d ö r t | kırılmış

79 6 0
                                    

"Tikki beni dönüşümden çıkar." Tikki kızın küpelerinden uçarak çıkarken Blunette fısıldadı.

Tikki, mucize sahibinden gözle görünür şekilde mutlu değildi, Marinettte'nin yerini fark ettikten sonra yüzünü buruşturdu.

"Neredeyse onun akumalanmasına neden olacaktın!" Kwami bağırdı, endişeyle açılmış gözleriyle.

"Onun kalbini kırmak istememiştim ama benim istediğim o değil ve bunu bir şekilde bilmesi gerekiyordu. Ben Adrien'ı seviyorum, onun da bunu bilmesi gerekiyor." Marinette kısaca kwamisine açıkladı.

Tikki'nin ağzı bir şey demek için açıldı ama sahibi tarafından kaba bir şekilde sözü kesildi.

"Aslında caddeye gezintiye çıkıp ve Adrien'a itiraf etmeye çalışmak için çok geç değil. Belki bu beni iyi hissettirir."

"Mari saat gecenin on bir on beşi. Onun bu saatte dışarıda olduğunu düşündüren şey ne-" kwami bir kez daha sözü kesilince sinirlendi.

"Bunu hiç bilemezsin!" Kız belli bir şekilde heyecanla cevap verdi, balkonundan dışarı tırmandı ve kaldırıma doğru aşağıya kaydı. Yaklaşık on dakikalık bir yürüyüş yaptı ve telefonundan dijital saate baktı, saatin on bir elli beş olduğunu fark etti.

Eve dönmeyi ve hoş sürprizini düşünmeden önce Adrien bir ara sokaktan çıktı. "A-Adrien!" tereddüt etmeden sarı saçlı çocukla konuşmak için koştu.

Oğlan bir kaşını kaldırdı." Ah hey Marinette. Geç saatte burada ne yapıyorsun?"

"H-Hiçbir şey s-sadece bir gezintiye çıkmıştım.U-uyamadım b-bilir misin?" Mümkün olduğu kadar kısa ve öz bir şekilde söylemeye çalıştı.

"Ah ne tatlı. Sanırım ben şimdi gitmeliyim-" Model oldukça ayaküstü sohbetten kaçınmak üzereydi ama Marinette buna izin vermeyi reddetti ve onun yerine sözünü kesti.

"Ah b-bana izin ver lütfen s-sana bir şey s-sormaya ihtiyacım v-var." Bluenette çabucak kaldırıma baktı,gergin bir şekilde ayaklarına dikkatlice baktı.

"Sessizlik birkaç saniyeliğine üzerlerine çöktü, Adrien aralarındaki tuhaf gerilimi bitirmek adına konuştu.

"Ne demek istiyorsan diyebilirsin ama saat geç olmaya başlıyor." kibarca belirtti ve kızın yanıtını bekledi.

"b-ben şey s-soracaktım s-sen b-benden ho-hoşlanıyor m-musun?" kız kekeledi ama kelimelerin çoğunu mahvetmediğinden emin olmak için yavaşça dedi.

Adrien ona baktı, kızın sorusuna şaşırmıştı." D-demek isteediğim seni yakın arkadaş gibi seviyorum. Bu kadar uçuk düşünmek bile yıllarımı alır. B-biz sadece yirmi bir yaşındayız Mari,fark ettiysen, Chloe ile birlikte olmaya zorlanıyorum. B-bunu dediğimi ona söyleme ama kesinlikle onunla birlikte olmak istemiyorum. B-Babam iş nedeniyle onunla birlikte olmamı istiyor. A-anlayabilirsin, değil mi?"

Marinette sessizce başını salladı ve gözlerini ayaklarına dikmeye devam etti, şimdi donuk gözlerinde herhangi bir üzüntü göstermemeye çalışıyordu.

"Be-Benim aklımda başka bir kız var." Oğlan ağzından kaçırdı, üzgün kız için durumu zihnen daha da kötüleştirdi.

"Kim?" kız sesi titrememesi için fısıltıyla sordu.

"Muhtemelen onu tanımıyorsun ama burada yaşayıp yaşamadığından emin değilim. Neyse ki benim gibi bir model değil ama benim için aşağı yukarı bir süper kahraman. Umarım anlıyorsundur, değil mi?" görünüşe göre oğlan konuyu değiştirmeye çalışıyordu.

"E-evet anlıyorum." Marinette yanaklarından gözyaşlarının serbestçe akmasına izin verdi ve Adrien onları görebiliyordu.

"So-sorun değil, a-anlıyorum. Senin için mü-mükemmel değilim de-değil mi?" kızın sesi ızdırap çekercesine titredi, acı çekerek iki parçaya ayrıldı bir daha Adrien'a geri dönmeyeceğine güvenerek.

Oğlan orada durdu, nutku tutulmuştu. Marinette'nin kalbi kırılmıştı, yine de bir kazaydı.

İşte o zaman saat on ikiyi vurdu; Bir saat içinde kırılan iki kalp.

----
Biliyorum çok kısa bir bölüm normalde iki bölüm yayınlayacaktım ama bu hafta telefonum bozulduğundan yarım kaldı. Mental olarak iyi olursam ikişer bölüm yayınlamayı planlıyorum zaten seriyi okuyanlar fazla değil sizleri de oyalamamış olurum plagg meets marinette bitince her şey daha basit olacak :)

Can't Resist This - Karşı koyamamak (TR ÇEVİRİ)Onde histórias criam vida. Descubra agora