunla beraber sessizce ağlıyordu. En sonunda dayanamayıp kapıyı çaldı ve bu sefer Josef girmesini söyledi. Malik içeriye girdi ve sordu. O sorduktan sonra Josef saklamadı ve ankattı o anlattıkça Malik'n beyninde şimşekler çakıyordu. O adi herif nasıl bunu yapabilmişti. Malik'in dokunmaya bile kıyamadığı sevgilisine bunu nasıl yapmıştı.  Onu öldürmemek için kendini tutmak zorunda olmak geçirdiği beş yıldan daha zordu.

- Meğer bebeğimizin ölümünü izletmişler bana...

- ...

   Josef kendini tutmayı bıraktı ve sevgilisine sarılarak ağlamaya başladı.

- Sözünü tuttun...

- Sen benim her şeyimsin nasıl sözümü tutmam.

- Hayatıma girdiğin gün o gün iyi ki annem hastalanmış iyi ki gelmişim o dükkana.

- Bundan sonra seni asla bırakmayacağım Josef... Tekrar mutlu olacağız, tekrar çocuğumuz olacak. Ölen bebeğimizin yerini tutmayacak ama mutlu olacağız.

- Her şey güzel olacak.

Boy×Boy | Siyah ve Beyaz | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin